Ülkemizde bugüne kadar halkın hür iradesiyle gerçekleşen muhtarlık seçimleri de diğer kuruluşların seçim yöntemine uydu.
Bugün ülkemizde ve bölgede bazı muhtarın halkın hür iradesiyle seçildiğini söyleyemeyiz.
Seçim öncesi yaşananlar bunu gösterdi.
Özellikle bazı köylerimizdeki muhtar adayları seçimlerin tehlikeye girdiğini sezdikleri anda o köyden olup şehirde yaşayanların köye gelmeleri için kampanya başlatıyor.
Geçici olarak köylerine gelip muhtarlık için oy kullanmalarının yollarını aradılar
Bazı muhtar adayları bu oy devşirme girişimlerinde yasa dışı nakil olduğu için, yapılan kontroller sonucunda köye gelmek isteyenleri de oy kullanmadan mahrum ettiler.
Kısaca bu işi yüzlerine gözlerine bulaştırdılar.
Böylece bugüne kadar demokratik dediğimiz, onunla övündüğümüz muhtarlıkların da bu duruma düşmesi ülkemizin demokrasisi açısından bir kayıptır.
Bundan sonra muhtar seçimlerine de şaibe düştü desek yalan olmaz.
Keşke muhtarlarımız birkaç oy için bu riske girmeyip şaibesiz bir şekilde kendi halkının hür iradesiyle göreve talip olsalardı.
Burada böyle bir girişimi olmayan muhtar adaylarımızı tenzih ederim, onlar eleştirimin dışında.
TÜM MESLEK KURULUŞLARININ YÖNETİMLERİNDE SORU İŞARETİ VAR
Muhtarlık seçimleri bu duruma geldi de diğer oda ve meslek kuruluş seçimleri gerçekten üyelerinin iradesini yansıtıyor mu?
Asla, bazı kuruluşlarımızın tamamının yönetim seçimlerinde ayak oyunları var.
Bazıları üyelik vasfını kaybetmemek için değer üyelerden destek görüyor. Örneğin Trakya Birlik üyeliğini devam ettirmek için satacak ürünü yoksa bir başka üyenin ürünü kendi adına kuruma verildiğinde iş çözülüyor.
Ziraat Odalarında üyelerin durumu bir araştırılsa nasıl ayak oyunlarının döndüğü görülür.
ETSO seçimi de bir alem, orada da meslek kaydırmaları ile delege pazarlığı olmadığını kim söyleyebilir.
Sözüm sadece Edirne için değil ülke genelinde kurumların durumu bu. Onun için mahalli seçimlerde oy devşirmelerine şaşırmaya gerek yok.
Keza, siyasi parti delegelerinin ve yönetimlerinin halkın hür iradesiyle seçildiğini kim iddia edebilir.
O nedenle, halkın iradesinin yönetimlere yansıdığını iddia edenler halt etmiş olur.
Hiç ama hiçbir kurumumuzda bir müdahale olmadan halkımızın hür iradesiyle oyunu kullandığı tercihini belirlediği yönetimler maalesef yoktur.
Bu ülkemizin acı bir gerçeği. Bugün sadece siyasi partilerdeki durumu gündeme taşıyoruz. Peki diğer kurumlarda aynı haksızlıklar yapılmıyor mu?
------------------------
HALK SİYASETTE SOĞUTULUYOR
Mahalli seçimlere iki buçuk ay kaldı. Bakıyoruz, toplumda seçimle ilgili bir heyecan ve ilgi yok. Herkes geçim derdine düşmüş.
Bu arada siyasilerimizin söylemleri vaatleri halkı pek ilgilendirmiyor.
Adayların esnaf ve diğer kurum ziyaretlerine bakınız. bunu görürsünüz
Halkın en çok yakınması geçim derdinden.
Esnaf olanların ise girdi fiyatlarının artmasından gençlerde ise işsizlikte şikayetler odaklanıyor.
Adaylar, gelecekte , kendileri göreve geldiklerinde bu konulara çözüm getireceğiz sözlerine halk fazla itibar etmiyor.
Kısaca siyasete ve siyasilere güven gittikçe zedeleniyor.
Sözleri ile yaptıklarının birbiri ile çakışmaması, halkın siyasilere olan güvenini zedeledi.
Özellikle birbirini suçlayan gündemle ile ilgisi bulunmayan karalayıcı sözlerden halkımız bıktı usandı.
Onun için diyebiliriz ki, seçim sonunda kim göreve gelirse gelsin işi çok zor olacak. Bunun için kimse pembe tablo çizmesin, yoksa mahcup olur.
-----------------------
CHP NEYİ BEKLİYOR
İktidar partisi AKP ülke genelinde olduğu gibi Edirne’de de belediye başkan adaylarını belirledi. Adaylar harıl harıl çalışıyor. Peki CHP ne yapıyor.
Edirne Merkez ve bazı ilçelerde adayların belli olması yeterli değil. Neden tüm adayları belli olmadı.
Bunun için neyin hesabı yapılıyor.Bu tavır CHP üyelerinde şüphe yaratmaz mı.?Diğer partiler “ Sizin ilçe adaylarınız nerede” diye sorulduğunda ne yanıt verilecek.
Göründüğü kadarı ile, CHP’de bizim bilmediğimiz bazı ince hesaplar yapılıyor.
Bu konuda anket yapılıyor gibi gerekçeler bahane.
Aslında bu gecikmenin parti içindeki güç mücadelesinin yansıması olduğunu partililer söylüyor.
Zaten bu seçimde CHP uygulaması gereken halk iradesini tabanın sesini bir kenara koydu. Partide yöneticilerin halkın hür iradesiyle seçildiğini kim iddia edebilir.
Edirne’nin bazı ilçelerinde il genel meclisi seçimi gibi göstermelik de olsa halkın iradesine başvuruluyor. O da ilin tamamını kapsamıyor.
Her geciken gün CHP başarısında eksi yazacağını kimse hesap etmiyor mu?
Böylece, siyasetten soğuyan halkın bu uygulama ve ikili oyunlarla daha da soğuyacağını hesap etmiyorlar mı?
Bu seçimde ellerinde önemli imkânlar olmasına karşın CHP sen ben çekişmesiyle onu da kaybederlerse şaşırmamak gerekir.
Bekleyip göreceğiz.
------------------------
FIKRA
DENEME
Büyük bir sermayeci eski okul arkadaşının birinden şöyle bir mektup almıştı: “ Sevgili dostum beraber geçirdiğimiz tatlı günlerin hatırasına hürmeten,oğlu Ali’ye fabrikanda bir iş vereceğini ve…”
Sanayici mektuba hemen şu cevabı gönderdi:
“ Sayın Ahmet Bey, birlikte geçirdiğimiz günleri ben de unutamam, fakat ne yazık ki fabrikamda şimdilik boş bir iş yoktur”
Eski arkadaşının ikinci mektubu:
“ Geçen mektubumda bir teferruattan bahsetmeyi unuttum. Oğlum işe girerken kendisine annesinden miras kalan 500 milyon lirayı da sermaye olarak size vermek kararındadır….”
Patrondan ikinci cevap:
“ Sevgili dostum oğlunuzu bağrımıza basmaya hazırız.Derhal bana gönder.Lisede ne yaman bir çocuktun, hatırlıyorsun, değil mi?”
Üçüncü ve son mektup:
“ Düzeltme:1- “Oğlumun hiçbir sermayesi yoktur”
2-“Zaten benim oğlum yok.”
3-“ Senin yine okuldaki gibi olup olmadığını öğrenmek istemiştim. Öğrendim. Teşekkürler”