Edirne’de  farklı meslek kuruluşlarını temsil eden  yöneticilerimiz var. Bunların kendi meslek mensuplarına  yapacakları hizmetlerinin yanında bir de Edirne’nin yararına olabilecek hizmetlere de katkı yapmaları gerekir.

Günümüz iletişim çağı bu konuda   yapılacak hizmetler konusunda farklı yöntemler uygulanıyor. Son yıllarda özellikle AB imkanlarından  yararlanma yolları gündemde.

Meslek kuruluş temsilcilerimiz , oda yöneticilerimiz  bu konuda proje yaparak  hem Edirne’nin hem de kendi meslek mensuplarının  yararına hizmet görebilirler.

Meslek kuruluş temsilcilerimiz bu konuda kendilerini geliştirmeli .Eğer bu yönde yeterli değillerse bu konuları iyi bilenlerden yararlanmaları gerekir.  AB kaynaklarından yararlanarak işletmelerine ve meslek mensupları yaptıkları  projelerle  bölgesine geniş imkan sağlayan dernek ve odalarımız var.

-----------------------------------------------------------------------------------------------

AB İMKANLARINDAN YETERİNCE YARARLANAMIYORUZ

Ne yazık ki,  Avrupa’ya komşu bir il  olmamıza rağmen  bu imkanlardan bizden çok daha fazla yararlanan başka iller var.

Onları örnek alarak  Edirne ekonomisinin gelişmesi ve kendi meslek mensuplarının da yararlanabileceği  projeleri üretmek zorundayız.

Günümüzde  “ Armut piş ağzıma düş” dönemi mazide kaldı. Çaba harcamadan  başarı sağlanamıyor. Bölge insanımızda  ve onları temsil eden kuruluşların temsilcilerinde  böyle uluslar arası imkanları  değerlendirecek kadrolar yeterli değil. Kentimizin refah düzeyinin yükselmesini sadece devletimizden gelecek imkanlara ve mahalli idarelerin gayretine bırakamayız.

-------------------------------------------------------------------------------------

BELEDİYE YERLİ TOHUM EKİM ŞENLİĞİ DÜZENLİYOR   

Her kurumun bu alanda katkı yapması gerekir. Edirne Belediyesi yerli tohumun geliştirilmesi için çalışma yapıyor. Bu çabaya tarım kesimi temsilcileri dahil diğer kuruluş temsilcilerimizin de destek vermesi gerekir. Belediyemizi yeri geldiğinde eleştireceğiz yararlı iş yaptığında ise destek vereceğiz. Her yaptığı işe tu kaka demek doğru değil. Bu tavır kimseye yarar getirmez. Bu kent hepimizin  yapılan yararlı hizmetlerden kim yaparsa yapsın hepimiz yararlanacağız. Günümüzde  sağlıklı yaşam için beslenme çok önemli . Bu alanda kaybolmaya yüz tutan yerli ürünlerimizi kazanmamız lazım. Ülkenin dört bir yöresinde bu konuda çalışmalar var. Edirne belediyesince başlatılan bu kampanya daha da yaygınlaşmalı , herkes belediyenin bu olumlu çabasına katkı yapmalı.

---------------------------------------------------------------------------------------

 HALKTA DOĞAL BESLENME ÖZLEMİ GELİŞİYOR

Pazar günleri açılan doğal ürünleri pazarına ilgi her geçen gün artıyor. İnsanlarımız  daha lüks yerlerde kahvaltı etme yerine burada kadınlarımızın köylerde ürettikleri ürünlerden yaptıkları  yiyeceklerle kahvaltı etmeyi uygun görüyor. Bu istek  halkın  GDO’lu ürünlerin  endişesinden kaynaklanıyor.GDO’lu  ürünlerin insan sağlığına yaptığı  tahribatı dikkate alan vatandaşlar bu katkılı ürünlerden uzak durmaya çalışıyor.  Bu kampanyaya katkı yapacağını umduğumuz,  Edirne’nin çeşitli semtlerinde  çiçekçilerimiz var. Onların da yaptıkları hizmet yadsınamaz. Edirne günden güne daha da güzelleşiyor.

--------------------------------------------------------------------------------------

ÇİÇEKÇİLER DE  YERLİ TOHUMA KATKI YAPMALI

Çiçek bahçeli evler çoğalıyor. Çimlerle kaplı bahçeler artıyor. Bunlar Edirne’nin  daha da  yaşanabilir kent olmasına katkı yapacaktır.

Bu arada ilimizde meyve bahçeleri de artıyor. Bunlar  bölgemiz için çok olumlu gelişmeler. Dileğim o ki  birer tarım uzmanı olan çiçekçilik yapanların ilimizde yerli tohumların gelişmesine de katkı yapmaları.

