İçimiz dışımız, sağımız solumuz Dünya’ya yayılan Korona-Virüs oldu. Yat kalk ,otur uzan TV’leri dinle, gelsin kırıklık kuşku ve moral bozukluğu. Böyle salgınlarda ürkmemek olası değil, sanıyorum. Hele 65 yaş ve üzeri olanların risk oranı önem kazanmakta. Bilimsel çalışmalara rağmen virüsün yok edilmemesi şaşırtıyor insanı. Eninde sonunda elbette yenilecek meret ama dünya çapında epey cana kıyacak. Olay Çin’de başlamıştı. Yine Çin’de sonlandı haberleri gelmekte. Umarım öyledir.

Böyle salgınların dünyayı eskiden beri kırıp döktüğü bilinmekte. Tıp konusundaki gelişmeler bir çok benzer olayı ya da olayları hep yok etmiş. İnsanlık bilim ve teknik hepsini yok etmiş.

Günler sıkıntıyla ve evden çıkma yasağı ile yine de geçip gidiyor. Yapacak tek şey önerilen eylemleri yerine getirmek. Birey ve toplum olarak onları yapma zorunda olduğumuz bilincine ulaşma gerek. Koronaya hodri meydan, sağlık çalışanlarına teşekkür, yaşamını yitirenlere başsağlığı dileklerimle…

Böyle sıkıntılı günlerde okumak en güzel olay bence. Gazeteler en başta eve girmeli kanımca. Bu gün ( 1NisaN) gazeteleri gözden geçirirken(Cumhuriyet) bizim Vize ile ilgili bir haber ilişti gözüme: “Meşe ormanı için umut ışığı”

Kırklareli’nin Vize ilçesi , Doğanca köyündeki meşe ormanına yapılmak istenen kil ocağına bilirkişi “dur” dedi…

Bölge sakinleri, “Korona günlerinde bu rapor ilaç gibi geldi” dedi.

Mücadeleye devam

Göksel Çime (Kırklareli kent Konseyi Çevre Meclisi başkanı) :

Bölgemize ilk gelişleri değil yine aynı bölgede çalışma yapmak istiyorlar. Her şart ve koşulda. Trakyamızı, Vize’mizi, , köyümüzü, insanımızı, suyumuzu, toprağımızı , ormanımızı, dagal ve sosyal yaşamı savunmaya, gelecek nesillere yaşanır bir dünya bırakmak için mücadeleye ve yaşamı savunmaya, blimsel gerçeklere,, hukuk çerçevesinde devam edeceğiz” diye konuştu.’’

Bu aralar her nedense Istıranca ormanlarına göz dikenler var. Daha önceleri taş ocakları olayı bölgeyi üzmştü . İğneada’ya santral olayı gündeme gelmişti.

Bu günlerde, yani Korona virüsün kol gezdiği ortamda ve günlerde böyle olayların olması can sıkıcı doğrusu. Aslında bu ve benzerleri yeni değil. Istıranca Dağları ve ormanları bölgenin can damarı. Ergene Nehrini oluşturan derecikler bile oralardan doğmakta.

Bölgenin önemi konusunda bilinçlenmek ve korumak gerek. Meşe, gürgen, palamut,kızılcık, ıhlamur… ağaçları oraların göz bebeği. Hele dayanıklı meşeler aynı zamanda bölgenin yakışığı. Karadeniz’se ayrı bir özellik ve güzellik. Hamsinin kalkanın … yuvasıdır Karadeniz. Dalgaları ile ünlenmiş olsa da en tuzsuz denizlerimizden biridir.

Oralarda ünlenen yerler de az değil. Dupnisa Mağarası, Cehennem Şelaleleri, Balık çiflikleri, Kıyıköy’deki Manastır, piknik yerleri buz gibi ve tremiz kaynakları, Çamlıkoy (Kasatura) Koylar, kireç taşları ve plajlar. a incileri olan Kıyıköy, İğneada, Demirköy ve Vize. Vize deyince Küçük Ayasofya, anfi tiyatro, Surlar v.b görülmesi gereken yerlerden.

Yani say say bitmez Hele yaz sıcakları kırklara vurduğunda, en serin yerlerdir bu saydıklarım.

Bölgede çifçilik ve özellikle hayvancılık, kömür ve kireç üretimi yaygındır.

Döneyim yine Korona virüs’ün dünyayı kasıp yayılışına, aldığı canlarsa çok fazla. Şu günlerde dünya’nın amansız ve tek düşmanı. Önlemlerden söz etmiştim. Kurtuluşun ve korunmanın beklide en önemli yolu şimdilik bu. Evinde kal diyorlarsa, kalacaksın.İnsanın evi gibi zaten yok. Nereye gidersen git, ne denli rahat edersen et, hele bir yaştan sonra ise mutlaka evini arar ve özlersin.

Bu yıla felaketlerle başladık zaten. Çığ düşmesi, depremler v.b Bunlar yetmiyormuş gibi bir debu ölümcül salgın. Yazık değil mi şu insan oğluna. Bir ömürcük yaşamak için dünyaya gel, ama; “Çile bülbülüm çile…” şarkısıyla yaşamın tadını çıkarama. Doğayla barışık olsaydık belki bu felaketler Başımıza gelmeyecektik.

Barış bibisi var mı omuzdaşım? Varsa söyle de öğrenelim

Bir şiirimle sonlandırıyorum yazımı. Belki de iyi gelir inancıyla:

DÜŞ_KOTRAM

Sisin gündemi gizem

Bir kıyı açmıştım gül-üşüme

Kuytu ikindilerde

İçeriği artezyen

Ufuk gök, yok işte

Almış başını semiriyor gri

Dönelim mi hüzünlere

Gerisin geri

Biraz ötesi kayı kent

Kıyısız deniz

Bitmemiş liman

Yok olup gitti sanki

Zaten küçücüktü düş-kotram

N.T

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.