CHP EDRNE İl Başkanı Fevzi Pekcanlı bir süre önce yaptığı bir açıklamada; kendi konumunun önemini belirtmek amacıyla “ Ben köy muhtarı değil CHP il başkanıyım” mealinde sözler etmiş.
Başkan, işte bu benzetmeniz hiç hoş olmamış. Bu bir dil sürüşmesi midir bilemem.
Bu sırada her ne hikmetse sosyal demokratların bu tür zaafları oluyor.
Ne demek ben muhtar değil il başkanıyım. Mukayesesi. Bu bir anlamda muhtarlara değer vermemek olmuyor mu? Öyle düşünmüş olmasan da, bu sözlerin onu ifade etmiyor mu?
Senin değersiz gördüğüm köy ve mahalle muhtarlarını, halkımız hiç bir aracı olmaksızın kendi hür iradesiyle seçiyor.
Bu seçimde öyle delege hesapları olmuyor.
Yani daha demokratik bir seçimle muhtarlar bu görevlere seçilmiş oluyor. Muhtarlar her zaman halkla iç içe olan, halkın sorunları ile yakından ilgilenen , halkla bütünleşen devlet görevlileridir.
Muhtarların önemini en güzel şekilde rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ifade etmiş ve muhtarlar için “ Sizler köy ve mahallelerin en yetkili devlet temsilcilerisiniz, adeta oraların Cumhur başkanısınız” Demirel bu sözlerle muhtarlığın ne kadar önemli görev olduğunu ifade etmiştir.
Pekcanlı- muhtarlarla ilgili hiç de hoş olmayan bir ifade kullanmıştır. Bu sözler ne yazık ki köy muhtarlarımızın dikkatini çekmemiş. Sanırım başkanını bu sözlerinin ardından köy muhtarlarımız bir özür borcu olduğunu unutmaz.
--------------------------------------------------------------------
SÖZDE KALMAMALI
Edirne’mizin de kurtuluş günü olan 25 Temmuzda aynı zamanda Kadına Yönilik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde kadınlara yönelik şiddeti kınamak amacıyla kadınlar bir araya geldi toplumun dikkatini çekmek için düdük çalarak tepkilerini dile getirdiler.
Ülkemizde kangren haline gelen bir türlü çözümlenilmeyen kadınların canına kasteden saldırıları önlemeye yönelik önemli bir eylem oldu
Edirneli kadınlarının da bu konuda gösterdikleri duyarlılık diğer bölgelerimize de örnek olmalı.
Türkiye gibi çağdaş ülkeler arasında yer alması gereksen bir ülkede kadınlarımızın şiddete maruz kalmaları öldürülmeleri kabul edilebilir bir durum değildir. Her ne kadar kadınlarımız bazı yörelerde az da olsa emniyet güçlerinin şiddetine maruz kalsalar da böyle günde seslerini duyurmaya başardılan onları kutlamak gerekir.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
PRATESTO EYLEMLERİ GENİŞ KATILIMLA YAPILMALI
Aslında kadına yönelik şiddet böyle kadınların küçük grupları yerine daha çok kadınımızın katılımıyla gündeme gelmesi şiddet önlemleri de çabuklaştırmış olur.
Kadına yönelik şiddetin kınandığı gün dikkatimi çekti kadınlarımız meydanlarda şiddeti kınarken , bu konuda bilgisi olmayan bazı kadınlarımız bana “ Bunlar ne yapmak istiyor, sokaklara dökülmüşler bağırılıyorlar, burada kadının işi ne?” dediğinde kendilerine burada kadınlara yapılan baskıyı, şiddeti kınıyorlar. Kadınların eşleri ve yakınları tarafından saldırıya uğramamalarını protesto ediyorlar “ dediğimde.bana suçu olmayan bir kadını kocası dövmez azarlamaz elbette onun bir suçu vardır ki kocalarından dayak yiyorlar. Aile içinde böyle şeyler olur” sözleri Edirne gibi medeni bir ilde beni gerçekten şaşırttı.
Şu halde kadınlarımızın bu haklarını kazanmaları için daha çok mesafe almaları, bu sorunlarını geniş halk kesimlerine duyurmaları gerekir.
Kadınlarımızın büyük kesimi özellikle kırsal kesimdeki kadınlarımız bu tepkiyi koymadığı sürece bu baskı devam eder. Kocalarının ve yakınlarının baskısı altında olan kadınlarımızın haklarına kavuşmaları mümkün olmaz.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
HAKLARA KENDİ GAYRETİNİZLE KAVUŞACAKSINIZ
Önemli olan en çok aile baskısına maruz kalan kadınlarımızın bu baskılara karşı tavır almaları.
Bunu erkeklerin icazeti, desteği ile başarılamayacağını kadınlarımızın anladığını sanıyorum.
