Aşk yarsız,

Kış karsız … Olmazmış derler. Kimler demiş, onu da bilmiyorum. Belki de ben…

 “Beyaz Kabus” , “Ak karanlık”, Böyle söylemlerle yaklaşanlar da var. Benimse bu konuda çok sevdiğim bir dize gelir, aklıma.:”Kar yolları örter gibi örtmüştü yolları kar” Kimin hangi şiirinin bir dizesiydi bu, anımsayamadım.

Karın yumuşak yumuşak yani lapa lapa yağmasının seyrine (hele sıcak odalardan bakarsanız) doyum olmaz. İri iri ve kardelen renginde yağması nerede olursa olsun hoştur.

Ancak “tipi” öyle değildır. Savrula savrula yağınca gözünüzü açmanız, önünüzü görmeniz zorlaşır.İnsanları etkilediği için esin olmuş ve çok güzel şiirler yazdırmıştır. Onları okumak bile en kocaman. hazlardan. Geçtiğimiz günlerde on, on beş gün kadar yağan kar, tipi yapmadı ama buza ayaza çekti. Edirne’de eksilere inen ibre, günlerce ve özellikle gecelerce ayazladı, çatırdadı. Düşenler bir yanda , öte yanda da trafik kazaları.

Doğuda oluşan çiğ olayını da anımsamak gerekir.Bereket teknik, öyle gelişti ki, kapalı yollar makinelerle kısa sürede açılıyor artık. Kent içlerinde kapalı ya da kaygan yerler sabahlara kadar tuzlandı. Bu yolda emek verenleri kutlamak gerekir doğrusu.

Birkaç gündür sıcaklıklar yükselince yağmura dönüşen yağış beyaz örtüyü eritip akıttı. Buzlar da eriyip bu akıntılara eklendi.

Erime sırasında her taraf vıcık vıcık olur.Basacak yer bulmakta zorluk çekersiniz. Hele kalorifer bacalarından çıkan dumanlar havayı kirletirken yere düşen kurumlarsa delilleri değil ama karların üstüne kara bir leke gibi çörekleniyor. Kaloriferli binalar, inat ediyor, doğal gaza geçmiyor. Hava kirliliğinden sorumlu değiller mi?Bu kirlilik ciğerlerimize de doluyor, farkında mıyız, A dostlar, farkında mıyız?...

Karın kiri de çekilir gibi değil hani.

Nasrettin Hoca kahvedekileri kış gelince bıktırıncaya kadar soğuktan, yaz gelince de sıcaktan yakınırmış.

Biri dayanamamış sonunda patlamış: hoca be ne biçim adamsın sen, demiş. Bıktık senin bu yakınmalarından, kolayın da bulunmuyor hani.

Hoca bu, altta kalır mı? Yanıtı yapıştırmış hemen: Baharlara bir şey diyor muyuz?

Yine de kış kışlığını, yaz yazlığını yapmalı. Aşırı olmazsa amenna!..

***

BİZİM/KİLER

O külü, ne denli eşelersen eşele kor bulamazsın

Geri kalmış damgalı kışkırtmalı ve içi boşalmış

Saçaklardan sarkan buzdan kılıçlar üstümde

Ya düşerse korkusuyla geçiyorum altından

Yapaya doğru koşusu maratona dönüştü

Toprak tencereler şimdi artık fasulyesiz

Yanardağlar kuduruk seller geriye artık

Son seçtiğim dere yatağında sonum gezinir oldu

Eski kırık bozuk defolu dizeler

Araba sevdasına hasır kilim minder

Kurumuş dere yatakları yine nöbette

Nerdeler nerde kaldılar yine bizim/kiler

Aşkın kuru ekmeğini katık edenler

Utanma duygusunu bile az ötede sattılar

N.T

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.