“Yüreğimde burukluk, içimde bir elem var…” Ziya Taşkent-

Duyduğumda yüreğimde bir burukluk, içimde bir elem dağları oluştu.

Anadolu Öğretmen Liseleri kapanacak, ya da başka kurumlara (0kullara) dönüştürelecekmiş..

Burukluğumun nedeni belki de bu okullarda uzun yıllar Meslek dersleri Öğretmeni , müdür yardımcılığı ve rehber öğretmen olarak çalışmış olmamdı, beklide.

İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümünü bitirdikten (19669) sonra , Kura ile Urfa Kız Öğretmen okuluna atandım.Kısa bir süre sonra bir braştaşla becayiş yaparak Kastamonu Göl Öğretmen Okuluna geçtim. Bu okulda dört öğretim yılı çalıştıktan sonra kendi isteğimle Edirne Kız Öğretmen Okuluna atandım.(1970) ve 1993’ de aynı okuldan emekliye ayrıldım.

Bu okula atandığım yıllarda okulun adı , Edirne Kız Öğretmen Okulu idi. Ve yüzlerce, beklide binlerce sınıf öğretmeni okulumuzdan yetişmişti

Sanırım yetmişli yıllarda okulumuz Öğretmen Lisesine dönüştürüldü. Ve öğretmen yetiştirme görevi böylece sona erdi. Kısa bir süre sonra, üniversiteye girmek için artı puan hakkı verildi. Emekli olduktan sonra okulumuzun adı bu kez de Anadolu Öğretmen Lisesi olmuştu.

1980’den sonra bu okulları kapatma eylemleri başladı. Tarihi okulumuzu da kapatmak ya da devretmek istediler. Ancak zamanın Öğretmen Okulları genel müdürü, okulumuzun özel bir yeri olduğunu bakana ağlayarak yalvararak olayı engelledi. Kendisini saygıyla anıyorum…

Bir ara bizim okula geldiğinde bunları anlatmıştı.

Nedense, öğretmen yetiştiren kurumlarım yönetimlerle barışık olmamış, olamamıştır. Gelmiş geçmiş iktidarların bir bölümünün bu kurumlarla yıldızı barışmamıştır. İşin içinde çıkar mı, dolduruş mu vardı, kim bilir?..

Sanırım 79’larda bir hükümet değişikliği ile okulumuz darmadağın edilmiş, partizan ve militanlara bırakılmıştı. Çünkü o günlerin öğretmen kadrosundan önce beş, sonra on üç kişi istek dışı başka yerlere gönderilmişti. Gelenlerin asıl amacı, meğer solcuları temizlemekmiş!.. Sürgünler buradakiler tarafından düzenlenmiş, özel kurye ile genel müdürlüğe gönderilmişti.

Bir yıl kadar sonra ben, ve birkaç arkadaş daha Danıştay kararıyla görevimize dönmüştük. Bu arada seksen darbesi olmuş, bir süre sonra o gelenler başka yerlere gönderilmeye başlanmıştı. Gelenlerin bir bölümü ister inanın ister inanmayın, sahte diplomalarla atanmıştı.. Kaldıkları süre içinde büyük gerginlikler yaşanmış, olaylar bitip tükenmemişti. Bu arada aynı binada iki yıllık Eğitim Enstitüsü açılmış; önce bilmem ne ocaklarına kayıtlı olanlar alınmış, iktidar değişir değişmez; bu kez de karşı görüşlüler kayıt edilmişti. Okula gruplar halinde gelip gidiyorlar: her an olaylar yaşanıyordu. Okul bahçesinde jandarma ekibi bulunuyordu.

Şimdi bir göz atalım bu kurumların başına gelenlere:

Cumhuriyetten sonra açılan Köy Enstitüleri bin bir yalan dolan üretilerek kapatılmış, Sonra sonra , Eğitim Enstitüleri, Yüksek Öğretmen Okulları, Öğretmen yetiştiren kurumlar üniversitelere devredildi. Son kalan üç-beş Anadolu lisesi de her nedense kapatılma ya da adının ve işlevinin değiştirilmesi gündeme girdi.

Gerekçe nedir bilemiyorum. Ancak bu kurumların korunması ve yaşatılması gerektiğine inananlardanım.

Bence yazık oluyor bu kurumlara… Fakültelerden de öğretmen olunsa bile bu kurumların havası bir başkaydı.

Özellikle Edirne Anadolu Öğretmen Lisesinin kapatılması acıklı ve hüzün verici…

Çünkü bu okullar aydınlanmanın öncüleri olmuştu, hep ve her zaman

Yazık, yazık ki ne yazık!..

Ülkemiz için çok önemli bir kayıp..

Bu kararın yeniden gözden geçirilmesinden yanayım…

Bu anlamda eğitimcilerin görüşü alındı mı? Bilmiyorum ama, alınsaydı iyi olurdu kanısındayım…  İşte bu nedenle o şarkıyı mırıldanıp durmaktayım. Rahmetli Ziya Taşkente saygılarımla…

 “Yüreğimde burukluk, içimde bir elem var…”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.