Bu yılın ilk aylarında, özellikle mahalli seçimler öncesi köylülere devletimizce sayısız yardım sağlandı. Muhtarlar köyün ne ihtiyacı varsa  onlar kamu tarafından  büyük oranda giderildi.

Bu köylüler için olum bir hizmet. Bu arada  Edirne  merkezden uzak ilçelerimizin bu hizmetlerden yeterince yararlanmadığı yönünde yakınmalar var.

Örneğin Uzunköprü ilçemizin  maden kömürü havzası olarak kabul edilen  bölgenin yakacak ihtiyacının karşılandığı  bu ilçemizin bazı köylerine ihtiyaçlarının çok azı oranında  yollara döşenecek parke taş verilmiş.

Ve diğer ihtiyaçlarının ise daha sonra sağlanacağı belirtilmiş.

Köylüler eldeki malzemeyi köy yollarına döşemişler. Tabii yeterli olmadığı için  yolların bir bölümü  bu hizmetten mahrum kalmış.

Daha sonraları köy muhtarları  ihtiyaçları olan diğer taşların  ne zaman gönderileceğini sorduklarında  şu anda ellerinde  köylülere verecek paket taş olmadığı söylenmiş.

Yeniden anlaşma yapılacakmış. Onun da ne zaman yapılacağı belirsiz. Bölgenin il genel meclis üyeleri de bu konudan tedirgin.

Özellikle köy muhtarları endişeli.” Biz köyümüzün bir mahallesini kış aylarında çamurdan kurtardık. Diğer mahalle  çamurlu yollardan gidip gelecek.

Bu duruma  paket taşı  ile yolları yapılmayan mahalle halkımız ateş püskürüyor. Diğer  mahallelerinin yollarının yapılmasına karşın kendi yollarının neden yapılmadığını bunu haksızlık olduğunu söylüyorlar. Köylüler Bu tepkilerinde de haklılar” diye sorunlarını ilettiler. Buradan öğrenmek istiyorum.

Edirne merkez köylerine yeterinden fazla verilen hatta bazı köylerde ev önlerine kadar yeterli olan  paket taşları neden bazı ilçe köylerine ihtiyacı olanlara yeterli oranda  verilmedi?

Bunun hesabı kitabı yapılmadı mı? Dağılımın eşit şekilde yapılması gerekmez miydi?

Yollarının yapılması yarım kalan köylere  eksik verilen  paket  taşı ne zaman gelebilecek?

----------------------------

YAYA GEÇİT TATBİKATI OLUMLU BİR ÇALIŞMA

Emniyet Müdürlüğümüz ve Edirne Beledisi tarafından uygulamaya konulan yıllarda yayalara öncelik uygulaması toplum tarafından olumlu karşılanıyor.

Sürücülerimizin büyük bölümü bu kurallara harfiyen uyuyor.

Bazı yerlerde yolun bir yanından gelen araç  sürücüsünün yayalara yol verirken  durmasına rağmen  yanından  yoluna devam eden araçlar konusunda endişeler devam ediyor.

İki sıra halinde gelen araçların biri durduğu zaman diğerinin de durması kuralına da riayet edilmeli.

Bu konuda   yayaların endişesi var. Dilerim  bu  yapılan uyarılar sonunda  bu kurala da riayet edilir.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------                

BİSİKLET SÜRÜCÜLERİ  DE  DURMALI

Trafik ışıklarının yayaların geçişi için yeşil ışık yandığında yayalar güvenli bir şekilde yoldan karşıya geçmek ister. Bu yolda seyreden araçlar için durmaları anlamın gelir.

Lakin bisiklet sürücüleri bu kurala uymuyor.

Kırmızı ışık yanmış olsa da yollarına devam ediyor.

Bir arkadaşımız  yoldan geçişi sırasında  bisikletin çarpması sonucu hastanelik oldu. Eğer yol araçlara kapılı ise buna bisiklet sürücüleri de uyması gerekmez mi?

Yayalar yoldan geçerken bir bisikletin gelebileceğini nereden bilecek.

Yayaların geçişi sırasında   bisiklet sürücülerinin de  diğer araçlar gibi durmaları gerekmez mi?

Yetkililere hatırlatırım.

