Yeni yılın ilk günleri, CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, il Genel Meclisinde konuşma yapıyor.
Bölgedeki tarım konusunda üyelere bilgi veriyor.
Bir parlamenterin İl Genel meclislerinde konuşmasını doğal karşılamak gerekir.
Gaytancıoğlu’nun konuşma üslubu da her zaman olduğu gibi burada da suçlayıcı ve kırıcı değil, kimseye hakaret etmemeye özen gösteriyor. Sadece uzmanlık dalı olan tarım konusunda bilgi veriyor.
Diğer parti meclis üyeleri bu konuşmayı dinliyor.
Sonunda AK Parti İl Genel Meclis Üyesi söz alarak Gaytancıoğlu’nun yaptığı değerlendirmeye cevap yerine daha ziyade parti üst yöneticilerinin kullandığı üslubu kullanarak. CHP’yi terörle birlikte hareket etmekle suçluyor.
Aslında böyle yerlerde ortalığı bulandırıp itham edici konuşmalar yaparak konuyu başka mecralara çekmek kimseye yarar getirmez.
Sen, vekilin konuşmasını beğenmeyebilirsin bu doğaldır.
Ona verilecek cevap, daha ziyade parti üst yöneticilerinin sık sık kullandıkları partinin genelini suçlayan itham eden bir üslupla cevap vermek, bu konu ile ilgisi olmayan birini zan altında sokmak kime yarar getirir?
Bir toplum için en tehlikeli durum, siyasilerin yaptıkları konuşmalarla toplumu kutuplaştırmasıdır.
Senden – benden diye toplumu bölmenin faturasının nelere mal olduğunu ülkemiz daha önceki yıllarda yaşadı.
Bunun faturası yine halkımıza çıkar, her zaman olduğu gibi ceremesini yine bizler çekeriz.
Üstelik, Edirne gibi birbiriyle barışık, çağdaş, toplumsal olayların yaşanmadığı insanların olduğu bir ilde bu tür sözleri söylemek, ortamı germenin ne getirip götüreceğini konuşmacılar iyi hesaplamalı.
Daha önceki toplantılarda da yaşadığımız bu tür gerginliklerden medet umanlar yanlış yapıyorlar.
Orada yapılması gereken sadece vekilin verdiği bilgilere cevap niteliğinde olmalıydı. Konuyu başka yönlere saptırıp bundan pay çıkarmaya çalışmanın bir yararı olmaz.
İYİ PARTİ BEKLEMEDE
İYİ Parti Edirne belediye başkan adayını, onun yanında ilçelerdeki belediye başkan adaylarını bir türlü açıklamıyor.Adaylık için beklenen nedir?
Bu konudan parlamenterin daha haberi yok.
Ne olacağını partinin üst yönetim karar verecek.
Durumu seyahatte olan İYİ Parti Edirne milletvekili Orhan Çakırlar ile görüştüm. O da sorunu Genel Başkanını çözeceğini,aday çıkarılıp çıkarılmayacağını, CHP ile ilgili gelişmeleri Genel Başkan tarafından duyurulacağını ifade etti.
Onun dışında söylenenlerin gerçekle ilgisinin olmadığını ifade etti.
Ayrıca bu meselenin kısa sürede çözüme kavuşacağına inandığını belirtti.
İYİ Parti cephesinde durum bu.
Edirne ilçelerinde CHP’nin desteklenip desteklenmeyeceği, ayrı bir aday çıkarılıp çıkarılamayacağı konusu henüz çözümlenmiş değil.
Sanırım bu konuyu İYİ Parti üst düzeyde CHP yönetimiyle de görüşülüyor.
Edirne merkez gibi ilçeleri de kapsayan bu sorun önümüzdeki hafta içinde çözüme kavuşma beklentisi var.
Bekleyip göreceğiz.
DOLAP ÇEVİRMEK
Habersiz gizli kapaklı işler çevirenler için” yine bir dolap çeviriyor” sözcükleri kullanılır. Bu özlü sözcüğün hikayesi şöyle:
Eskiden vezir, paşa sadrazam gibi devlet büyüklerinin yanı sıra, toplum içinde zenginlerin de konakları olurdu.
Kadın ve erkeklerin ayrı ayrı ağırlandığı bu konakların kadınlar kısmına haremlik, erkeklerin bulunduğu kısmına ise selamlık denirdi.
Kadınlar tarafı ile erkekler bölümü arasındaki duvara bir eksen etrafında dönen silindir şeklinde kapaksız bir dolap konulurdu.
Bu dolabın içinde sıra sıra geniş raflar bulunurdu.
Kadınlar harem kınsında pişirilen yemekleri bu döner dolaplar aracılığı ile selamlık kısmına kolayca servis yapardı.
İşte bu dolapların zaman zaman gönül işlerinde , mektuplaşma , hediyeleşme ve gizli haberleşme ve buluşmalarda da kullanılırdı.
FIKRA
ARABA KAZASI
Bir kadınla bir adam ayrı ,ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur.
Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:
- Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatimizin sonuna kadar huzur içinde birlikte yasamamız için bir işarettir,' der.
Müthiş heyecanlanan adam:
- Evet, galiba haklisin,' diye cevap verir şaşkınlıkla. Kadın:
- Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam.
Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız,' diye devam eder ve şarap şişesini adama uzatır.
Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar:
- Sen içmeyecek misin? Kadın cevap verir :
- Hayır, ben polisi bekleyeceğim…..
ÖZLÜ SÖZ
Dört şey devam ettikçe, din ve dünya ayakta duracaktır;
Binginler mallarıyla cömertlik yaptıkça; alimler ilmiyle amel ettikçe; cahiller bilmedikleri bilgilerle kibirlenmedikçe; fakirler dinlerini dünyalarına satmadıkça,
HAZRETİ ALİ
.