İktidar ortağı (müttefiki) AKP ile MHP arasında söz düellosu dün de var gücüyle devam etti.
Bilindiği gibi; AK Parti ve MHP arasında ilk ihtilaf andımız konusunda olmuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi, Andımız’ın Danıştay kararı ile okullarımıza yeniden okutulacak olmasını memnuniyetle kabul etmiş ve içtenlikli bir şekilde savunmasını yapmıştı.
Buna karşılık AK Parti adına konuşan Numan Kurtulmuş “Yüksek yargının Andımız kararı, siyaseti imkansız hale getirmiştir. Kimse siyasi polemik yapmasın.” diyerek, MHP’nin tavrını eleştirmişti.
Bu tartışmaların ardından MHP’nin af teklifi de AK Parti tarafından reddedilmiş ve çok ağır bir şekilde eleştirilmişti.
Dün öğlen ajanslarında TV ekranlarından bu konuda heyecan verici haberler yayınlanıyordu. Milliyetçi Hareket Partisi tarafından AK Partiyle olan seçim ittifakının bitirildiği ilan ediliyordu.
Ancak daha sonra partilerin grup toplantılarının bitiminde; hem MHP tarafından ve hem de AK Parti tarafından; “ İttifak yerinde duruyor…” açıklamaları TV kanallarından yayınlanıyordu.
Bütün bu gelişmelerden sonra AK Parti ile MHP’nin ülke yönetimi için yaptıkları ittifak devam edecek mi ?
Bu kadar açık restleşmelerden sonra ve her iki tarafında kırmızı çizgilerinin aşıldığı bir noktada; bu ittifakın yürümesi bence mümkün gözükmüyor.
Ben, Milliyetçi Hareket Parti’sinin muhalefette kalarak AK Parti icraatlarına karşı Andımız örneğinde olduğu gibi; eleştiren tarafta olmasını, demokrasimiz açısından yararlı buluyorum.
Sayısal çoğunluğa sahip AK Parti iktidarının gölgesinde kalan Milliyetçi Hareket Partisi, bu haliyle gelecekte Türk Milliyetçileri’nin umudu olmaktan çıkacaktır.
Sözün özü olarak şunu söylemek istiyorum: Türk demokrasisinin Milliyetçi Hareket Partisine ihtiyacı vardır. AK Parti iktidarının milliyetçi duyguları, Andımız konusunda da gördüğümüz gibi fazlaca önemsemediği açıkça bellidir.
Bu nedenle Milliyetçi Hareket Partisi’nin AK Parti şakşakçılığını bırakarak özüne dönmesinde, ülkemiz demokrasisi adına büyük bir yarar olduğuna inanıyorum. Umarım güzel şeyler olur.
