Ülkemiz bugüne kadar krallardan çok kralcı geçinenlerden çekmiştir.

Her alanda kendilerini yetkili kişilerin önünde görmek isteyen tipler toplumda halk nezdinde hiç bir zaman hoş karşılanmaz, tepki görür

Buna örnek  olarak,diyelim bir siyasetçi halkla görüşme yapıyor.

Vatandaşlar bu arada sorunlarını iletmek belki de özel meselesini bire bir siyasetçiye bildirmek için siyasetçinin yanına yaklaşan vatandaşı o siyasiden çok yanındakiler, kraldan çok kralcı geçinenler engel çıkarır. Tıpkı bazı parti başkanları yakın korumalarının yaptıkları gibi tavır alır yakışıksız davranırlar. Böyle sekter davranılacağına bırakınız o kişi siyasi ile görüşsün sorunlarını iletsin, bunda ne mahsur olabilir.

Ama olmaz, o anda kendisini bundan sorumlu hisseden işgüzarlar devreye girip bu görüşmeyi halkla siyasetçinin görüşmesini engeller.

 Özellikle seçim dönemlerinde milletvekili adayları bu tür kişilere dikkat etmeli.

Siyasetçilerin böyle propaganda dönemlerinde çevresindekilerin yapacakları hata, gaf millete yönelik tavırlar sonunda kendisine mal edilir, Faturası ona çıkar.

 O nedenle seçim arifesinde milletvekili adayları çoğu kez kendisini yakından izleyecek yakın takipçilerini, halkla temasta bulunanları parti yönetiminden ziyade kendine yakın kişilerden belirler.

Diğer kişiler onların dışında milletvekilinin temaslarını izler.

Bu seçim öncesi de böyle kraldan çok kralcı olanlara tanık oluyoruz. Parlamenter adaylarına duyurulur.

HALKIMIZ ÇOK FEDAKARMIŞ.!

Bu günlerde, seçimde harcanması için Cumhurbaşkanı adaylarına yardımlar çığ gibi büyüdü.

Bu yönde halkımız çok fedakâr.

Cumhurbaşkanı görmek istediği kişiye halkımız elinde avucunda ne varsa imkanlarını zorlayıp yardım ediyor.

Bu arada ilginç olan, yapılan bu yardımların bazılarının halkın kendi fedakarlığı ile, bazılarının ise yardım edeceklerin ellerine tutuşturulan paralarla yapıldığı yolunda duyumlar alıyoruz.

” Bazı kişiler al bu parayı Cumhurbaşkanımıza yardım amacıyla yatır” deniyormuş.

Bu aslına bakılırsa  ısmarlama yardım oluyor. Dolaylı da olsa yine halkımız yardımsever..Dolaylı da olsa  yardımını Cumhurbaşkanlığı için esirgemiyor.

ÇÖP KONTEYNNRLERİ ÇEVRESİ ÇÖPLÜK GİBİ

Edirne belediyesi tarafından sokaklara konulan çöp araçlarının çevresi adeta çöplüğe dönüşüyor.

Çöpünü çöp aracının içine atmaya gerek görmeyen bazı kişiler çöp poşetlerini yanına bırakıyor. Bunu gören sokak hayvanları yiyecek bulmak için onları çevreye yayıyor.

Böylece çöp araçlarının çevresinde çöplük oluşuyor, kirlilik çevreye yayılıyor.Bir de çöp araçlarından nafakasını çıkaran vatandaşlarımızdan bazıları  çöp araçlarının içindeki çöpleri çevreye saçıyor.

Buna özen gösterilmeli.

 Yaz günlerinde çöplerin çevreye yayılması kirliliğin yaygınlaşmasına sineklerin çoğalmasına neden oluyor.

Bir tarihi, turizm kentinde  yaşamanın bedeli vardır. Özellikle çevre konusunda herkes üzerine düşen görevi yapmalı, çöpleri çevreye yayma yerine çöp araçlarına atmaya özen göstermeli.

 Bu konuda duyarlı olduğumuzu kim iddia edebilir?

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ,?

İLK DÜNYA ŞAMPİYONU GÜREŞÇİMİZ KARA AHMET’Tİ

Spor tarihinde güreş dalında ilk dünya şampiyonu olan güreşçimiz Kara Ahmet’ti

1897 yılında Avrupa’ya giden Kara Ahmet,yaptığı bütün güreşleri kazandı.

Fransa’da 1899 yılında bir dünya şampiyonası düzenlenmişti.

Kara Ahmet’in grekoromen dalında katıldığı bu karşılaşmalar ;onun dünyanın en ünlü güreşçilerini tuşla yenerek dünya güreş şampiyonluğunu elde etmesiyle son bulmuştu.

Böylelikle Türk güreşi , ilk defa bir dünya şampiyonu çıkarıyordu.

Kara Ahmet,Eyüp’te bir kahvede, birdenbire kalbinden rahatsızlanıp orada can verdi.

Öldüğünde daha otuz iki yaşındaydı.

AMAN  ALLAHIM

Orta hlli bir memur, oğluna hazır bir elbise almak için bir hazır elbise satılan yere girmişti.

Yahudi tezgahtar hemen kendisini buyur etti.

-“hoş celdin, küçük bey için mi ? Çok yüzel bir kostüm var size verelim.”

-“Kostümün fiyatı kaça?”

-“ Sizin için 500’e olur”-

“ Olmaz çok pahalı.”

-“ Peki ucuzunu verelim.Bakın mala bakın..bomba cibi…Bunu sizin hatırınız için 400 liraya bırakırım..”

-“ İstemem o da pahalı.”

Nihayet 375 liraya anlaştılar. Baba elbiseyi oğluna giydirip beraberce dükkandan çıktı.

Fakat tam bu sırada bardaktan boşanırcasına bir yağmur başladı.

Oğlunun yeni elbisesi de çekiverdi. uzun olan pantolon kısa pantolona dönüştü.

Ceketin kolları da dirseklerine kadar dayandı.

 Baba gözleri yaşlı oğlunu tuttuğu gibi elbiseyi aldığı dükkâna döndü.

Baba oğlun hızla dükkana girdiğini gören dükkan sahibi,feryadı bastı.-“ Aman yarabbi…Oğlunuz ne kadar da  çabuk büyümüş.?  

AYNI ŞEY

Büyük bir müzikholün müdürüne yeni bir şarkıcının banda alınmış sesini dinletiyorlardı. Bant bittiğinde şarkıcı sordu.

-“ Nasıl sesimi beğendiniz mi? “

 Müdür:“Bu ses bana Celal atik’i hatırlattı…

”Şarkıcı “ Anlamadım efendim? Celal atik şarkıcı değil ki..”

“ iyi ya bunu söyleyen de değil”

  • ÖZLÜ SÖZ
  • Düşmanın  dost görünen yumuşak yüzüne, tatlı sözlerine vereceği armağanlarına kanacak olursan, Ey Türk Ulusu,Yok olacaksın.!
  • Ülkende ancak birliğini korursan yaşayacaksın.
  • Bilge KAĞAN

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.