Kırkpınar, Türkiye'mizin bir Dünya değeridir. Kırkpınar'ın Edirne'de gerçekleştiriliyor olması da bu Dünya değeri için bize de övünç payı vermekte ve  bazı sorumlulukları  da yüklemektedir.

Bize derken elbette ki Edirne'lileri kast  ediyorum. Çünkü Kırkpınar, Edirne'nin olmazsa olmazlarındandır. Ve bilindiği gibi; Unesco tarafından da Somut Olmayan Dünya  Kültür Mirası listesine alınmıştır.

Bu girişi niçin yapıyorum?

Geçtiğimiz  hafta Balıkesir'de ve Antalya'da Yağlı Güreş organizasyonları vardı.

Balıkesir'de yapılan güreşler, unutulmaz Başpehlivan Kurtdereli Mehmet Pehlivan adına yapılmıştı.

Antalya Elmalı'da da yine Kırkpınar gibi 3 gün süren büyük bir Yağlı Güreş organizasyonu gerçekleştirilmişti.

Sözünü ettiğim bu iki büyük güreş organizasyonuna güreş sever halkımız çok yoğun bir şekilde ilgi göstermişti.

Bu organizasyonlara gösterilen ilgi karşısında bazı güreş otoriteleri, bu iki organizasyonu da Tarihi Kırkpınar'ın önüne koymak gayreti içinde oldular.

Bunlardan Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya Balıkesir Güreşleri için ; "Burası Kırkpınar'ı gölgede bıraktı" demişti.

Elmalı Güreşlerini TV kanalından canlı olarak sunan Bilgehan Demir isimli sunucu da ; "Elmalı birinci, Kırkpınar ikincidir" demişti.

Biz Edirne'liler olarak bu iki görüşü de doğru bulmuyoruz. İşin özü bakımından doğru bulmuyoruz.

Balıkesir ve Antalya Elmalı güreşleri organizasyon bakımından Kırkpınar'dan daha önde olabilirler. Burada yerel yöneticilerin marifeti ortaya çıkıyor. Bu, işin maddiyat tarafıdır.

Biz ise işin manevi yönüne bakıyoruz ve Kırkpınar'ın maneviyatına Türkiye'de hiç bir güreş organizasyonun erişemeyeceğini iddia ediyoruz.

Öncelikle Kırkpınar'ın tarihi gerçekliliği diğer organizasyonlardan daha öndedir.

Çünkü tarihi kayıtları vardır.

Çünkü Evliya Çelebi ünlü Seyahatnamesinde Edirne'de Pehlivan Tekkelerinin olduğundan söz eder. Buna ek olarak Türkiye'nin en büyük şairleri ve başta İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy üstadımız dahi Kırkpınar'ı anlatan şiirler yazmışlardır.

Sözü bağlıyorum: Türkiye'de ve Dünya'da Yağlı Güreşin Olimpiyatı Kırkpınar'dır.

Bu nedenledir ki; Türkiye'de yapılan bütün güreş organizasyonlarında pehlivanların ve hatta cazgır ve davul-zurna ekip elemanlarının kariyerleri, Kırkpınar'daki derecelerine göre ifade ediliyor. Ve bir gerçek daha var ki o da şudur; Türkiye'de gerçekleştirilen 200'e yakın güreş organizasyonlarında Edirne'li Beyazıt Hocanın yazıp bestelediği ve Tarihi Kırkpınar'a resmi marş olarak kabul edilen Kırkpınar Marşı çalınmaktadır.

Bilmiyorum başka söze gerek var mı?

Yazımızı Kırkpınar Marşından iki dörtlükle bitirelim.

BÜYÜK EFSANEYİ GÖRÜR GİBİYİM

TARİH DEHLİZİNDE YÜRÜR GİBİYİM

EYVAN HEYECANDAN ÖLÜR GİBİYİM

EDİRNE KIRKPINAR ER MEYDANINDA

EDİRNE DÜNYA DA TÜRKİYE'NİNDİR

KIRKPINAR TÜRKİYE'DE  EDİRNE'NİNDİR

YAŞAYAN BİR EFSANE  BİR ANANEDİR

EDİRNE KIRKPINAR ER MEYDANINDA

Beyazıt Sansı/1995

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.