Edirne’de koronavirüse bağlı olarak hastanede tedavi edilen ya da evlerinde karantina uygulananların sayısı her geçen gün artıyor.
Karantina, vaka, yoğun bakım ve ölüm rakamları ile ilgili resmi açıklama yapılmıyor.
Alınan önlemler, vatandaşların tedbirli hareket etmesine karşılık, kolaylıkla bulaşıp, insanları ölüme kadar götürebilme özelliği olan koronavirüs kabusumuz olmayı sürdürüyor.
Edirne’de koronavirüs testi pozitif çıkanlar ve hastanelerde tedavi edilenlerin sayısının 100’ü aştığı ifade edilirken, evlerinde karantinada olanların sayısının en iyi tahminle bini aştığısöyleniyor.
Her gün karantinada olan apartmanlara yenileri ekleniyor.
Hastanelerde durumu kötüleşip entübe (Kendi kendine yeterli soluk alamama durumu olarak da tanımlanabilen solunum yetmezliği hastalarını solunum cihazına bağlayabilmek için ağızdan nefes borusuna ulaşan bir boru takmak gerekir. Bu boru takma işlemine "entübasyon" deniliyor) edilenler var.
Bu arada, hastanede tedavi altında olan eczacı babası için hastalığı geçirmiş ve iyileştikten sonra üzerinden 14 gün geçmiş birisinden plazma kan arayışına giren kızınınpaylaşımları insanların çaresizliğini ve yaşadıkları sıkıntıları ortaya koyuyor.
Tek gündemimiz var; koronavirüs…
Karantinada neler yaşanıyor
Apartmanınızda bir kişinin koronavirüs testi pozitif çıkarsa ne oluyor?
Bu konuda çok kişi bana soruyor.
Edindiğim bilgilere göre cevabı vereyim;
1-)Öncelikle apartmana (giriş kapısına) karantina yazısı asılıyor.
2-)Binada yaşayanlar arasında sağlık ve güvenlik personeli dışındakilerin dışarıya çıkmasına kesinlikle izin verilmiyor. Sağlık ve güvenlik görevlileri işleri gereği dışarıya çıkabiliyor.
3-)Kimse aç, susuz kalmıyor.
Alış-verişi dışarıdakiler yapıyor. Bir apartmandan örnek verelim. Bu apartmanda yaşayanlar ihtiyaçlarını yazıp sepetle aşağıya sarkıtıyorlar. Yakınları aldıkları siparişleri tekrardan sepete koyup, ihtiyaçları karşılamış oluyor. Kimsesi olmayanlara devlet görevlileri yardımcı oluyor.
Yine bu apartmandan bir örnek; bu apartmanda yaşayan bir kız öğrencinin biten mutfak tüpü, Edirne Vali Yardımcısı Yusuf Güler’inde organizasyonu ile karşılandı.
4-)Evlerinde karantinada olanlar sağlık çalışanları tarafından kaldıkları yerde, kontrol ediliyorlar. Gerekli tedbirler ve gerekirse tedavileri burada sürdürülüyor.
5-)Durumu kötüleşen ve koronavirüsle ilgili verileri tam anlamıyla ortaya çıkan vakalar hastaneye kaldırılarak, tedavilerine devam ediliyor.
6-)Karantina süresinin sonunda yapılan koronavirüs testinde negatif çıkanlar için karantina sona eriyor.
7-)Bu kişiler iyileştikten sonra 14 gün daha geçince, diğer koronavirüs hastalaı için umut oluyor. Bu kişiler koronavirüs hastalığına yakalanmış kişilerin tedavisinde kullanılmak üzere, ayda 3 defa plazma kan verebiliyor.
Çünkü hastalığı yenen kişilerin kanında oluşan antikorlar virüsle mücadeleyi kazanmak için gerekli.
Perde isteği korona korkusunu yendi
Yayın organları aralıksız duyuruyor, anonslar yapılıyor.
Ancak çare olmuyor, bir türlü olayın ciddiyetini, tehlikesini anlamayan, ya da anlamamakta direnenlerin sonu gelmiyor.
