Ülkemizde köy ve mahalle muhtarları , halkın hiç bir aracı olmadan, doğrudan kendi iradeleriyle seçtikleri halkla iç içe olan devlet temsilcileridir.
Yurdumuzun dört bir yöresine en küçük yerleşim alanlarına kadar dağılan muhtarlarımız demokrasimizin adeta kılcal damarları gibidir.
Halkın ihtiyaçlarını en iyi onlar belirler. Bu fedakar insanlar halkın bir sorunu olduğunda kendi işlerini bir kenara bırakıp, toplumun meselesini çözmek için koşuştururlar, devlet daireleri arasında adeta mekik dokurlar.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN, ülkemizde muhtarların önemini dikkate alarak muhtarlarla sık sık toplantılar yapıyor. Onların ülke yönetimindeki önemlerine dikkat çekiyor.
Rahmetli Cumhurbaşkanımız Süleyman DEMİREL, muhtarlar için “ sizler köylerimizin cumhurbaşkanısınız” Benzetmesini yaparak muhtarların önemini vurgulamıştır.
Köy yasalarında çok eski tarihten kalma, geçerliliğini yitiren uygulamaları olsa dahi muhtarlarımızın toplum içinde çok ayrı bir yeri ve önemi bulunmaktadır.
Muhtarlar halkın her sorunu için hiç üşenmez koşuşturur çözümü için tüm imkanları zorlarlar.
Bu arada muhtarlarımızın toplumun ihtiyaçlarını karşılamada her alanda ağırlıklarını hissettirmede yeterli olduğunu söyleyemeyiz.
Muhtarların kendi kararlarında her zaman siyasilere danışma, onların onayını alma alışkanlığından vazgeçmelidirler.
Çoğu zaman siyasilerin beklentileri ile muhtarların halka yönelik sorunları çözümü arasında farklılık görünür.
Bölgeye bir devlet görevlisi mi atanacak. Muhtarlar bunu kendi bölgesel çıkarlarına göre kendi pencerelerinden değerlendirmeli.
Bu atamanın kendilerine ve halka yararı olup olmayacağını dikkate alarak karar vermeli.
Siyasiler ise sorunu daha geniş ve siyasi yanlarını dikkate alarak değerlendirirler. Bu değerlendirme bazı durumlarda muhtarların beklentilerine ters düşebilir. Zira muhtarlar tüm siyasi görüşte olanların temsilcileridir.
Bu ayrımı muhtarlarımızın çok iyi yapmaları, toplumun ortak sorunlarını dikkatten uzak tutamamaları, siyasilere karşı da gerektiğinde tavırlarını koymaları ağırlıklarını hissettirmeleri gerekmektedir.
Bunun için köy ve mahalle muhtarları aralarında sık sık toplantı yapmaları ortak sorunlarını tartışarak sonuca bağlamalı. Bunda hiçbir siyasi farklılık gözetmeksizin ortak menfaati kapsayan kararlar ilgili kurumlara iletilmelidir.
Bu böyle olmayıp muhtarların her biri bir yana çekerek farklı öneriler sunup, aralarında antlaşma sağlanamazsa sorunların çözümü güçleşir. Bunun sonunda muhtarların toplum nezdinde etkinliği ve saygınlığı azalmış olur.
Bunu önlemek için var olan köy ve mahalle muhtar derneklerinin çok aktif çalışması ortak karar alma alışkanlığı kazanmaları gerekmektedir.
Muhtarlarımız bu arada Ankara’da rehavet içinde olan, koltuğundan başka beklentisi olmayan üst yöneticilerini de harekete geçirilmelidir.
**************************************************************************
FIKRA
İSMİNİ BİLİORUM DA
Temel askerdeyken yeni başçavuş gelir ve tüm bölüğe söyle der.
-"Sakin benim adımı unutmayın, benim adım Arslan oğlu Arslan.. Eğer adımı unutursanız geldiğimde canınıza okurum." der ve gider
Aradan haftalar geçer ve başçavuş gelir herkese adını sorar ve hepsi bilir.
Sıra Temel`e gelir..
Temel:
-"Bi hayvan ogli hayvandi ama haçan ismini bilemiyrum?"
ÖZLÜ SÖZ
Dünya üç grup insɑndɑn oluşur,
Sonuçlɑrı ortɑyɑ çıkɑrɑn küçük bir bɑşɑrılı grup, olup biteni seyreden oldukça büyük bir diğer grup ve nelerin olup bittiğini bilmeyen miɑzzɑm bir kɑlɑbɑlık.
(Murrɑy Butler)
****************************************************************