Toplumumuz arasında hoşgörünün yaygınlaşması,   gereksiz tartışmalara meydan vermeme,  halkımızın özlem duyduğu bir durum.

 Bakıyoruz, son yıllarda toplum arasında yaygınlaşan gereksiz sürtüşmeler, küçük çıkar çatışmaları,  halkımız arasında yıllardır var olan dostluğu da zedeliyor.

Bakıyoruz kahvede veya bir dostluk meclisinde sokakta dostça başlayan konuşmalar sonunda kavga ile bitiyor.

Toplumumuzda sadece benim söylediğim doğru mantığı yaygınlaşıyor.

 Karşımızdakinin fikirlerine itibar etme alışkanlığımız gittikçe yok oluyor.

Her fikrin yanlışlıkları da olacağını dikkate almıyoruz.

 Kimse yoğurdum ekşi demiyor.

Günlük olaylara baktığımızda toplum arasında ceviz kabuğu doldurmayacak gerekçelerle kavga çıkıyor.

Bu kavgalar bazen  cinayete kadar uzanıyor.

Bizim toplumumuz  böyle değildi.

İnsanlarımız onları örnek alıyor” Onlar yapıyorsa ben neden yapmayayım ” diye   kavga özentisine kapılıyor.Adeta dostlukla  yoğrulan dokumuz  bozuluyor.

Bunda en büyük etken siyasilerimizin  bitmez tükenmez kavgaları.

Hapishanelerde insanlarımıza yatacak yer kalmadı.

Yeni kodesler açılacakmış.

Son yılların en önemli yatırımlarından biri hapishane açmak oldu. Burada yatanlar, toplumda son yıllarda yaygınlaşan kavgacı ortamın kurbanları.

Öfkesine hakim olamayıp suç işleyenlerin son durağı orası oluyor. ülkemizde toplum arasında acil olarak barış ortamının sağlanmasına ihtiyaç var.

 Toplum arasında bu gerginlik, bu stresli yaşam ve ekonomik zorluklar halkımız arasında huzursuzluğu tetikliyor.

Sokaktaki vatandaşların yüzüne baktığımızda bunu görmeniz. mümkün.

 Eskiden olduğu gibi gülen, neşe dolu insanlarımıza çok az rastlıyoruz. Bu görüntü bize barışsever halkımıza yakışmıyor.

Bu hoşgörüsüzlük daha da ileri boyuta ulaşır, toplumun  dokularına sirayet ederse  bunu telafi etmek çok zorlaşır.

Onun için halk olarak yukarıdakiler ne kadar birbiri ile dalaşırsa dalaşsın biz hiçbir zaman komşularımız ve çevremizle dostluğumuzu zedelememeliyiz. Sonunda bundan zarar görecek olan yine bizler oluruz.

CUMA GÜNLERİ SEFER SAYISI ARTAMAZ MI?

Edirne şehir içi ulaşımı sağlayan  ulaşım firması özellikle yaşlı yolcuların yoğun olduğu, Cuma pazarına ilginin arttığı günlerde  bu yöreye giden minibüsler balık istifi dolu gidip geliyor.

 Özellikle yaşlı kadınlardan oluşan yolcular, ve sağlık sorunu olanlar güç durumda kalıyor.

Bu sıcak yaz günlerinde kısa da olsa bu yolculuk sırasında  bunalım geçirenler olduğu duyumunu alıyoruz.

Yolcuların ulaşım firmasından dilekleri şu:

 Hiç olmazsa Cuma pazarına yolcuların yoğun olduğu gidiş geliş saatlerinde ek sefer yapılamaz mı ? Bunun sağlanması  halka rahatlık getirecek. İlgililere duyururuz.

FIKRA

 KEŞKE GAZETE OLSAYDIM

Kadının biri kahvaltı sofrasında gazete okuyan kocasına bakarak seslenmiş:

“keşke ben gazete olsaymışım. Böylece bütün gün  sıkı sıkı tuttuğun, elinden düşürmediğin,  ilgi duyduğun tek şey  ben olurdum”

 Adam kafasını gazeteden kaldırmadan karısına cevap vermiş.

“ Evet sen bir gazete olsaydın; böylece  yarın senin yerine  yeni bir tane alırdım” demiş

ÜZERİME DÜŞECEKTİM

 Bir akıl hastası  yataktan düşer. daha sonra kalkıp tekrar yatağına yatar. On dakika geçmeden tekrar yatağından yere düşer.

 Sonra kendi kendine söylenir:

“ İyi ki düştüğüm yerden kalkmışım. Yoksa üzerime düşecektim”

KUŞ DEĞİL GUŞMUŞ

Kayseri'den bir başka büyük kente giden biri çevreyi seyrederken havada uçun bir kuş sürüsü görmüş ve öylesine mırıldanmış.

-Vay be guslara bah . Ne de güzel uçuyorlar.

-O sırada yanından geçen bir bayan seslenmiş:

-Onlar guş değil kuştur.!

- Bizim Kayseri şaşkınlıkla mırıldanmış:

-Ala, onlar amma da guşa benziyorlar halbuki..

**********************************************************************************

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ ?

İLK PARA CEZASINI GÖKTÜRKLER UYGULADI

Tarihte ilk para cezası altıncı yüzyılda Göktürklerde uygulandı. Toplumun düzenine aykırı davrananlar ilk çağlardan beri çeşitli biçimde cezalandırırlardı.

Cezalandırmanın bir yolu da, yetkinlik çağına gelmiş kişilere “ Para cezası” vererek, cezayı uygulamaktı.

Para cezaları kama para cezası, teminat olarak para cezası, uygar para cezası ve idari para cezası olarak dört bölümde toplanıyordu.

Karamanlıların Müslüman olmalarıyla çeşitli suçların karşılığı “diyet”le alınmaya başlandı.

Diyet yoluyla cezalandırma, genellikle paradan çok mal karşılığı olmuştu.

kaçak iddaa - https://betsbum.com/ - illegal bahis - güvenilir bahis siteleri - deneme bonusu veren siteler -

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.