Büyük Devlet adamı, başarılı siyasetçi ve unutulmayan insan Turgut Özal dün akşam riyamdaydı. Nereden ve nasıl geldi bilemiyorum ama sevdiğim, takdir ettiğim ve başarılı bulduğum bir siyasetçi ve devlet adamıydı. Kendisi ile ilgili birçok köşe yazısı yazmıştım geçmişte ve bu günde yazdığım o yazılardan birinin kısa bir bölümünü sizler ile paylaşarak onu anmak istedim.

İşte o yazım;

Özal ve Anap dönemi birçok insanın hala hafızalarında ülkenin en parlak günleri olarak yerini korur.

Rahmetli Özal’ın çağdaşlık ve yenileşme konularındaki girişimciliği, ülkemizin dünya ülkeleri ile entegrasyonuna da yol açmıştı o dönemde.

Şu günlerde rahatlığını sürdüğümüz birçok yenilik ve değişimin bu dönemde ülkemize geldiğini zannederim ki az kişi inkâr edebilir.

Zeki ve ileri görüşlülüğünün yanı sıra toplumun tüm değerlerini benimseyerek hareket edebilen bir insandı Özal.

Hoş görü sahibi bir insan oluşu nedeniyle sabır ve sükûnetin insana neler kazandırabileceğini gösteren örnek bir yapıya sahipti.

Aslında askeri bir darbenin ardından kurduğu Anap’ı, alternatif bir partiye rağmen en büyük parti yapabilen başarı da, bu kişilik ve zekânın etkisi büyüktü şüphesiz.

Sağdan, soldan birçok kesimin bir araya gelerek oluşturduğu bu parti döneminde ülkemizde olumlu şeyler yaşandı.

Mevlana üslubuyla birleştirmeye çalıştı insanları.

“Gel gel, ne olursan ol yine gel” diyerek büyüttü Anap’ı.

Cumhurbaşkanı oluşu ile başlayan küçülme süreci, ani ve zamansız ölümü ile durdurulamaz bir hız kazanınca bugünkü akıbet kaçınılmaz oldu Anap’ta.

2002 seçimlerinde en küçük partiler kadar oy alıp baraj altında kalmanın ardından, şimdi de seçimlere katılamama gibi bir acı tablo.

Üzülüyor insan bu manzara karşısında.

Her zaman takdir ve rahmetle andığım bu değerli insan adına üzülüyor insan.

Neydi o günler.

Nereden nereye.

ÖZALIN CUMHURBAŞKANLIĞI DÖNEMİ..

Turgut Özal 263 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 8'inci Cumhurbaşkanı oldu.

9 Kasım 1989 tarihinde resmi olarak görevine başladı.

Bu seçimden akılda kalan ise alışamadık diyenlere, alışırsınız, alışırsınız demesidir.

Körfez savaşı ve Özal Cumhurbaşkanlığı döneminin en önemli olayı 1. Körfez Savaşı'dır.

Bu olayda çok aktif rol almıştır.

Petrol kaynaklarının kontrolünü elinde tutan Saddam Hüseyin'in Türkiye için büyük bir tehlike teşkil ettiğini ve Saddam’ın bölgeyi hâkimiyeti altında tutmasına izin verilemeyeceğini savundu.

Saddam’ın uzaklaştırılması için mümkün olan her şeyin yapılması konusunda fikren ve siyasi açıdan son derece istekliydi.

Bu nedenle ABD'ye bu konuda açık destek verdi.

Harekâta Türk Ordusunun da katılıp, Misak-ı Milli sınırları içinde olan Musul ve Kerkük'e girilmesini isteyince, zamanın Genelkurmay Başkanı Necip Torum tay görev süresi sona ermeden 3 Aralık 1990 tarihinde kendi isteği ile Genelkurmay Başkanlığı görevinden emekliye ayrıldı; görevden ayrılmasına sebep olarak da 1. Körfez Savaşı'nda hükümetin tutumuna tepki olduğu öne sürüldü.

Özal, her zaman sivil yönetimin üstünlüğünün savunmuş ve halk tipi sivil kıyafetlerden hoşlanmıştır.

Kamu kurum ve kuruluşlarını ziyaret ederken resmi kıyafetiyle ziyaret eden diğer Cumhurbaşkanlarından farklı olarak çoğu defa kravatsız, keten pantolon, keten ayakkabı ve tişörtle resmi programlara katılmıştır.

Birlikleri şortla denetlemesi gazeteciler tarafından şiddetle eleştirilmiştir.

Özal diğer cumhurbaşkanları gibi konuklarını köşkte ağırlamak yerine, konuklarını Marmaris’te Okluk koyunda ağırlamıştır. Ölümünde sivil cumhurbaşkanı, demokrat cumhurbaşkanı, dindar cumhurbaşkanı pankartlarıyla da bu tutumu desteklenmiştir.

Ruhu şad olsun…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.