Ülkemizin tarım ülkesi olmasıyla övünüyorduk. Daha önceki yıllarda ülkemiz dünyada tarımda kendi kendine yeterli 7 ülkeden birisiydi.

O zaman yurt dışından baklagiller hububat ithal etmiyorduk. Saman ithal ediliyor deseler gülerlerdi. Et ihtiyacımız kendi kaynaklarımızla sağlanıyordu.

İlk olarak yerli tohumluklarımız verimi az diye yok edildi. Daha çok verim alınıyor diye yabancı kaynaklı tohumlara ve hayvanlara yöneldik.

Kendi ürünlerimizi ıslah edip üretimi yükseltme yerine işin kolayına kaçıp başka ülkelerin ürünlerine yöneldik. Sonuç ortada. Şimdi yerli ürün tohumluklarını ara ki bulasın.

                 Ülkemizin hemen hemen her ilinde tarımı kalkındırmak için veteriner ve ziraat fakülteleri açıldı.

Bunları çoğunda meslekle ilgili donanım yok.  Bu okullardan mezun olanlar  ne kadar tarıma faydalı olacak.

                     Tarımda çalışıp ülkeye gelir sağlayan toprakla iç içe olan çiftçilerimize şehirleri özendirdik. Topraklarını terk edip büyük şehirlerin varoşlarına gittiler. Oralarda geçimlerini sağlamak istediler.

Bunun sonunda köyler boşaldı. Tarlalar ekilmedi milyonlarca dekar verimli topraklar boş kaldı.

Bunun sonucunda ülkemizde tarımda çalışanların nüfusu  %7’ye  düştü. Hal böyle olunca,tarlalar ekilip dikilmedi. Hayvancılık geriledi. Meralar başka amaçla kullanılmaya başladı. Bugün tarımda açmaza girince köyden şehre gidenler için tekrar köye dönme formülleri aranıyor. Bu çok zor.

 Avrupa ülkeleri köylüleri toprağından koparmamak için yolu dâhil her türlü sosyal  ve kültürel imkânları köylülere sağlamış. Böylece köylüler  köyünde kalmış.bizde ise  şehir yaşamı özendirildi.

” İstanbul’un taşı toprağı altındır “ denilerek köylülerin şehirlere akımı teşvik edildi. Şimdi bunun çıkar yol olmadığını anladık, fakat iş işten geçti. Köylerinden göç eden insanların tekrar toprağa bağlanması çok  güç.

     Ülkemiz  üreticilerin yaşamına kolaylık getirmez, tarım ve hayvancılık desteklenmezse korkarım  tarımdaki açmaz daha da büyüyecek ve başka ülkelere bağımlı hale geleceğiz. Türk çiftçisinden esirgenen  destekler başka ülke üreticilerine gidecek. Çok yazık .

İŞYERLERİ BİRBİRİ ARDINA KAPANIYOR

Edirne merkez ve mahallelerdeki işyerlerini dolaştım. Kapanan ve devredilecek yazan işyerlerini gördüm. Bugün işyeri açabilmek masraflı bir iş. İşyeri açmak için  o masrafa katlanıyorsun. Bir süre sonra işlerin iyi gitmediğini anlayınca işyerini kapatmak zorunda kalıyorsun. Yaptığın harcamalar da boşuna gidiyor.

     Ne acıdır ki küçük işletmelerin ayakta kalmaları çok zor. Piyasa çok durgun esnafların ifadesine göre “ yaprak kıpırdamıyor” bu şartlarda küçük işletmelerin varlıklarını sürdürmeleri çok daha zorlaşıyor. İşyeri kapananlar işsizler ordusuna katılıyor. Aslında bölgemizde ve ülkemizde ele alınması gereken en önemli konu küçük esnafların durumu.

    Özellikle büyük tekellerin işyerlerinin açılmasıyla küçük esnaflarımızın durumu daha da kötüleşti. Onlarla rekabet etmeleri mümkün değil.

   Mahalle aralarına kadar yayılan her türlü ürünü pazarlayan bu AVM şubeleri küçük esnaflarımızın “ Bakkal  Amcaların” kapanmasına neden oldu. Diğer iş dallarında da durum farksız. Birileri, mantar gibi üreyen AVM’lere sınırlanma getirilmeli.

  Süpermarketlerin açılmasıyla Edirnelilerin sıcak parası başka illere gidiyor. O illere yapılacak yatırımların   artmasına neden oluyor.

 Ne acıdır ki AVM’lerin sınırlandırılması konusunda yeterli çaba harcanmıyor. Bu arada olan küçük esnaflarımıza oluyor.

     FIKRA

   AYRANIN İÇİNE FARE DÜŞMÜŞ
       

Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak bir ricada bulunur:

- Çok susadım ve buralarda su bulamadım. Lütfen bana bir bardak su verir misiniz? Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak:

- İstersen ayran getireyim, der.Adam bu teklifi memnuniyetle kabul ettikten sonra, çocuk bir çanak ayran getirir.Adam ayranı içtikten sonra çocuk:

- İstersen daha getireyim, der.

- Zahmet olur yavrum.

- Hayır ne zahmeti. Zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik! Bunun üzerine, adam iğrenerek elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır:

- Anneee, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı..

mariobet - marsbahis - milanobet - mobilbahis - nakitbahis

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.