Buna benzer birçok kez yazılar yazdım aslında.

Doğruları yazıyorsunuz,duymamıştır veya kendisine iletilmemiştir düşüncesi ile dile getirip ders alması gerektiğini hatırlatıyorsunuz,bulunduğu görevde başarılı olamadığı için birçok kesimden gelen şikayet ve önerileri dile getirerek eyleme dönüştürmesinin gerekliliğini anlatıyorsunuz,kamu görevi yaptığı için Devlet Hiyararşiinin önemini hatırlatarak yasaların kendisine yüklediği sorumlulukları hatırlatıyorsunuz ama kimsenin kılı kıpırdamıyor,hatta suçlu gösterilmeye çalışılıyorsunuz.

İşte o zaman başlıktaki soruyu soruyorsunuz kendinize; "niye yazıyorum ki"

Beş beş para mı alıyoruz bu işten sanki.

Aslında,kendi hobimizi tatmin etmenin ötesinde bir emekli öğretmen ve eğitimci olarak topluma yararlı olmak, toplum önderlerine ve yöneticilerine naçizane yol göstericilik yapabilmek amacımız.

Yoksa,egolarımızı tatmin etmek veya birilerine sataşıp kötü göstermek gibi bir niyetimiz olmadı ve olamazda.
Bu bizim gibi birine yakışmaz zaten.

Toplumsal konularda eksiklik ve aksaklık olarak tespit ettiğimiz hususların düzeltilmesi veya ilgilenilmesi amacıyla yazıyoruz yıllardan beri.

Bir anlamda sosyal sorumluluk gereği olarak bile kabul etmek gerekir bu uğraşımızı.

Hele hele benim gibi 29 yıl öğretmenlik yapmış ve belli bir yaşa gelmiş biriyseniz bu sizin için çok önemli bir göreve dönüşüyor belli bir zaman sonra.

Yazmadan, hatırlatmadan duramıyor, yapmadığınız veya yazmadığınızda eksiklik hissediyorsunuz kendinizde.

Amacınız yaşadığınız bu şehirde insanlara yararlı olabilecek hususlarda caba harcamanın yanı sıra yetkili ve etkilileri göreve davet etme vazifesini de ifa etmiş olmak.

Çok iyi niyetle ve görev kabul ettiğiniz bu uğraşınızın sonuçlarını elde ederek bir şeyler değişmiş veya yanlışlar düzeltilmiş ise duyduğunuz memnuniyet sizi bahtiyar etmeye yetiyor da artıyor bile.

Ama tam tersi, yazmanıza, defalarca hatırlatmanıza rağmen kimsenin kılı dahi kıpırdamıyor ve hiçbir şey değişmiyorsa işte o zaman üzülüyor, hatta yıkılıyorsunuz.

Çünkü dinleyeniniz yok demek oluyor.

Buda yetmiyormuş gibi dile getirdiğiniz olumsuz durumu bahene ederek gazetenize ve sitenize karşı bir eyleme yöneltiyor bazı hazımsız insanları.

Hatta aslı astarı olmayan senaryoları sağda solda konuşarak sizi küçük düşürme planları yapabiliyor bu tür densiz insanlar.

İşte o zaman ayni soruyu yine soruyorsunuz kendinize; "peki ben niye yazıyorum ki?"

Başarılı hizmetler verenleri, Edirne ve Edirneliler için gayretli çalışmalar sergileyenleri başkalarına da örnek olması açısından övgüler yağdıran yazılar yazıyorsunuz bazen de.

Birileri sizi yağcılıkla, menfaatçilikle itham ettiğini bilmenize rağmen doğru olanı yazmaya devam ediyorsunuz, ama yazıya muhatap kişiden sizi moralman güçlendirecek bir tek kelimelik teşekkür ve dönüş göremiyorsunuz.
Beklediğiniz bu olmasa bile mutlu olacağınızı biliyorsunuz çünkü.

Sanki mecburmuşuz gibi algılanıyor olumlu yazdıklarınız ama tam tersinde durum değişiyor tabii ki.

Oysa sizin yazdıklarınız bu toplumun ve bu şehrin hayrına ve yararına olacak ve olumsuzlukların ortadan kalkması konusunda birer uyarı teşkil edecektir.

Bir vatandaş ve bu şehirde yaşayan biri olarak diğer insanların zararına ve bu şehrin imajına uygun olmayan konularda yol göstericilik yapmayı görev kabul etmiş birisiniz kendinize göre.

Tarihi eserlerin bakım ve temizliğinde, korunmasında yaşanan zafiyetlerde ve turizmde kazanç sağlayacak ve getirisi olacak konularda yazdığımız yazılar hiç mi okunmuyor diye düşünüyorum bazen.

Birçok konu ile ilgili eksiklikleri dile getirmiş olduğum yazılarımın etkili olamadığını ve vurdumduymazlığın devam ettiğini görmek gerçektende üzüyor insanı.

27 yıla giren bir süredir yapmakta olduğum bu görevin gereğini her ne olursa olsun yerine getirmenin şart olduğunu da bildiğim için her türlü olumsuzluğa ve şikâyetçi olduğumuz konuların mevcudiyetine rağmen toplumu bilgilendirme ve yol gösterme görevimizi sürdüreceğimizi kabul etmek zorundayız diye düşüyorum.

Çünkü Edirne bizim ve başka Edirne yok?...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.