Çok eskilerde ‘iki karpuz bir koltuğa sığar mı?’ diye başlayan bir halk türküsü vardı.
Bugün de zor işleri anlatmak için, nağmeleri terennüm edilmese de türkünün sözleri, bir halk özdeyişi olarak kullanılmaktadır.
Bu girişi neden yaptım?
31 Mart günü yerel yönetimleri belirleyecek bir seçime gidiyoruz.
Bu seçimde 1- Belediye Başkanı 2- Belediye Meclisi Üyeleri 3- İl Genel Meclisi Üyeleri 4- Mahalle Muhtarı için oy kullanacağız.
Seçim tarihimizde ilk kez 4 oy pusulasını 1 zarfa koyup sandığa atacağız.
Bu işin gerçekten algılanması ve uygulaması zor olacak.
Okur –yazar oranının oldukça düşük olduğu ülkemizde; böylesi bir uygulamanın aksamalara yol açacağını tahmin etmek zor değil.
Sandık başındaki işlemin ilk bölümü mutlaka ikinci ve üçüncü bölümünden daha kolay olacak.
İlk aşamada seçmenin eline 4 oy pusulası ile 1 zarf verilerek oy kullanma kabinine gönderilecek. Oy kabininde mühür basma işlemi için uzunca olan oy pusulalarını aramak- taramak mutlaka tahminlerin ötesinde bir zaman alacak. Bu da sandık başında bekleyenlerin uzunca kuyruklar oluşturmasına neden olacak.
Seçim işlemlerinin sandık bölümü bittikten sonra oyların sayım- dökümüne geçilecek.
Ortalama 300’ seçmenli bir sandıktan 1200’ oy pusulası çıkacak. Bu oy pusulalarının tasnif edilmesi ve sayı cetvellerine işlenmesi, tek sandıklı seçimlerde geçen zamanın en az 4 katı daha fazla bir zamana yayılacak.
7 kişiden oluşan sandık kurullarında görev yapan insanlarımız, yorulacaklar, acıkacaklar.
Bu seçimde sandık başında görev yapan insanlarımıza gerçekten büyük bir sorumluluk ve fedakârlık düşecek. Ancak demokrasi nimetinin yaşatılması ve paylaşılması için böyle bir fedakârlığa gereksinim olacak.
Bu vesileyle sandık başında görev yapacak vatandaşlarımıza kolay gelsin diyorum ve teşekkür ediyorum.
Çıkacak sonuçların ülkemize ve şanlı Türk milletine hayırlı olmasını diliyorum
