Kar doğanın ak konuğudur. Sevimsizdir, yani soğuktur ama. Güzeldi İnce duyumlar bırakır tutarlı insanların yaşamına.
Sabah sabah haberleri dinlerken, bazı bölgelerde karla karışık yağmur ve kar beklentisinden dem vuruldu. Kar anılarım ve çocukluğumun karlı günleri takıldı uçurtmamın kuyruğuna. Kızaklar, kartopu savaşları, kardan adamlar, anı anı önüme yığıldı.
Henüz yağmasa bile zaman karlı günlere gebe gibi. Zaten Edirneliler, Edirne’de yaşayanlar bilir. Edirne’nin kurtuluş Günü olan 25 Kasım’da mutlaka kar kendini gösterir ve Kurtuluşa konuk olarak renk katar.
Kar için yazılan şiirler de kar gibi ak ve çekicidir. Sizi rüzgara kapılmış bir kuru yaprak gibi ordan oraya sürükler durur.
İklim değişiklikleri onu da özlem haline getirse bile, Trakya kolay kolay karsız kalmaz.
Yani karsız, yarsız,sıcaksız… da kalmamalı insan.
İl Halk Kütüphanesi’nden okumak için aldığım OTUZ BEŞ YAŞ –Cahit Sıtkı Tarancı- Yapıtını okurken önüme çıkan bir şiir beni bu düşünce ve duygulara sürükledi.
Paylaşalım istedim; Henüz yağmadan meret.
İşte:
KÂR VE HATIRALAR
Kar yağıyor, yine kar,yine mahşer gibi kar.
Sanki güller içinde gülen taze kadınlar,
Bana beyaz buseler, beyaz buseler yollar.
Sanki güller içinde gülen taze kadınlar.
Bir rüya görür gibi gözümde sevinçler var.
Beyaz bir Sükût işte, kar yağıyor, kar, kar kar,
Sanırım ki uçuyor gözümde hâtıralar.
Beyaz bir sükût işte: kar yağıyor, kar, kar, kar
Cahit SITKI TARANCI
Üstadın tüm şiirlerini okumadıysanız en kısa zamanda mutlaka okuyun derim, ey şiirseverler!... Tarancı gerçek anlamda bu yapıtın içinde, özünde.
Yani açıkça tavsiye ediyorum. Çünkü bunlar tam anlamıyla şiir…
Havalar iyi giderken nerden çıktı bu şiir demeyin. Yarın, neler olacağı belli mi?.. Hem kışı anımsamakta da yarar var sanıyorum.. Pek uzakta değil gibime geliyor.
