Doğada her şeyin bir başı ve sonu vardır.
Bu gerçek,doğadaki bütün varlıklar için geçerlidir.
Bu girişi neden yapıyorum?:
Yaşım 76 oldu. Bu 76 yılın 30 yılı (1963-1993) kara tahta başında öğretmenlik yaparak geçti.
Bu süreç içerisinde ilkokul,ortaokul,lise ve üniversite de öğretmenlik yaptım,bildiklerimi anlattım.
Doğuştan müziğe karşı bir ilgim ve yeteneğimin olduğunu gördüm .Bu yolda çok çalıştım .Bir çok enstrümanı iyi derecede çalmayı öğrendim.Ancak kemana olan tutkum bir başka oldu.
Şimdi artık bu çok sevdiğim enstrümandan yani kemandan ayrılacak olmanın hüznünü yaşıyorum.Ancak hüznünü yaşarken ;eğer düşüncelerim gerçek olursa mutluluğum da çok yüksek olacak.
Nasıl olacak?
55 yıldan bu yana can yoldaşım gibi yanımdan ayırmadığım kemanımdan ayrılma kararı aldım.
Bu çok değerli enstrümanımı ve de bir yerde can yoldaşımı, Edirne Kent Müzesine armağan etmek istiyorum.
Dün bu düşüncemi Edirne Belediyesi Başkanı Özel Kalem Müdürü Sayın Egemen Ilgın’a açtım.Konuyu görüşmek üzere değerli Başkanım Sayın Recep Gürkan dan bana bir randevu ayarlamasını, rica ettim.
Konuya ilişkin düşüncelerimi dinleyen Özel Kalem Müdürü Egemen Ilgın kardeşim;Konuyu başkanımız Sayın Recep Gürkan a ileteceğini ve Sayın Başkanımızın konuya sıcak bakacağını da söyledi.
Buradan şu açıklamayı yapmak da gerekecek;Elimdeki keman ,belki de 150-200 yıllık bir geçmişe sahiptir.Bu keman zamanla yarışırken elbette ki Tamiratlar geçirmiştir.Bu nedenle kemanın markası ve yapım tarihi belli değildir.Kemanın ben sadece 55 yılının tanığıyım.
Can yoldaşım dediğim bu kemanla 1963’te Rize’den başlayan öğretmenlik yolculuğumda ;Rize’nin deli dalgalarından,Konya ovasının uçsuz bucaksız ekin tarlalarına, oradan Mardin’in kurşun sesleriyle çınlayan dağlarına,oradan da İstanbul’un esrar dolu,sır dolu gecelerine ve Edirne de Lalapaşa köylerinin o sıcacık insanlarına kadar her yerde birlikte olduk.
Aynı kemanla İstanbul radyosunda 5 yıl Türk Sanat Müziği korolarında keman çaldım.Onlarca yüzlerce öğrenciye keman çalmayı öğrettim. Ve en önemlisi de ;Bu Kemanla Tarihi Kırkpınar’ın Seyrini Değiştiren (KIRKPINAR MARŞI)’ nı Besteledim.(1995).
Böyle bir kemanın Edirne Kent Müzesinde yerini alması ,bence kıymetli müzemize artı değer kazandıracaktır.
Umarım Belediye Başkanımız Sayın Recep Gürkan; önerimizi kabul ederken Kırkpınar Marşının şairi-bestekarı Beyazıt Hocayı da bu şekilde mutlu edecektir.
Şimdiden teşekkürler Recep Gürkan Başkanıma.
