Dün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladık.
Bildiğiniz gibi; 19 Mayıs Günü, aynı zamanda Büyük Atatürk’ün de doğum günüdür. Büyük Atatürk’ün kendisi, doğum gününü 19 Mayıs 1981 olarak ilan etmiştir.
Ve yine bildiğiniz gibi; 19 Mayıs günü, Kutsal Ulusal Kurtuluş Savaşımızın da başlangıç günüdür.
19 Mayıs 1919’dan sonra Mustafa Kemal bütün bilgisini, cesaretini ve azmini ortaya koyarak 5 yıl sürecek olan Ulusal Kurtuluş Savaşımızı başlatmış ve zafere eriştirmiştir.
Dünkü yazılı ve görsel basında tam anlamıyla bir Atatürk şöleni vardı. “Yandaş” diye tabir ettiğimiz AK Parti iktidarının basın-yayın organları dahi, Büyük Atatürk’ün fotoğraflarını ve sözlerini manşet yaparak Aziz Türk Milletiyle paylaşmışlardır.
Sosyal medyada da yurttaşlarımız, her biri birbirinden güzel mesajlarla Büyük Atatürk’e bağlılıklarını ilan etmişlerdir.
17 yıl süren AK Parti iktidarı döneminde; Atatürk’e çalınmak istenen karalar, bu 19 Mayıs’ta gördüğümüz gibi dağılmaya başlamıştır.
Ülkemizin önde gelen sivil toplum örgütleri, özellikle tutucu medyaya verdikleri ilanlarla Büyük Atatürk’ü yüceltmişler, O’na bağlılıklarını ilan etmişlerdir.
Sözü uzatmıyorum: 19 Mayıs 2019’dan itibaren benim güzel ülkem Türkiye’de yeniden bir Atatürk rüzgarı esmeye başlamıştır. Bu rüzgar öyle güçlü esmeye başladı ki; O büyük adamın akılcı ve özgürlükçü düşüncelerine karşı olan tüm düşünceler, darmadağın olacaktır.
19 Mayıs’ın 100’üncü yıldönümünde Büyük Atatürk’e ve O’nun silah ve çalışma arkadaşlarına Yüce Allah’tan rahmet diliyoruz.
Benim hiç şüphem yoktur ki; Büyük Atatürk, Yüce Rabbimizin vaat ettiği cennetlerin en güzel yerinde ağırlanmaktadır. Çünkü Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sıradan bir insan değildir. O sıra üstüdür. Yüce Allah, Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de; “Bazılarınızı bazılarınıza üstün kıldım.” diyor.
Gerçekten de öyledir. Sakin kafayla oturup düşündüğümüzde; O’nun sahip olduğu hasletlerin üstünlüğünü fark edebiliyoruz.
Böylesine muhteşem bir kulunu özenip bezenerek yaratan ve O’nu İslam’ın bin yıl bayraktarlığını yapan Aziz Türk Milletine armağan eden Yüce Allah’a şükürlerimizi arz ediyorum.
O büyük insanın gösterdiği hedefler doğrultusunda; aydınlık günlerin güzel ülkeme yeniden ve çok yakında doğacağına inanıyorum.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene
