Evi olmayanlar pansiyonlara, ya da kiralık evlere rüzgarının

Kamplar ve benzerleri de var, işin içinde… İlgisi olanlar da oralara… Yani “yolcudur Abbas, yerinde duramaz..”

Küresel ısınmadan en çok etkilenen bölgelerden biri de öyle sanıyorum ki, Bölgemiz ve özellikle Edirne.

Böyle sıcaklar da bölgemiz insanları genellilke Saros Körfezine sarkar. Oraları özellikle kıyılar karınca yuvasına döner.

Gerçi artık ve bana göre yazlıkların tadı-tuzu kaçmaya başladı Aradığını bulamayanlar, hizmet eksiklikleri çoğu yazlıkçıyı Ege ve Akdeniz Kıyılarına sürüklemekte.

Ancak, oralarda da aşırı sıcaklardan bunalmalar eksik olmaz Klima olsa bile.

Amacım o yerleri kötülemek değil. Oraları,her köşe başı ayrı güzelliklerle doludur. Benim söylemek istediğim yalnız aşırı sıcaklarla ilgili

Öyleyse sözü nereye getirmek istiyorum?

Karadeniz kıyılarına…

Dalgalı ve tehlikeli denizine rağmen terlemeden ve doğa ile iç içe yaşamak isteyenlerin barınağı bence.

Üstelik ormanlar, dereler, göller… alabalık tesisleri ve ucuzluk… Ava gitmek, balık tutmak… Terlemek olsa değil demiştik. Üstelik öyle iç içe kalabalıklar yok

Yalnızca, kuş sesleri, ağustos böceklerinin sesi, kelebekler, dalga sesleri

Yani sıcaklardan bunalanların serin limanı

Bir keşif uçuşu yapmak için birkaç gün önce Kıyıköy’e doğru yollara düştük Daha Kırklareli’ne varmadan Karadeniz kökenli Istıranca rüzgarının serinliği duyumsanır biçimde ilgimi çekti.

Vize her zaman olduğu gibi, daha serin ve rüzgarlıydı. Rüzgar yine ve hez zaman olduğu gibi Yeni Caminin minaresinde vınlıyordu. Vize’den Kıyıköy’e olan uzaklık 35 Km. Bu yol asfalt, hafif virajlı da, ama ormanların içinden geçmekte

Beldeye vardığımızda gördük ki; eski Kıyıköy gitmiş, bir başka Kıyıköy

Serpilmeye başlamıştı. Sur-kapı nın dışında yıllar önce ev bile yoktu. Şimdi yeni yeni binalar yapılmış, yapılmakta.

Kiralık ucuz ve güzel evler bulmak olası. Karnını doyurmak da öyle… her zaman balık bulmak ve yemek de mümkün. Örnek.porsiyon köfte 8Tl.

Dönerken başka bir yol seçtik.

Aksicim , Balkaya üzerinden Vize… O bölgede ormanlar daha görkemli., sık ve gür. Kazandere ve Papuçdere ‘nin suları barajlarda toplanıp İstanbul’a yollanıyormuş. Hep duyardık, bu kez gördük.

Dupnisa Mağarasına’da uğrarız diye düşünmüştük. Ancak bu isteğimizi ertelemek zorunda kaldık.

Özetle, o kıyılar temmuz ve ağustos aylarunun sığınakları sanki..

Unutmadan; Oralara yolunuz düşerse Kıyıköy’ yedi Km. kala sağa sapan bir yol sizi Çamlıkoy’a bırakır. Orayı da kesinlikle görmelisiniz

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.