Onlar da devreye girdiği takdirde  bu konuda  çok mesafe alınacaktır.

Geniş kapsamlı fidancılık ve çiçekçilik yapan  hemşerilerimizin de  bu konuda  çabalarını esirgemeyeceklerini umuyorum.

Belediye imkanlarıyla mesleklerini sürdürenler  aynı zamanda belediye etkinliklerine de katkı yapmaları çok daha faydalı4 olacaktır.

-------------------------------

SADECE BİR PARTİDE VAR

CHP’de bugünlerde  merkez ilçe delege seçimleri için yoğun çalışma var.Ülke idaresinde söz sahibi olacaklar için  halkın katılımı demokrasinin olmazsa olmazıdır.

Her ne kadar başkanlık sistemine geçilmesiyle siyasi partiler etkisizleştirilmek istense de  halkımız  parlamenter  demokrasiyi benimsemiştir, ona özlem duymaktadır. Onu kalbinden kimse söküp atamaz. Ülkemizde  yönetimler için  tabanına başvuran bu delege yöntemiyle belirleyen tek parti CHP eksiğiyle de olsa  bu halk iradesini  CHP uyguluyor.

Bu partide diğer partiler gibi  tamamı tepeden  belirlenen yönetici yöntemi yok. Bazı istisnalar olsa da CHP delege bazında yöneticilerini belirleme yöntemini sürdürüyor.  

CHP üyelerini de devreye sokarak delegelerini belirliyor. Bu delegeler ilk olarak  Edirne’de merkez ilçe başkanının seçecek daha sonra il delegeleriyle de il yönetimi ve genel merkez delegeleri belirlenecek. Ülkemizde şimdilik demokrasimizin sağlıklı işleyebilmesi için en güvenli yol olan . bu yöntemi diğer partilerce de uygulanması halinde ülkemizde demokrasi  yaygınlaşacak,tabanın iradesiyle  seçilenler  halkın iradesini  daha çok yansıtan  yönetimler olacaktır.

Ne yazık ki merkezi yönetimler  tabanın iradesine gereken özeni göstermiyor. Bu yöntem CHP dışındaki partilerde tabanın iradesi yerine genel merkezleri tavırları ön planda kalıyor. Böylece yönetimlere halkın seçtiğinin ötesinde genel merkezlerin takdirini alanlar görev alıyor.

FIKRA

OTELİ HÂLÂ ÜZERİNE GEÇİRMEDİN Mİ?

Bir gün adamın bir otel girmiş. Otelde akşam yemeği yerken garson yanına yaklaşmış ve sormuş:

“Bir emriniz var mı” demiş.

Garsan o kadar güzel sormuş ki adamın dikkatini çekmiş:

Onun üzerine adam garsına “ nerelisin” diye sormuş.

Garson cevap vermiş:

-“ Kayseriliyim”

-“ Kaç senidir bu otelde çalışıyorsun”

Kayserili anında cevap vermiş:

“ On senedir”

“ On yıldır bu otelde çalışıyorsun? Oteli hala üzerine geçiremedin mi?”

Kayserili derin derin içini çekmiş:

-“ Ah sorma dayı,bu otelin sahibi de Kayserili de ondan üzerime geçiremedim” demiş.

-----------------------------------------------------------------------------

ÖLMEZ CANIM SAĞ KALIRSA

Ömrüm elverirse eksikleri tamamlarım. sözleri için çoğu yerde” Ölmez canım sağ kalırsa” deyimi kullanılırmış.

Bunun hikâyesi ise şöyle:

Kadın kocasına bayramlık çorap örmeye niyetlenmiş ancak işten güçten fazla vakti olmadığı için bayrama kadar ancak çorabın bir tekini örebilmiş.

Bayramda tek ayağına eşinin ördüğü bir çorabı giyen adam çok sevinmiş.

Bayramlaşmak amacıyla köy odasına gitmiş.

Oturduğunda yeni çoraplı ayağını ileri uzatmış.diğer ayağındaki yırtık çorabı ise ayağının altına gizleyip  bir de tütün sarmış.

Kocasını merak eden kadın köy odasına gelip pencereden bakmış ki kocası yeni çoraplı ayağını gururlu bir şekilde ileri uzatmış.bir taraftan da  tütün içiyormuş.

Karısı cama vurarak kocasına seslenmiş:-“ Bey ölmez sağ kalırsak, gelecek bayramda da öbür ayağını  uzattırırım” demiş .

----------------------------------------------------------------------

ÖZLÜ SÖZ

Bir kötülüğü beğenen, onu işleyenden daha kötüdür.

Şemseddin Sami

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.