Yeryüzünde insana en sadık yaratık hangisidir, diye sorsalar; hiç tartışmasız hepimiz aynı şeyi söyleriz: Köpek
Köpek söyleminin bir diğer çeşidi de “İt”tir.
Yani konu Köpek olunca İt ve Köpek sözcükleri birbirleri ile yer değiştirebilirler.
Dünyada insana en sadakatli hayvan diye nitelendirilen Köpek, aynı zamanda aşağılayıcı bir sıfat olarak da kullanılabiliyor.
Toplum zararına iş ve eylem yapan insan topluluklarını tanımlamak için “İtler-Köpekler” diye tanımlanırlar.
Köpek (…… yemekten vazgeçmez)
Yani yararlı işler yapması beklenen, sonradan ıslah olmuş birisinin yanlış davranışını bu sözlerle tanımlarız.
Kişi ya da toplum aleyhine zararlı faaliyetlerde bulunanları tanımlamak için de; “İt ürür kervan yürür…” denilir.
Köpeğin insana sadakati, bir çok ünlü yazarın şiirine, öyküsüne ve de romanına konu olmuştur.
İsmini anımsayamadığım bir büyük Türk Şairi, şiirinin bir mısrasında şöyle diyor; “Köpektir zevk alan seyyad-ı bi insafa hizmetten” diyor.
Yani Köpek, yaptığı işin zararını düşünecek nitelikte bir hayvan değildir. Onun kafasındaki tek erek, sahibine sadakatle hizmet etmektir.
Bu girişi neden yaptım?
Dün akşam Karaağaç Kafelerinin orta yerinde bisikleti ile yürümeye çalışan 13-14 yaşında bir çocuğa çarşının köpekleri saldırdı.
Etraftan yetişenlerin sandalyeleri kaparak Köpekleri ürkütmesinden sonra, çocukcağız yoluna devam etti.
Ancak beti benzi sararmış ve elleri ayakları titreyerek devam edebildi.
Karaağaç Mahallesinde ne yazık ki bir Köpek terörü yaşanıyor. Sabahları ben camiye-kahveye bastonla gidiyorum. Karaağaç’ı bilenler bir şey demiyor. Ama bilmeyenler “Hocam hayırdır bir rahatsızlık mı var” diye soruyorlar.
Evet, rahatsızlığım var. Çünkü Karaağaç Mahallesi çok uzaklardan torbalar dolusu köpek enceğinin getirilip, bırakıldığı bir mahalle oldu.
Bu gün Karaağaç’ta sokak aralarında yürümek dahi bir cesaret işi sayılmaktadır.
Belediye bu iş için ne yapar? Bir şey yapamayacağını Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu açık açık ifade ediyor. “Kanunlar bir şeyler yapmamızı engelliyor” diyor.
Hayvanları seviyorum. Hayvan haklarına sonuna kadar saygılıyım. Amma sokak ortasında Köpekler tarafından kovalanan, ısırılan ve sonrasında hastane hastane dolaşıp, kuduz iğnesi yiyen birisi olmak da istemiyorum.
Şehirde yaşayanların sağlığından, huzur ve güveninden sorumlu olan kimler varsa; bir şeyler yapıp bu Köpek terörünün önüne geçmelidirler
