İsrail’in  Filistinleri katledip 62 Filistinlinin ölümüne ve iki bine yakın kişinin yaralanmasına neden olan saldırı ile ilgili olarak Edirne’de  birçok  eylem gerçekleştirildi. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi ilimizde de bu kanlı cinayetlere de tepki  büyüktü.

 Saraçlar Caddesinde yapılan İsrail’i  kınama eylemine katıldım. AK Parti örgütünce düzenlenen eyleme katılım gerçekten çok azdı.

Bu tür tepkiler yüksek sayıda katılımla yapılırsa etkisi  o oranda yüksek olur.

Böyle  milli davalarda  tepkilerde siyasi görüşler ikinci planda olmalı.

   Zira,  böyle sorunlar milletimizin tamamını kapsar . Oralarda siyasi görüşler kesinlikle arka planda kalır.

İktidar partisi yetkililerinin böyle bir  toplantıya muhalefet partilerini meslek örgütlerini  toplantıya  çağırıp çağırmadığını bilmiyorum.

Ortak açıklamaya bakıldığında  orada  okunan bir parti bildirisiydi, parti yöneticisi  okudu. Eğer  böyle bir kınama toplantısı  ortak bildiri hazırlanıp tüm saraçları dolduracak şekilde her görüşten insanların katılımı ile yapılmış olsaydı ülke genelinde ses getirirdi. Meydanda toplanan az sayıda insanla yapılan İsrail’i kınama toplantısı maalesef  çok cılız bir  eylem oldu. İnsanlar ister istemez “İsrail saldırısı bu kadar az insanla mı kınanıyor” diye düşünceye sahip olur.

Aslında İsrail’in yaptığı bu katliam tüm insanlarımızın  yüreğine ateş düşürdü.

Bunun  topluma yansıması ancak Tüm siyasilerin kitle örgütlerinin verecekleri  ortak verilen kararlarla mümkün olur. Herkes ayrı ayrı yerde tavrını koyması inandırıcı olmaz.

 Her şeyden önemlisi, bu tür etkinliklerde kesinlikle siyasi tavır ön planda olmamalı. Bu olduğu zaman  seçim öncesi siyasi propagandaya dönüşür öyle anlaşılabilir. Bunu yapmaya da kimsenin hakkı yoktur.

Gönül isterdi ki  böyle bir toplantı Edirnelilere yakışacak şekilde  tüm  kitli örgütleri ve siyasetçilerin katılımı ile  ortaklaşa düzenlensin. Diğer iller de  bunu görüp Edirne’nin farkını anlasın.

 Aslında  bu tür tepkiler bugüne kadar defalarca denendi  bir sonuç alınamadı.

 Bu konuda ses getirecek farklı bir tavır ortaya koymak gerekir.Siyasi ve ekonomik yaptırımlarla ancak bu saldırgan ülkelerin önü kesilebilir. Bırakınız Türkiye’nin  tepkisini Birleşmiş Milletlerin kararları dahi İsrail’e etkili olamıyor.İsrail arkasındaki ABD’ye güvenerek boyundan büyük işlere kalkışıyor.

Böyle durumlar İslam Ülkelerinin bir araya gelmesi için önemli bir fırsata dönüşmeli 1,5 milyar nüfuslu Müslüman ülkelerinin alacağı ortak karar İsrail’e geri adım attırabilir. Türkiye hariç hiçbir İslam ülkesinde de  böyle bir cesaret gösteremiyor. Korkarım yine  bu acı olay bazı ülkelerin kınama mesajları ve sözde tepkileriyle bir süre sonra unutulup gidecek. Filistinliler yine kaderleriyle baş başa kalacaklar.

YETER ARTIK

Selimiye camisini ve tarihi eserlerimizi  ziyarete gidenler caminin yanındaki kazı alanını göstererek” buraya geçen yıl geldik yine böyleydi meydan ne zaman düzenlenecek. Edirneliler bu kadar ilgisiz mi?” diye sitem ediyorlar.

