26-Temmuzda ülkemizin kaderini etkileyecek bir seçime gidiyoruz. Bir yandan ülkemizde rejim değişikliğine neden olacak parlamentoyu ikinci plana itip tek adam rejimini getirecek.Diğer yandan parlamenter rejimi savunanlar seçim bu iki görüşün mücadelesi şeklinde geçecek
İşte böyle bir seçimin arifesindeyiz. Bu kadar yıldır parlamenter sistemle idare edilen ülkemizin başkanlık sistemine dönmesi beraberinde milletvekillerinin önemini de ikinci plana itecektir.
Bu zorlukları göğüslemek ve bölge halkının sorunlarını gündeme getirecek parlamenterler kendilerine yönelik bu zorluklar karşısında çok donanımlı,siyasi yönden geniş bilgi sahibi olmalı. yeni dönemde parlamenterlerde olması gereken özellikleri ana başlıklarla şöyle sıralamak mümkün:
:
- Seçilecek milletvekili ”salla başını,al maaşını” özelliğinde bir milletvekili adayı olmamalı.
- Seçilecek milletvekili rakipleri ile mücadele edebilmek için bilgi donanımına sahip olmalı.
- Bölgenin sorunlarını çok iyi bilmeli, her platformda bunu dile getirmeli.
- İlindeki mahalli yönetimler ve demokratik kitle örgütleri ile diyalog halinde olmalı bölgenin sorunlarının çözümünde elbirliği yapmalı.
- Bir parlamenter olduğu için, parlamenter sistemi ön planda tutmalı ve bu uğurda çaba harcamalı.
- Din, dil ırk bölgesel ve siyasi ayrımı yapmamalı
- “ En iyisini ben bilirim” diye sorunlara düz mantıkla yaklaşmamalı gerektiğinde karşı fikirleri benimsemeli ve öz eleştiriye açık olmalı.
- Hangi parti mensubundan gelirse gelsin telefonu açık olmalı, sorunların çözümünde parti farkı aramamalı.
- Halkın özel yaşantısına müdahaleci olmamalı, birinin hürriyetinin bittiği yerde diğerinin başladığı ilkesini kabullenmeli.
- Milletvekili olduğunda bölgede yapılacak sosyal etkinliklere parti farkı gözetmeksizin katılmalı, halkın yanında olduğunu göstermeli.
- Hiç kimseye ve kuruma karşı önyargılı yaklaşmamalı herkesi kucaklayıcı olmalı.
- Güncel olayları ve bölgesinin sorunları ile yakından ilgilenmeli , mahalli basınla sürekli irtibat halinde olmalı önerilerini dikkate almalı.
- Mal varlığını açıklamalı akçeli işlerden uzak durmalı kesinlikle ihale konularına karışmamalı,yakınlarına çıkar sağlayabilecek imkanlar yaratmamalı.
- Gelecek kuşakların yetişmesini sağlayan eğitim sorunları ile yakından ilgilenmeli, çağdaş eğitimin yozlaşamaması eğitimin kalitesinin düşmemesi konusunda duyarlı olmalı.
- Çok konuşan değil daha ziyade halkın sorunlarını dinleyip çözüm yollarını arayan ve bu konuda öneriler veren proje geliştiren bir milletvekili olmalı.
- Milletvekilliği son bulduğunda daha sonraki yaşamında kendisine milletvekili imkanı sağlayan ilde yaşamını sürdürmeli ve o zamanda da halkın sorunları ile ilgilenme sözü vermeli.
Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Aday olacak milletvekili adaylarımızdan bu ve benzeri vaatleri almak zorundayız. Bunu yapmadığımız takdirde Milletvekili olup mazbatasını alan milletvekilleri Ankara’ya gittiklerinde seçildikleri bölgeleri unutuyor.Bundan önce seçilen parlamenterlerimizde bunun örneklerini gördük. Yeni seçilecekler oy talebi için geldiklerinde onlara bu önerileri hatırlatmalıyız.
*******************************************************************
1-MAYIS İŞÇİ BAYRAMI
Daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da 1 Mayıs Emekçi Bayramı törenle kutlandı. Şükrüpaşa İlkokulu yanından başlayan törene Siyasi partilerden CHP, sendikalar ve dernekler katıldı. Kutlama töreninde daha ziyade gençlerin sloganları damga vurdu, onların sesi yükseldi.
Bu kutlamada parlamenter demokrasiden yana olduğunu savunan İYİ Parti’den katılanları göremedik, veya diğer kesimler arasında yer aldılar.
Gönül isterdi ki öyle bir etkinlikte basınımız temsilcileri de yer alsın, onlar da seslerini duyursun. Derneklerimizden böyle bir girişim olmamış.
Yine İşçi haklarını savunduğunu her ortamda savunan Vatan Partisini de törende izleme imkânımız olmadı.
Edirne Barosunun da çok az katılımla törenden geçtiğine tanık olduk. Tüm bu olumsuzluklara rağmen 1 Mayıs Emek Bayramı coşkulu bir şekilde kutlandı.
Sıcak havaya rağmen törene katılanlar son ana kadar tören alanında yer aldı. Saraçlar Caddesinde törene katılan örgütlerce hazırlanan ortak bildiri de toplumu heyecana getirecek nitelikteydi. Tören alınanda bulunanlar kadar onun dışında etkinlikleri izleyenlerin olması da dikkat çekti.
ATMA KARDEŞ DİN KARDEŞİYİZ.
Konuşmalarında desteksiz atanları uyarmak amacıyla “ Atma Recep din kardeşiz” benzetmesi yapılır.
Bu deyimin tarihçesi şöyle:
Bir zamanlar Arnavut Recep adında bir eşkıya başı çetesiyle birlikte dağa çıkmış, Halka zulmediyormuş.
Hükümet kuvvetleri Arnavut Recep’in çetesini bir gün saklandıkları yerde kıstırmışlar.
Recep bir kurtuluş çaresi kalmadığını anlayınca askerlere:
“Etmeyin more hepimiz din kardeşiyiz. Kurşun atmayın” diyerek teslim olmuş.
Az bir cezayla kurtulan Recep bu olayı kahvede anlatırken:
“More ,vallahi gebertecektim zaptiyeleri Çoluk çocuğumuz var diye ağladılar yalvardılar onlara acıdım “diye palavra atmış.Bir gün bu olayın aslını bilen biri:
-“Atma Recep demiş. Biz de din kardeşiyiz”
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
İÇOĞLANLARI ÖRGÜTÜNÜ YILDIRIM BEYAZIT KURDU
Tarihimizde ilk İçoğlanları Örgütü Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt tarafından kuruldu. Devşirmelerden titiz bir seçim sonucunda alınan içoğlanları Edirne, Galata, Sultanahmet’teki İbrahim Paşa ve İskender Çelebi Saraylarında özel eğitim ve öğretim gördükten sonra çeşitli saray görevlerine getirilirdi.
İçoğlanı olarak alınacak devşirmeler devlet merkezine getirildikten sonra Divanı Hümayun’a verilirler, padişah arz odasında bunları bir bir görürdü.
Padişahın buyruğu üzerine Kapıağası devşirmelerin içinden en yakışıklı, en güler yüzlü ve en güzel vücutlusunu seçer, geri kalanları Acemi Ocağı için Yeniçeri Ağasına yollardı. İçoğlanları üç ayda bir aylık alırlardı.
ÖZLÜ SÖZ
Evinizde çok büyük kütüphane olacağını, kafanızda yeterli bilgi olması daha iyidir.
SEYLAN ATASÖZÜ
