Çok meşakkatli geçen, on binlerce insanımızın yaşamına mal olan pandemi, okulların da kapanmasına neden oldu. Yetkililer bu yıl her türlü riski göze alarak tekrar okulların açılmasına karar verdi. Bu kararlarıyla çok iyi de yaptılar.
Cıvıl cıvıl öğrencilerden yoksun yerler , sokaklar en önemli güzelliklerinden mahrum demektir. Çantasıyla okulun yolunu tutan öğrenim yaşındaki yavrularımız geleceğimizin güvencesidir. Onları en iyi şekilde yetiştirip geleceğin zor koşullarına hazırlamalıyız.
Bu hastalık illeti onların bir yıl okullarından uzak kalmalarına neden oldu.
Dilerim, her türlü hijyenik ortam hazır olur, öğrencilerin eğitimleri bir daha sekteye uğramaz. Bu konuda öğretmen ve velilerimize büyük görevler düşüyor.
Bu hastalık tehlikesinin yeniden kol gezdiği bir dönemde sağlığın ne denli önemli olduğu tartışılmaz.
Bazılarının yaptığı gibi"bize bir şey olmaz" anlayışında olanlar sonunda bu duyarsızlığın bedelini canlarıyla ödediler. Önlemlerin ihmal edilmesiyle kendimizden öte başkalarının da hayatını tehlikeye atacağımızı unutmayalım. Evlerimizde ve okullarda alacağımız tedbirlerler çocuklarımızın da sağlıklı eğitim yapmasına katkı yapacaktır.
VELİLER DE OKUL ÖZLEMİ ÇEKİYOR
Bakıyoruz, ilkokula başlayan öğrenci velileri okul çevresinden ayrılmıyor. Çocuklarının okul günlerini özler hale gelmişler. Adeta kendi okul günlerini hatırlıyorlar . Ara verilen bir öğretim döneminin okula duyulan özlemi artırdığını, öğrencilerin yeniden okula başlamasının kendilerini de mutlu ettiğini, okulların açıldığı ilk günlerde veliler olarak ilk ve ana okulları çevresine birikerek onların mutluluğunu, okul bahçelerinde neşe içinde oynadıklarını gördükçe kendi okul yıllarını hatırladıklarını söylediler.
VELİLER ÖĞRENCİLERE ÇOK ZAMAN AYIRMALI
Okullara bir yıl ara verilmesi öğrencilerin farklı alışkanlık edinmesine neden oldu. Öğrencilerin bu boş zamanında bilgisayar ve telefon merakları arttı. Birdenbire bu alışkanlıklarından uzaklaştırıp derslerine odaklanmalarını sağlamak zaman alabilir. Bunu sağlamada velilere büyük görev düşüyor. Bunu sağlamada öğrencileri azarlamak çare değildir. Onların anlayacağı şekilde İnternet ve benzeri alışkanlıkların eğitimlerine zarar vereceği sabırla, kızmadan anlatılmalıdır. Öğretmenler de bu tür alışkanlığı devam eden öğrencilere gereken uyarıyı yapması eğitimin tekrar rayına oturmasına katkı sağlayacaktır.
Geleceğimizin teminatı gençlerimizin yeni öğretim yılının sağlıklı ve başarılı geçmesini dilerim.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ. ?
DEVLETİN İLK BASIMEVİ 1864'TE KURULDU
İlk devlet basımevi"Matabaayı Amire adıyla 1864 yılında kuruldu.
Her ne kadar Harbiye Mektebi, Ceridehane Mektebi, Adliye, Darülmaarif basımevleri Matbaayı Amireden önce açılmışlarsa da resmi nitelikteki ilk devlet basımevi budur. Mataayı Amire, Tarüttıbbaa ve Takvimhane basımevlerinin birleştirilmesiyle ortaya çıkmıştı. Eğitim ve kültürel eserlerle devlet kırtasiye ve gereçleri burada basıldı.Küçük Sait Paşa, tarihçi Lütfi Efendi, Ahmet Mithat Efendi, Cevat Bey gibi aydınlar basımevi müdürlüğü yaptılar.
