Dünkü yazımda Belediye Meclis Üyelerinin görevleri ve sorumluluklarının yanı sıra yasalarda olmamasına rağmen Belediyenin başarılı olması için yapması gereken görevleri yazmaya ve yorumlamaya çalışmıştım.

Belediye Meclis üyeliği elbette çok önemlidir.

Parmakçı Meclis üyesi olmadığın sürece hem vatandaşlara hem de mensup olduğun partine yararın dokunur.

Sürekli muhalefet etmek ve Edirne için çok önemli kazanımlara bile karşı çıkmak elbette çok doğru bir davranış kabul edilemez.

Buna karşın sen başka bir partiden olmana rağmen diğer partinin fikirlerini sürekli destekleyip yanında olursan buda hoş bir davranış olmaz.

Bunlar Partilerin Meclis toplantısı öncesinde yapmış oldukları toplantılarında görüşülüp tartışılmalı ve Mecliste tek vücut hareket edilmelidir.

Aslında bütün bunlar seçim öncesinde düşünülerek kişiler tespit edilmeli ve adaylar buna göre belirlenmelidir.

Ama uyuluyor mu?

Bana göre hayır.

İl Başkanlarının isteklerini yerine getiriyorsan,dediğini yapıyorsan,sır saklamayı biliyorsan aday gösterilmemen için hiçbir neden olamaz.

Onun için ben Meclis üyesi listesinin Aday belirlendikten sonra oluşturulması gerektiğini savunanlardanım.

"Öyle yapılıyor ya" diyenler olabilir ama tam anlamıyla öyle olmuyor.

Aylardır İl Başkanı ve yönetimi ile birlikte olmuş,ahbap çavuş ilişkiler sergilemiş kişilerin listede yer almış olması bazı şaibeleri de beraberinde getirebiliyor ne yazık ki.

Parti üst yöneticilerin ve bu konular ile ilgili olarak Genel Merkezlerden görevlendirilenlerin sadece İl Başkanı ve Yönetimden bir kaç kişi ile sohbet edip yemek yedikten sonra Ankara'ya giderek; "Edirne Mükemmel" demeleri ile bu işler olmuyor.

İl Başkanının etrafından ayrılmayan, onun her dediğini yapan ve onunla iyi geçinen ve istediklerini yerine getiren insan olmak yetmemeli bu belirlemede.

Bu göreve layık görülen kişi Ahmet’in veya Mehmet’in adamı olmamalı ve öyle kabul edilmemeli.

Öyle biri vardır ki; gerçekten de İl Genel Meclisinde veya Belediye Meclisinde bu şehir için çok önemli işler becerebilecek yetenek, beceri, tahsil ve kişiliğe sahiptir.

Bu kişi kiminle gezerse gezsin, kimin yanında olursa olsun hatta hangi partiden olursa olsun bu görev için aday gösterilmelidir.

Hatta başvuru yapmamış olsa bile gidip kendisine bu teklif götürülmelidir.

Parti yönetimleri başarılı olabileceğine inandığı kişinin partiye gelmesini beklemeyecek ve ona kendileri giderek teklif götürmelidirler

Tam tersini düşündüğümüzde hiçbir meziyeti ve becerisi olmayan, bahsettiğimiz özelliklerden yoksun kişiler de aday gösterilmemelidir.

Gösterilirse işte o zaman ahbap-çavuş ilişkileri şüpheleri dedikoduya dönüşerek toplumda dolaşır durur böyle.

Belediye Meclis üyeliği elbette çok önemlidir.

Meclis üyesine İl Başkanı dahi yasal olmayan bir konuda destek vermesini istese veya telkin etse,hiç bir konuya evet dememeli ve buna karşı gelmeyi başarabilmelidir.

"Şüyuu vukuundan beterdir" sözü hatırdan çıkmamalıdır.

Elbette sadece muhalefet etmek ve olur olmaz konularda karşı çıkmak çok doğru bir davranış değildir ama parti disiplini denen o hasletten de yoksun kalmak hem kişinin kendisine hem de partisine zarar getirir.

İşte bütün bunlar düşünülerek kişiler tespit edilmeli ve adaylar buna göre belirlenmeliydi.

Acaba bunlara uyuldu mu?

Dileğim elbette uyularak yapılmış olması ama çokta yapıldığına inanmıyorum şahsen.

YARIN İL GENEL MECLİSİNDEN BAHSEDECEĞİM..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.