Edirne Belediyesinde son aylarda yoğun çalışma var. Bir taraftan yollar şehir merkezinde  yollar onarılıyor.Ağaçlar budanıyor, çalışanlar sorunlarla daha çok ilgileniyor,su arızaları kısa sürede gideriliyor.

En önemlisi Edirne’de ihtiyaç olan yerlere durak kabinleri yapılıyor. Bunlar geç dahi olsa halk için  çok yararlı çalışmalar.

Bu arada Carrefour Durağı, daha önce defalarca dile getirdiğim gibi  köylere veya Havsa’ya gidecek yolcuların  bulunduğu bir durak.

Yolcu yoğunluğu çok, oraya halkın altına sığınacağı bir yer yapılsa  bu insanlar mutlu olacak.

Yine, Yaşar Atlı İş Merkezi yanındaki minibüs durağı gerçekte minibüs durağı mı yoksa araç park alanı mı belli değil. Oraya da yolcular için bir kabin yapılması isteniyor. Özel İdare Karşısında Tıp Fakültesi istikametine  yolcu kabini yapılmış durakta yolcu bekleyenler dua ediyor.

Belediye Başkanı Recep Gürkan’a da  Bu iki durak konusun  mahalle muhtarı  tarafından iletildi .

Buralara  yolcular için  kabin yapılmasını talep ediyorlar, yetkililere bir kez daha duyurulur.

---------------------------------------------------------------------------------    

İLK HİZMET ALTYAPI OLMALI  

Edirne Belediye Başkanlığı’nda önümüzdeki dönemde  kim göreve gelirse gelsin ilk görevi Edirne alt yapısına el atmak olmalı.

Edirne sokakları sık sık oluşan su patlakları  nedeniyle delik deşik oldu. Şehrin eskimiş  Su boruları bir yerde onarılıyor bir başka yerden patlıyor. Bu sistem artık bu yükü, basıncı kaldırmıyor.

Ne kadar yamansa dikiş tutmuyor. Yeni dönemde ilk el atılması gereken iş altyapı olmalı. halkı en önemli talebi bu.

---------------------------------------------------------------------------

BUNU YAPANLAR CEZALANDIRILMALI

Bakıyoruz, Edirne’de şehir merkezinde cadde kenarlarına dahi  inşaat atıkları atılıyor. Şehir çevresi de sorumsuz kişilerce çöplük haline getiriliyor.

Bunu yapan kişiler bu kentte yaşamayı hak eden  kemseler olamaz.

Bu  tür insanlar   şehir yaşamı sorumluluğuna  alışmamış, özellikle Edirne gibi özel turistlik  kentimizi çirkin gösteren, bu işe çanak tutan  kişilerdir  .

İnşaat atıkların atılacağı yerler bellidir.

İnşaat atıklarını  gidip oralara  dökebilirsiniz. Bunu yapmayıp,  cadde kenarlarını kirlettiğiniz zaman, bu Edirne halkına yapılacak en büyük saygısızlıktır.

Bu işi yapan her kimlerse yakalandıkları anda veya atıkların nereden geldiği belirlendiği zaman en ağır şekilde cezalandırılmalı ki  ibret olsun, bir daha böyle bir  girişim olmasın,

Defalarca  bu köşemde dile getirdim.

Edirne gibi Avrupa sınırında  olan bir kentte yaşamanın bir sorumluluğu  özelliği,hatta ayrıcalığı vardır.

kentte siz  aklınızın estiği  kırsal kesimde  yaşar gibi  yaşayamazsınız.

Bu kentin güzelliğinden, çevrenin düzenli  olmasından etrafın  kirletilmemesinden hepimiz sorumluyuz.

Bugün için buna riayet etmeyenler olsa da,  kısa sürede buna kentte yaşama  sorumluluğuna  uymak zorunda kalacaklardır.  Edirne’de yaşamanın bir ayrıcalık olduğunu, onun için tüm Edirnelilerin  bu kurallara uymak zorunda olduğunu unutmamalıyız.

Temizlik işçilerinin gün boyu sokak sokak dolaşıp insanların toplu bulunduğu yerlerden bizim atıklarımızı temizlemeleri bizim ayıbımızdır.

Her yiyecek atığını  sokağa atma alışkanlığından vazgeçmeliyiz.     Yabancılar sokaklarımızda gezdiğinde bizleri kınayacağını unutmamalıyız.

Kısaca, biz  medeni olmak bir Avrupa kenti görünümü kazanmak için  bu kurallara ister istemez uymak zorundayız.

FIKRA

TÜCCARLAK KIZIŞTI

Bekri Mustafa,bir gün Bursa’ya gider. Şifalı kaplıcaları  girdikten sonra  tekrar İstanbul’a dönmeye karar verir.

Birkaç yolcu ili birlikte bir yelkenliye biner ve Marmara  denizine açılır.

Denizde müthiş bir fırtına kopar.

Tekne fırtınadan beşik gibi sallanmaya başlar.

Yelkenlide çoğu tüccar olan yolcular bu tehlike karşısında ellerini havaya kaldırır:

“ Allah”ım bu fırtınadan sağ salim kurtulursam, fakir fukaraya teneke teneke yağ dağıtacağım” der

Bir diğeri:

 “ Allah’ım bu fırtınadan kurtulursam , servetimin yarısını  yoksullara dağıtacağım” diye dua eder.

Bunu gören Bekri ellerini havaya kaldırıp:

-“ Ey Allah’ım dayan!  Tüccarlar kızıştı, tam alışveriş zamanıdır. Fırtınayı dindirme de adaklar çoğalsın, bizim gibi fakir fukaraya da yarasın” der.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

İSTANBUL’U SARSAN İLK DEPREM

1464 yılında İstanbul’da meydana gelen deprem tam bir buçuk ay devam etmiş, bu yer sarsıntısı sonucu  kentteki birçok tarihi eser harabeye dönmüştü.

Bu sırada temeli yeni atılan Fatih Camii’nin yapımı durdurulmuş, İstanbul’dan kaçan Bizans halkının yerine  İstanbul’un azalan nüfusu Anadolu’dan getirilen Türk ve Hıristiyan halkı ile  tamamlanmıştı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.