Son yıllarda bu konuda yapılan kadın etkinliklerini daha önceki yıllarda olduğu gibi erkekler yönlendirmiyor. Kadın dernekleri ve siyasi partilerimizin kadın kolları tarafından kadına yönelik şiddete karşı tavır sergileniyor.
Kadınlarımız erkek egemenliğinden kurtulduğu zaman kadınlarımızın bugüne kadar alamadıkları haklarına kavuşacaklardır.
Kadınların bu haklara sahip olmaları, her alanda kadınların seslerini duyurmaları” Bu toplumda bizler de erkekler kadar haklara sahibiz” demeleri, meslek odalarında sendikalarda mülki amirleri arasında kadınların yer alması demokrasimizin gelişmesi açısından da yararlı olacaktır.Kadınlarımıza haklarınıza kavuşmanız sizin gayretinizle olacak diyerek meydanlarda seslerini daha gür duyurmaları temennisinde bulunuyorum.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
KADINLARIMIZ ÜLKE İDARESİNDE NE KADAR ETKİN?
Şu anda ülkemizde kaç kadın kaymakam ve valimiz var?
Sendikalarda kadınlarınız ne kadar etkili?
Meslek odaları yönetiminde kadınlarımızın sesi duyuluyor mu?
Kaç müsteşar ve büyük elçimiz kadınlardan oluşuyor?
Oda ve borsalarımızda ne kadar kadınımıza görev verildi?
Siyasi partilerimizde kadınların oranı yetirli mi?
Mahalle ve köy muhtarlarımız arasında kaç kadın muhtarımız var?
Bu örnekleri çeşitli meslek gurupları arasında da görebilirsiniz.
Eğitim kurumlarında ve yargıda kadınlarımızın sayısının yüksek olması demokrasimiz açısından olumlu bir uygulama.
-------------------------
TAM CAMBAZA BAK OYUNU OYNANIYOR
Ülkemiz gerek siyasi gerekse ekonomik bakımdan sıkıntılı günler yaşıyor. Torba yasada dar gelirlileri ve halkın geniş kesimini mağdur edecek kararlar uygulamaya konulacak.Bu arada Suriye sorunu çözüme kavuşmuş değil. Ülkemizi yönetmekle yükümlü olanlar bunlarla uğraşacakları yerde ceviz kabuğu doldurmayacak halkın hiç dikkatini çekmeyen meselelerle uğraşıyor. Bu muhteremler halkın arasına girip sorsunlar acaba halkımızın gündemi bunlar mı? Yaksa gelen kış aylarını nasıl geçireceğim endişesi mi. Edirne Esnaf Odaları Başkanı Kemal Cingöz açıkladı. Esnafların üçte ikisinin BAĞ-KUR paralarını ödemediğini, bankaların esnafa kredi vermediğini, esnafların girdilerinin yüksek olduğunu bu koşullarda esnafların işlerine son vermek zorunda kalacaklarından yakındı. Ülkemizin gerçek sorunu bu göstermelik yapılan “ Enflasyon düşüyor” müjdesi halkı tatmin etmiyor. Gerçek enflasyon çarşı pazarda belli oluyor. Muhteremler bunlarla ilgilensin. Yine bakıyoruz toplumu zehirleyen termik santralı bacalarının halkı zehirlediği bu fabrikaların bacalarına filtre takmaları gündemde.
Bu konunun iki buçuk yıl daha ertelenmesi kararlaştırılırken bakıyoruz iktidar ve muhalefet sıralarında sayın vekiller yok denecek kadar az. Böyle durumda sizler orada olmayıp ne zaman olacaksınız. Yeni yönetim sistemiyle etkinliğiniz yok denecek kadar azaldı: hiç olmazsa böyle konularda sesiniz duyulsun Yağmasanız da gürlemiş olun. Saten bol bol tatil yapıyorsunuz . ara bir parlamentoya uğrayıp “ ben buradayım” deyin. Bu milletin alın terinden sizlere en yüksek oranda maaş veriliyor. Hiç olmazsa onu hak etmenin gayreti içinde olun.
-------------------------
FIKRA
BU KADARI DA PES DOĞRUSU
Adamın biri göz doktoruna gidip derdini anlatır.
-“ doktor bey pek emin değilim ama ben her halde miyopum.Gözlük takman yararlı olu reh halde” demiş.doktor:
“ Şuraya oturunuz sorununuzu şimdi anlarız.” Der
Gözlerinin durumunu öğrenmek için karşısında yazılı olan bir harf gösterir.
“Bu harfi okuyabiliyormuşsunuz “ der
-“ Hangi harfi”
-“ tablodaki harfi”
-“ orada duvara asılı bir tablo var başka bir şey göremiyorum”
Doktor bunun üzerine:
“ bana bakınız” der.
“ Size gözlük değil kolunuza sarı bir bant, bir de önünüze çıkanlara çarpmamanız için elinize bir baston lazım”-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- ÖZLÜ SÖZ
Yalan öyle bir oktur ki, bazen hedefini değil atanı yaralar.