Bir başka durum ise  araç trafiğine kapalı olan Saraçlar  Caddesi ve Çilingirler Caddesinde sissiz akülü mobiletlerin tur atması yayalar için de tehlike oluşturuyor.

Bunların sayıları her geçen gün artıyor.

Onların taş yollarda bir yayaya çarpması sonucu  ölümcül bir kaza dahi gelebileceği kuşkusuz.

Burada aklı esen mobilet sürücüsü yıllardan gidip geliyorsa yayalar için bu hayati tehlike demektir.

Yanınızdan sessizce hızla geçen mobilet dikkat etmediğiniz zaman size küçük bir darbe sonucunda yere düşmeniz kaçınılmaz  oluyor.

Bu konuda  ağır yaralanan insanlarımız oldu.

Yollarda giden mobiletlerin bu yıllarda az hızla dikkatli  sürülmesi gerekmez mi?

--------------------------------

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ,?

İLK DÜNYA ŞAMPİYONU GÜREŞÇİMİZ  KARA AHMET

Spor tarihimizde  güreş dalında  ilk dünya şampiyonluğunu kazanan güreşçimiz, Kara Ahmet’ti.

1897 yılında Avrupa’ya giden Kara Ahmet burada yaptığı bütün güreşleri kazandı.

Fransa’da 1899 yılında bir  dünya şampiyonası düzenlenmişti.

Milli güreşçimiz Kara Ahmet’in grekoromen dalında katıldığı  bu karşılaşmalar; onun  dünyanın en ünlü  güreşçilerini  tuşla yenerek dünya güreş şampiyonluğunu  kazanmasıyla son bulmuştu.

Böylelikle Türk güreşi ilk kez bir dünya şampiyonu çıkarmıştı.

 Kara Ahmet İstanbul Eyüp’te  bir kahvede  birden bire kalbinden rahatsızlanıp orada can vermişti. Öldüğünde daha 32 yaşındaydı.

--------------------------------------

BU SADECE DENEMEDİR.

Temel ile Dursun askerlik eğitimlerini  paraşütçülük üzerine yapıyorlardı.

Komutan:

“ Bu bir  deneme atlayışıdır.şimdi herkes sırayla atlayışını yapacak, Sonra aşağıda buluşma yerine gidip diğerlerini bekleyeceğiz.

İniş sırasında eğer paraşütünüz açılmazsa,fazla telaş yapmayın  ikinci paraşütü deneyin” der. Daha sonra herkes uçaktan paraşütle atlayışını yapar.

Temil birinci paraşütü dener açılmaz.O anda oradan geçen  Dursun’a seslenir. “ Ula Dursun paraşüt açilmiyi” der

 Dursun arkadaşına:

“ Yedeği aç “ der.

Temel onu da dener o da açılmaz.

 Temel Dursun’a bir kez dah seslenir:

 “ Ula yedeği açmak istedim o da açılmiyi, galiba yere çakılıp öleceğim” der.

Dursun Temeli şöyle bir süzer ve der ki:

“ Ula Temel hiç korkma haçen bu  sadece bir denemedir.”

----------------------------------

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ,?

MELEKLERİN BACAKLARI SEYREDİLİYORMUŞ

1570 yılında  İstanbul Cihangir’de  Takuyiddin tarafından  kurulan  devrin en büyük rasathanesi “ Allah’ın sırları araştırılıyor, meleklerin bacakları seyrediliyor” gerekçesiyle  Padişahın emriyle Kılıç Ali Paşa tarafından yerle bir edildi.

*****************************************************************************

*-Dünyada  en büyük Anayasa kitapçığı olan ülke Hindistan.

***************************************************************************

-Kabak yanına ekilen karpuz sarı içli olur.

*****************************************************************

*- Japonlar geleneklerine bağlı oldukları için değil, değişime bağlı oldukları için gelişti.

Japon dini diye bir din yok.

**********************************************************************************

*- Atatürk 6 kardeşti Büyükleri Fatma, Ahmet, Ömer, ikişer yaşında öldü.

Naciye, Atatürk Harp Okulunda okuduğu zaman vefat etti.

Atatürk’ten sonra en çok yaşayan kız kardeşi Makbule oldu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.