Dün yani pazartesi günü öğleden sonra KOCA KIŞ başlıklı bir yazı yazdım. Mevsim olarak kışın bittiğinden, kar bile yağmadığından yakındım.

O arda bir yağmur başladı. Al işte, yine yağmur be ya! Diye  içimden söylendim. Yazım bitti yağmur bitmedi. Ve yazımı postaladım.

Bir süre geçti geçmedi yağmur kara çevirdi. İnce ince yağan kar bir süre sonra çok yoğunlaştı. Fırtına da eşlik ediyordu. Resmen tipi.

Savurta savurta yağış sürüyordu. Şaşırıp kaldık. Biz baharı karşılama telaşındayken kışın apar topar başlaması… Çünkü açan çiçekler vardı: Bademler, erikler… havalar ılıman gidince açtılar ve elbette aldandılar. Çünkü sıcaklar da düşmüş, buzlanmaya dönmüştü her yer.

Kar yağmadığı için hayıflanıyorduk oysa. Eh, işte al sana kar!.. deyiverdim. Sona kalsa bile kış kışlığını yapıyor, şimdilerde. Ona bir de ad buldum hemen: Rötarlı kış, şaşkın kar!..

Öyle hızlı ve yoğun olarak yağdı ki, kısa zamanda yerler bembeyaz olmuş. “Kar yolları örter gibi, örtmüştü yolları kar” dizesini anımsayıverdim.

Yani benim dün yazdıklarımın hükmü kalmamıştı, diye üzülmedim elbet. Bu ikinci yazımla özür dilemiş oldum, doğadan.

Çünkü kar gerçekten gerekiyordu. Barajlar dolacak, ekili alanlar ağır ağır eriyen karla sulanacak, mikroplar yok olacaktı.

Bakalım ;umarım öyle olur. Aldanan ağaçlar da umarım toparlar zaman içinde.

----------------------------------------------------------

Bu ayın şiir buluşması yine sazlı sözlü geçti. Türküler şarkılar ve şiirler…İşin özeti bu. Dostlukların pekiştiği şiirlerin dinlendiği  bir şiir sevdalıları ortamı.

Bu son buluşmamızda Kırklareli’den Kırkseder (Kırklareli Kültür Sanat ve Edebiyatçılar Derneği) üyeleri de katıldı buluşmamıza. Başkan Fuat Ertuğrul, Alaeddin İkican ve Savaş Erdem aramızdaydı. Bir dergi çıkarmaya başlamışlar Editör:Savaş Erdem. Pırıl pırıl, şiir ağırlıklı ve fotağraflı. Sevindim  bu işe, mutlu ve abone oldum. Henüz ikinci sayıda. Ve henüz mini mini. Yani 24 sayfa. Umarım uzun ömürlü olur. Çünkü Savaş Erdem tuttuğunu koparan bir yapıda.

Uğurlu olsun, uğurlarola:KIRKSES-AYLIK KÜLTÜR_ SANAT - EDEBİYAT DERGİSİ

Henüz ikinci sayısı… Desteklenirse Trakya’nın yüz akı olarak uzun yıllar yaşar. Dileğim bu.

İkinci sayıda benim de bir şiirim var:

TAYFALAR:

Dümende deniz yosunu kaptan

Alnında sıcağın ayazını terler

Mavi eser güverte lodos yangınlarına

Köpüklenir dalga beyazına

Yorgun ve solgun yüzleriyle

Sabahlamış tayfalar

İnce çalgılı şarkılanınca romanlar

Günübirlik gülüşlere ateşini körükler

Konaklanır yırtık çadırlarda ayazı

Ölü atlarıyla yorgun arabalar

Tayfalar denizde tuz bulamaz

Romanlar neden çiçeklerini sulamaz

N.T

           

                       

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.