Bahar yüzünü gösterince kar yağmaz diye umutlandık. Yağdı, ama tutmadı. Dün gece biraz yağmış. Sonra dindi ve ayaza çekti. Şu anda şubat çıkarken tam eksilerde yaşamak!..

Sabah her taraf çatır çatır buz, öğleye doğru onlar da tutunamadı. Daha sonra Poyraza dönüşen lodos soğuk soğuk esince, gelsin kışlık giysiler.

Neyse ki günler uzamaya, geceler kısalmaya başlamış. Güneşin daha çok görüntüde kalması, elbette önemli. Cemreler de düştüğüne göre…

Görünen o ki 2019’ a iyi girdimişti dünya. Görüntüye bakarsan, ülkemiz de öyle. Kısır çekişmeler, sataşmalar, sürtüşmeler ve tutuklamalar…Yoktu ama yine sürecek gibi görünüyor. Seçim arifesindeyiz ya!.

Son günlerde Edirne'mizde de çatışmalar yaşandı, ne yazık ki. Söylendiğine göre aşırı bir örgüt, arkadaşlarının tutuklanması nedeniyle basın açıklaması yapacakmış. Halkın tepkisi ve güvenlik güçlerimizin gayretleriyle yeni olaylar çıkmadan önlenmişti, geçmişte.

Ülkemizi, insanlarımızı kışkırtarak pazarlamaya ve bölmeye çalışan iç ve dış odakların çabaları umarım etkisiz kalır, bir kez daha.

Terörün kentlerde boy göstermesi , çatışmaların yaygınlaştırma istegi hep vardı Bu nedenle en aydın ve kültürlü insanlarımı bile… Hele, çatışmaların bir çok yerde güvenlik güçlerimize yönelmesi, bu amaçla çocukların kullanılması en azından yakışıksız.Ve özürlü bir yaklaşım.

Ülkemiz benzer olayları anlamsız çatışmaları ve kışkırtmaları seksen öncesinde de yaşamıştık. Her gün yirmi-otuz kişi öldürülmekteydi . Burası sizin, burası bizim diye bölünmeler bile başlamıştı. Bunlara kurtarılmış bölgeler diyorlardı. Birbirlerinin semtine giremezlerdi. Okullara guruplar halinde gidilir ve sık sık kavga çıkardı. Çöp bidonlarına bomba koyup oradan geçen karşıt gurup (tam geçerlerken patlatılmak için)içindi. Yani bir çeşit tuzak. Hem de acımasız ve ölümcül. Kahve taramalar, baskınlar gırla idi. Bu nedenle çok kişi gece evinden çıkamıyordu.

Bu yaşananların yeniden gündeme taşınmasını istemem doğrusu. Ne oldu. Pisi pisine canından oldu kimbilir kaç kişi. Sakat kalanlar da cabası.Ve

ölen öldüğüyle kaldı.

Yılarca süren komünizm korkusu ya da “Komünizmle mücadele adı altında, inanç sömürüsü ve bir sürü yalan dolanla yandaş toplama sürdü gitti. Gele gele ılımlı İslam çizgisine taşındık.

Örgütler,ocaklar başka amaçlarla kurulmuş gösterilse de parti militanı gibi çalışmışlardı. Yani , her dönemde insanlarımı şöyle ya da böyle bölmeye çalışmışlar ve kavgaya sürüklemişlerdi.

Sonra ne oldu? 1980 askeri darbesi. O neler yaptı? Yaşayanlar bilir.

Zamanın partileri kapatıldı, liderleri içeri alındı ve siyasetten muaf tutuldu.Bazı kurumlar kapatıldı. Yüzlerce kişi içeriye alındı. Yani, çalkantılar kimselere yaramadığı gibi ülkeye de yaramamıştı.Yeniden sivil yaşama dönmek sancılı olmuş ve uzun sürmüştü.Karışıklar durulsa bile demokrasi yara almıştı. Terör işte o yıllarda kanlı ve çirkin yüzünü gösterdi.Lodos poyrazlayıncanın öyküsü bu olmamalıydı

Katiller sayın oldu, sayınlar içerde.

YARATIK

Güz renkleriyle yıkanan hüzün ağacı

Mehtabı şıkır şıkır oynatıyor körfezde

Yaşanmamış aşkların kölesiyim nedense

Ağlayan çocukların duyulmaz sesiyle

Dönüşe bilet aldık geçerli sandık

Akşam oluyordu günün dış kapısında

Doğup büyüdüğüm yerdi acılar kalesi

Şapkam çivide kaldı ben yollardayım

Meyveyi bitkiyi sömüren sömürene hancı

İmamenin püskülünden sarkar inancı

Ne divası ne imparatoru ne sultanı

İğrendiriyor insanı özentinin böylesi

Aşk dediler yalan dolan, inanç dediler sömürü

İnsan ol, adam gibi adam ol be yaratık

N.T

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.