Günübirlik uğraşırlar uğruna hiç bir zaman hayati önemi olan bugüne kadar çeşitli gerekçelerle ertelenen bölge sorunları göz ardı edilmemeli.
İlimiz sorunlarını sadece merkez olarak değerlendiremeyiz.
Lalapaşa ilçemizin Bulgaristan sınırından başlayıp Saros körfezine Enez'e kadar uzanan coğrafyadaki tüm sorunlar hepimizin ortak sorunu olmalıdır.
Saros körfezi çevresindeki kıyı işgalleri sadece Enez ve Keşan ilçelerimizin sorunu olarak görülmemesi gerekir.
Yine yarım asırdan bu yana Ergene kirliliğinin önüne geçilmesi,Trakya'nın can suyu olan , bölgeye hayat veren Ergene kirliliği sadece Uzunköprü'nün meselesi olamaz.
Bu sorunları çözümünde başta resmi ve özel kuruluşlarımız, çevreciler olmak üzere hepimize görev düşüyor.
Bunlar hiç birimizin" beni ilgilendirmez" diyeceği meseleler olamaz.
Bu ottan sorunlara Selimiye yanındaki kazı alanı, bölgenin geciken, tarım için hayati önemi olan baraj ve gölet yapılması sorunları ve buna benzer yöre için ortak sorunlarını ilave edebiliriz.
Bunları ortak ve kendi sorunumuz gibi benimsemeliyiz.
Ne yazık ki, bugüne kadar bu birlikteliği sağlayamadık. Her zaman ortak sorunlarımıza duyarsız kaldık. Sonunda bu duruma geldik.
Bölge insanımızın yapısında bu tür nemelazımcılık" gemisini kurtaran kaptan" anlayışımız süregelmektedir. Bunun zararı hepimize çıkıyor.
Bunların arasında sürekli gündemde olması gereken bir bölge sorunumuz da verimli topraklarımızın bölge insanlarımızın da katkısı ve aracılığı ile toprakla ilgisi olmayan kişilere satılması olmaktadır.
---------------------
TOPRAK SATIŞINI ENGELLEYEMİYORUZ
- Bölgemizde az toprağı ile geçimini sağlayamayan küçük çiftçilerimiz geleceklerini dikkate almadan topraklarını satıyorlar.
- Devletten yeterli destek göremeyen çiftçilerimizi gelecekte daha zor günler bekliyor.
- Tarımdan başka uğraşısı olmayan üreticilerin bazıları sanayi bölgelerine giderek fabrikalarda geçim yolu arıyor.
- Korkarım çiftçilerimiz böyle tarlalarını satmaya devam ederse, atalarının topraklarında ırgat olarak çalışmak zorunda kalabilirler.
- Tarım kuruluş temsilcilerinin bölgemizdeki toprakların satışını engellemek konusunda gerekli çaba göstermemesi çiftçilerimize haksızlık olmuyor mu?
---------------------
FIKRA
NASREDDİN HOCANIN KURNAZLIĞI
İmamlık yapan Nasreddin hoca camide vaaz verirken cemaate "ey cemaat size bir şey sorsam bilir misiniz" demiş.
Cemaat hep bir ağızdan "bllmeyiz" cevabını vermiş.
Hoca bunun üzerine" bilmiyorsanız size ne söyleyeyim"demiş.
Hoca bir süre sonra cemaate yine"size bir soru sorsam bilir misiniz"sorusu üzerine cemaat bu kez" biliriz"diye cevaplamış.
Hoca cemaatin bu sözleri üzerine biliyorsanız benim söylememe ne gerek var "demiş.
Cemaat Hocanın bu cevapları karşısında şaşırmış. Sonunda Nasreddin hoca yine aynı soruyu sorduğunda cemaatin Yarısı"biliyoruz" diğerleri ise"bilmiyoruz" demeye karar verilmiş.
Hoca yine aynı soruyu sorması üzerine cemaatin Yarısı"biliyoruz" diğer yarısı ise"bilmiyoruz" demesi üzerine Nasreddin hoca "o zaman bilenler bilmeyenlere söylesin" diye sözlerini noktalamış.