İşte size 1 hafta önce yaşanmış bir olay;
Evden çıkmayın çağrılarını dikkate almayan bir kadın, koronavirüs taşıdığından habersiz şekilde bir mefruşatçıya perde almaya gidiyor.
Milletin can derdinde olduğu bugünlerde ablamız perde derdine düşmüş anlaşılan…
İşyeri sahibi ile perde için kumaş çeşitlerine bakan, ölçü verip, pazarlık eden kadın dükkandan ayrıldıktan sonra rahatsızlanarak,hastaneye başvuruyor.
Yapılan testte koronavirüs tanısı konulunca, kadının temas kurduğu kişiler tespit edilmeye başlanıyor.
Yine kadından edinilen bilgilere göre mefruşatçı, işyerindeki diğer çalışanlar ve ailelerinden oluşan 10 kişiyi aşkın kişi ev karantinasına alınıyor.
Buradan çıkacak derse gelelim.
Bu ablamız bu zamanda perde peşine düşmeyip evde kalsa sadece kendisi ve yakın çevresi etkilenecekti.
İşyeri sahibi ve çevresi bu korku dolu karantina bekleyişine girmeyecekti.
Gerekmedikçe evden çıkmayalım, acil olmayan işleri, alış-verişleri erteleyelim.
Bu zor günler geçince alış-veriş içinde, gezmek ve tatil içinde, dostlarla buluşmak için de çok zamanımız olacak.
Ofise de sıçramış
Bir vakada Toprak Mahsülleri Ofisi çalışanlarında yaşanmış.
Burada görevli bir kişinin sağlık kuruluşunda çalışan eşinden bulaştığı sanılan koronavirüse bağlı olarak, bu aile ve yaşadıkları apartman 14 gün süre ile karantinaya alınmış.
Ofiste başka odalarda çalışan ancak tuvalet ve koridoru paylaştıkları öğrenilen diğerçalışanlardan üçünün de virüse yakalandıklarıve yaşadıkları apartmanların bu olayla ilgili karantinada olduğu ifade edildi.
Başka odalarda çalışılsa bile ortak kullanım alanlarındaki her türlü zeminden ya da aynı ortamda bulunan virüs taşıyan kişilerden bu virüsün kolaylıkla bulaştığı bir kez daha görülmüş oldu.
Allah’ım sen aklımıza mukayyet ol
Aklımızla alay ediliyor. Başka izahını bulamıyorum.
İşi gücü bırak. Ertuğrul Tanrıkulu’na doğum günü kutlaması yap.
Herkes can derdinde, Türkiye’de binlerce koronavirüs vakası, yüzlerce ölüm, yüzlerce yoğun bakımda hasta…
Edirne’de yüzü aşmış vaka, ölümler, yoğun bakımda can derdindekiler…
Bütün bunlar bir yana, yaş günü kutlaması bir yana.
Ulusal savaş verildiği söyleniyor.
Bu doğum gününü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yardımcısına yapsa bir de yayınlasa ne olurdu?
Başta Kemal Kılıçdaroğlu eleştirmezmiydi?
Ya da bir AK Parti’li belediyede yaşansaydı?
Gel gör ki Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu’nun doğum gününü pasta kesip, kutluyor. Sonrada haber olarak yayınlatıyor.
Ama haksızlık etmeyelim. Doğum günü haberindeki detayı atlamayalım.
Tanrıkulu, pastasının üzerinde yanan mumları üflemek yerine tedbir amaçlı eliyle esinti yaparak söndürmüş. Tanrıkulu’nun isminin önünde ‘’Dr’’ var.
Bize söyleyebileceğimiz iki şey kalıyor? Birini seçelim.
1-)Allah akıl-fikir versin.
2-)Tanrıkulu’nu tanrı kazadan beladan korusun, nice yaşlara inşallah.
Yalnız sormadan geçemeyeceğim, adettendir, verilir.
Gürkan’ın hediyesi neydi?
