Trakya’nın kuzey bölgesini kaplayan Istıranca Dağları ve ormanları bölgenin can damarı ve göz bebeğidir. Bu dağı ya da dağları gözümüz gibi koruyup kollamamız bölgede yaşayanların en önemli görevlerindendir. Onların sayamayacağımız kadar önemli ve varsıl olduğunu sanırım bilmeyen yoktur.
Ancak son yıllarda yayılan girişimler can sıkıcı boyutlarda.Kömür ocakları, taş ocakları v.b. girişimler ağaçların kesilmesine ve ormanların yok olmasına neden olmaktadır. Ormanlar bilindiği gibi en azından doğanın ak ciğerleridir.
Bin bir güzellik ve bereket üreten su kaynakları , bozulmamış doğal güzellikle , hormonsuz ürünler.. yani cana can varlıklar, hem dağ olarak, hem orman olarak.. Üstelik böyle bölgeler, kaynaklar ve varsıllıklar tüm halkın ortak malıdır. Yine son yıllarda iki görkemli yer gündeme girdi.Biri Cehennem Şelaleleri, diğeri Dupnisa Mağarası…
Özellikle Dupnisa’yı ziyaret eden edene. Mağaranın en önemli özelliği yarasaların yaşadığı, ürediği yer olması. Elbette önemli bir özellik.
Yalnız mağara değil, çevresi de olağanüstü güzelliklerle dolu.
İşte onunla ilgili bir haber: “Binlerce yarasaya bungalov tehdidi”
Kırklareli’nin doğa harikası ıstıranca Dağları’nda bulunan Dupnisa Mağarası’nın yanı başına yapılmak istenen bungalov tipi turizm tesisi projesine bilim insanları karşı çıktı…
Bunun sonucu 18 yarasa türü zorunlu göç olayı yaşanacakmış.
Alıntıyı sürdürüyorum: “hazırlanan raporda “Talep edilen alanın mağara sistemine çok yakın olması, insan aktivitesi sonucu oluşacak olan ışık, gürültü ve yapısal oluşumlar, mağara sistemi kullanan yarasaların süre gelen doğal aktivitelerini bozacak ve bu da o bölgeden kışlanmasına engel teşkil edebileceği gibi, yarasaların kış uykusundan da erken uyanmalarına ve biyolojik döngülerinin bozulmasına neden olacaktır” denildi.
Olay Kırklareli Kent Konseyi’ nin ve Trakya Üniversitesince başvurusu üzerine düzenlenmiş…
Sanırım normal yapılanmaya döner.
------------------------------------------------
Bu arada yine Trakya'da Bir başka olay yaşanmakta. Gazetenin başlığı:
“Poyralı Köyü sakinleri, tarım ve orman arazilerine kurulmak istenen ocağa tepkili” ,”Maden Köyü yok edecek”
“Kırklareli’nin Pınarhisar Poyralı Köyünde tarım alanı ve orman arazileri üzerine kömür ocağı kurulmak isteniyor. Bölge sakinleri ‘Bu maden köyü yok edecek’ diyor."
Sürdürüyorum:
İtiraz dilekçesinde proje tanıtım dosyasının bilime, hukuka ve mevzuata aykırı olduğu belirtildi.
Söyle sonuçlanmakta yazı:
Telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaşanmadan, proje tanıtım dosyasının iade edilerek ÇED sürecinin sonlandırılması kamu yararı gereğidir.”
Istırancaların bölge için ne denli önemli olduğunu bir kaz daha vurgulayarak noktayı koyayım diyorum. Ama o noktayı bir türlü koyamıyorum. Çünkü o bölgede yaşayan köyle oldukça fazla. Onları madur etmek bile az buz bir yanlış değil. Herkesin özellikle girişimde bulunanların ellerini vicdanlarına koymaları ve öyle karar vermeleri gerekir inancındayım..
“Sabah ola hayrola!..”
