Mini mini yavrularımız uykulu gözlerle sabah karanlığında okulun yolunu tutuyor.

O durumda  hangi öğrenci  rahatlıkla kahvaltısını yapar .

Uykusunu açamayan   ilköğretim seviyesindeki  geleceğimizin güvencesi çocuklarımızın sağlıklı  gelişmesi için  bu dengesiz ortam onları  yaşamlarını nasıl etkiler.

Onlar için  en önemli sorun gelişme çağındaki dönemlerinde  sağlıklı beslenmeleri.

Bu besinlerin arasında en önemlisi süt ve hayvansal ürünler geliyor.

Diğer gıdaları bir tarafa bırakalım birçok besleyici minerali içinde barındıran süt  çocuklarımız için olmazsa olmaz.

Gelişmiş ülkelerde süt tüketimine baktığımızda bizim ülkemiz onların yanında  devede kulak.

Bu besini hiç olmazsa çocuklarımız için sağlayalım.

Evlerinden belki yarı aç yarı tok gelen  yavruların beyinlerinin gelişmesi için her sabah onlara  süt içme imkanı yaratalım. Ne yazık ki bu konuda bir uygulama yok.

Daha önceki yıllarda  sağlanan bu imkan neden çocuklardan esirgeniyor. Çocukların geleceğinden sorumlu olanlar neden çocukların gıdalarına ilgisiz kalıyor.?

Okulları gezelim hiçbir okulumuzda musluktan içilecek su yok Onların sağlıklı su içmesi sağlanamaz mı?

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

KANTİNLER GELİR KAYNAĞI OLARAK KULLANILMAMALI

 Okulların kantinleri  ihale ile kiralanıyor.İhale  sırasında  birbirine vuran talepliler  kantin kiralarının yükselmesine neden oluyor.

Yüksek fiyatla oralarını kiralayanlar  bir kazanç elde etmek için  sattığı ürünlere yüksek fiyat uyguluyor.

Okul kantinlerinin sürekli denetlenmeli sağlıksız mal satışları engellenmelidir

Daha önceki yıllarda bir okulumuzda  bozuk gıda sonucu Mimar Sinan Ortaokulunda  bir öğrencimiz zehirlendi, yaşamını yitirdi.

Yurdun dört bir yanından bu tür şikayetler geliyor.

Okul kantinleri  sadece gelir getiren bir yer olarak düşünülmemeli.

Öğrencilerin de yararları dikkate alınmalı. Dilerimi bu tür denetimler eksiksiz yapılıyordur.

----------------------------------------------------------------------------------------------------

OKUL ÇEVRESİ DE DENETLENMELİ

Okul kantinlerinin yanında öğrencilerin alışveriş yaptığı okul çevresinde yiyecek satan yerler de sık sık denetlenmeli.

Oraların da  kontrol altında olması çocukların sağlığı açısından çok önem taşımaktadır.

Bir diğer konu ise, her zaman zehir tacirleri  okul çevrelerini bir pazar olarak görür  gençleri zehirlemek ister. Onları türlü vaatlerle kandıracağını düşünür.

Kesinlikle okul çevrelerinde bu tür kötü amaçlı kimselere yönelik   denetimler ihmal edilmemeli.

Bunda emniyet güçlerimizin yanında okul idaresi ve ailelere de büyük görev düşmektedir. Elbirliği yaptığımızda bu tür tehlikelerden kurtulabiliriz. He an tetikte olmalıyız.

Zira onlar ne zaman nereden gelecekleri belli olmaz, pazarlama kadroları geniş. Tüm bu olasılıkları dikkate almak zorundayız.

Unutmayalım ki geleceğimizin güvenli olması onların sağlıklı olması bağlı. Bunu ihmal edersek geleceğimizi tehlikeye atmış oluruz.

---------------------------------------------------------------------------------------

ATATÜRK’ÜN CEVAP  VEREMEDİĞİ  SORU
Mustafa Kemal, Mersin gezisindeyken şehirde gördüğü büyük binaları  yanındaki sormuş.
- bu köşk kimin?
- Kirkor'un
- ya şu koca bina kimin?
-Yorgo'nun
- ya şu?
- Solomon'un
 Bu cevap üzerine Atatürk sinirlenerek yanındaki halka  sormuş.
-“Onlar bu binaları yaparken siz neredeydiniz?”
Toplananların arasında bulunan   ak sakallı  yaşlı  bir köylünün sesi duyulur; Atatürk’e şöyle seslenir.
- “Onları mu?” der ve devam eder;

 “ Biz bu binalar yapılırken kimimiz Çanakkale’de  bazılarımız Yemen’de Galiçye’de  Çanakkale’de  Kafkasya’da  savaşıyorduk Paşam” der.