Bunda da haklılar

 İlimizin sesini tüm dünyada duyuran bir eserin yanı kazı alanı olarak bekletiliyor bu alanın ne zamlan düzenli hale geleceği de belirsiz.

 Edirne’nin tarihi eserler çevresinde tek alanı olan Selimiye meydanı bazı kişi ve çevrelerin kaprisleri yüzünden uzun süredir   bu çirkin görüntüsüyle bekletiliyor.

 Herkes suçu başkalarına atıyor.

Orada  yemiş kapanı hanı varmış.

Doğrudur.

 Bu han tüm meydanı  kapsayacak şekilde olmadığına göre  sadece hanın bulunduğu kalıntıların üzerine  halkın izlemesi için çamla örtülür diğer taraflar düzlenerek  halkın hizmetine açılır.

Adı her ne ise bu konuyu sürüncemede  bırakan kurumlar Edirne halkına resmen  eziyet ediyor.

Onunla da kalmayıp  yurdun dört bir yöresinden gelen turistlere de işkence yapılıyor.

 Selimiye gölgesinde oturup dinlenen, tarihi kentimizi seyreden insanlar şimdi sadece etrafı çevrili kazı alanını seyretmekle yetiniyor

Edirne belediyesinin alanın düzenlenmesinden sonra yapacağı tesisleri yansıtan görüntüler ne zaman gerçekleşecek. Birileri  bu konuyu   daha üst makamlara taşımalı,ısrarcı olmalı . Bu ihmal artık son bulmalı. İnsanlarımız kazı alanı seyretmekten bıktı. Edirne halkının nefes aldığı yegane alan halkın hizmetine açılmalı. Bu işkenceye yeter denmeli.

YEMEKLERDE ISRAFA DİKKAT.!

Toplu yapılan yemeklerden sonra çok miktarda yemek artığı  kalıyor.  Bu ısraftır. Bu atıkların ne kadar değerlendirildiğini bilemeyiz.  Yemeklerden arta kalanlarla çok sayıda insan karnının doyurur. Aslında  böyle toplu yemeklere katılanlar yemek dağıtılan yerlerde istedikleri kadar yemek almalı Böylece yemeklerde atık oranı  azalmış olur.

Her zaman olduğu gibi  yesin yemesin herkesin önüne yiyecekler yığılırsa  oralarda  yemek atıkları  kaçınılmaz oluyor. Mübarek ramazan ayına girdik. Ay süresince toplu iftar yemekleri  düzenlenecek. Bu mübarek ayda yemek atıklarını en az düzeye indirilmeli. Dinimizce de bu tür yemek atıklarının olması günahtır. Öyle olmasına karşın ilimizde yemek atıkları  azalacağı yerde artıyor

İLK DOĞUM KLİNİĞİ 1892 YILINDA AÇILDI

İlk  doğum kliniğimiz 1892  yılında  İstanbul Demirkapı’da açıldı.Adı Serriyatı Viladiye’ydi (Çocuk kliniği) Burada ebelik ve kadın hastalıkları  bilimleri , hem gelen hastalar üzerinde uygulanır, hem de öğrencilere  uygulamalı olarak öğretilirdi. Bu klinik özel olarak açılmıştı.

BORCUNU NEDEN ÖDEMİYORMUŞ

temelin çeyrek biletine  yılbaşında büyük  ikramiye çıkmış.

 İki hafta sonra  bakkal,kasap ve boçlu olduğu diğer esnaflar Temel’i yolda çevirirler.

“ Ula temel sana ikramiye çıktığı halde neden bize borcunu ödemiyorsun?”

Temel:

“ Neden mi ödemiyorum?” demiş” Bana  bak zengin oldu da   birden değişti demesinler diye borçlarımı ödemiyorum” demiş

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.