 İhtiyarın  bu sözü üzerine  Atatürk duygulanır ve cevap veremez..

Daha sonraki yıllarda  Atatürk hatıralarında  belirttiği gibi  “ Hayatımda cevap veremediğim  tek insan  Mersin’li o ak sakallı  ihtiyar olmuştur” der.

-----------------------------

SEÇİLMİŞLERE SAHİP ÇIKMALIYIZ

Demokrasilerde  seçilmiş yöneticiler  halkı  temsil eder, halkın tercihleriyle o göreve gelirler. Yine halkın iradesiyle o görevlerinden ayrılmak zorunda kalırlar.

Onlar her zaman   halkın sorumluluğunu  omuzlarında taşımak zorundadır.

Resmi kurumların eksikliklerini veya seçilmiş yöneticilerin imkansızlık nedeniyle yapamadığı işlerin faturasını seçilmişlere yükleyip” Vur abalıya” denirse. İşte bu olmaz.

Özellikle mahalli yöneticilere eleştiri yöneltirken  konuyu iyice inceleyip ona göre suçlamak gerekir.Ne yazık ki, özellikle  muhalefetteki mahalli yönetimlerin  görev yapma imkanları çok kısıtlı.Yönetimde olanlar onun  büyük sıkıntısını çekiyor.

Bu yöneticiler devlet imkanlarından iktidarda olan yöneticiler kadar yararlanamıyor.

Yöneticileri eleştirirken  sorunun çözümü için bu haksızlıkların  yapılmaması konusunda da eleştiri getirmeli. Tüm suçu muhalefette olan mahalli yöneticilere  yüklersek işin aslını kavramamış  hedef saptırmış oluruz.

Böylece atanmışların seçilmişler üzerindeki etkisinin daha da artmasına neden oluruz.

Bazı illerde bunun emarelerini görüyoruz.

Seçilmişlerin yerine atanmışların gelmesi özentisinde olanlar. Böyle idare edilen illerin yaşayanların ne durumda olduklarını araştırsınlar.

Atanmışların halka sorumluluğu seçilmişler kadar olamaz. Farklı beklenti içinde olanlar bunu da dikkate almak zorundadır.

--------------------------------

FIKRA

FUTBOL VE ÖTEKİ TARAF

Elli yılı bulan uzun süreli dostluklarında aralarındaki en önemli ortak nokta Fenerbahçe aşkıydı.

İki eski dosttan birisi ölümcül bir hastalığı  yakalandığında, diğeri başucunda oturmuş vedalaşıyorlardı.

-“ Hasan dostum seni çok özleyeceğim.” Diye gözyaşı dökerken  birden durakladı.

-“ Senden önemli bir isteğim olacak. Hep öteki dünyada futbol var mı yok mu diye merak etmişimdir. Eğer varsa gelip bana haber verir misin?

 Arkadaşı:”

 -“ Söz eğer orada da futbol varsa  mutlaka sana söyleyeceğim.”

Hasan’ın ölümünden birkaç ay sonra  futbol aşığı yaşlı adam göz kamaştıran bir ışık görüp  yatağından doğrulur.

“ Hasan dostum sen misin?”

-“ Evet benim”

-“ Ne olur çabuk söyle ahrette de futbol var mı?”-“ Bu konuda bir iyi bir de kötü haberim var sana”

-2 İyi haberin ne?”

-Burada  ülkemizdeki süper ligin aynısı var. her hafta sonu  maç  yapıyoruz.”

-“ Peki bana vereceğin kötü haberin ne?”

-“ Bu Pazar oynanacak maçta sen  kalede yer alıyorsun”

------------------------

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

MONDROS’UN İNTİKAMI İÇİN  MUDANYA SEÇİLDİ

Kurtuluş savaşı sonrasında Ülkenin parçalanmasına yönelik Mondros Mütarekesinin intikamını almak için  Adının baş harfi “ M”  olan bir  yer olan  Mudanya ilçesinde mütareke yapıldı.

----------------------------

1-KABAK YANINA EKİLEN KARPUS SARI İÇLİ OLUR.

2-SALEP BURDUR İLİ BUCAK KAZASINDA YETİŞİR.

Salep’in  yapıldığı orkide yumruları değirmende öğütülür, önemli bir içecek haline gelir.

 Bu çevrede  10 ton salep üretiliyor. Salep ihtiyacının %90’ı bu küçük şehirden elde ediliyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.