Suriye deyince, Golan Tepeleri gelir aklıma.

Kaç yıl önceydi; Israil’le kapışmışlar, sözünü ettiğim tepeleri kaptırmışlardı.

İran-Irak kapışması da aklımda. Yıllarca sürmüş, bir çok insan ölmüş,, büyük sıkıntılar yaşanmıştı.

Saddam’ın bir minik Arap devletini yutmasını ve müdahaleler sonucu terk etmesi de aklımda.

Daha önceleri yine Irak’ta on beş günde bir darbe olur, yönetimle birlikte yer yerinden oynardı.

Anımsadıklarım bunlar. Yani sürekli kaynayan koca bir kazan

Üstelik oraları “kutsal Topraklar”.

Eski Mezopotamya.

Ülkelerin tümünde teokratik bir yönetim. Şeriatın göbeklisi.

Kazanın altına odun ya da kömür atan dışarlıklıklar da az değil. Halkların tümü Müslüman…

Ama gel gör ki birbirleri acımasızca ve Allah’ın adını anarak öldürebiliyorlar. Bu nasıl din kardeşliği anlamak zor, anlatmak zor.

Bu kazan yıllardır, Kaynıyor, kaynatılıyor.

Neden?

Çünkü “Alaaddin’in Sihirli Lambası” orada. Boyunu petrol, gaz v.b üretiyor. Petrol bilindiği gibi özellikle çağımızda dünyanın en önemli akaryakıtı.

Çağımız onsuz yaşanmaz konumda.

Uygarlık, teknik; petrol sayesinde bu günlere ulaşmadı mı?

Üretmeden varsıl olarak yaşamanın en güzel ve en çok gerekli sıvısı.

Yani dünya onun üzerine kurulmuş desek abartmış olmayız sanıyorum.

Bu ülkelerde son yaşanan iç karışıklıklar da buna bağlı sanıyorum. Çünkü varsıllık paylaşılmamakta, belli kişilerin ya da grupların cebine girip, kasalarını doldurmakta.

Diktatörlerin oralarda hüküm sürmesi , halkı yoksul bırakıp süründürmesi de bu nedenlerden en önemlisi olmalı

Bitmeyen İsrail- Filistin çekişmesinin de bu paylaşımda payı var sanıyorum. Çünkü İsrail Filistin topraklarına zorla yerleştirilerek vatan buldu. Kısa zamanda ABD’nin desteğiyle can buldu ve yeşerdi.

Son günlerde özellikle Suriye kazanı fokur fokur.

Ve özgür ordusuyla Esat’ın ordusu karşı karşıya. Her gün onlarca, yahut yüzlerce ölü.Harabeye dönen kentler. Kaçıp ülkemize sığınan on binler ve yaralılar.

Ve topraklarımıza her gün düşen top mermileri.

Kısa bir süre önce Akçakale’ye düşen toplar beş insanımızı yaşamından etti. Bunların üçü de çocuk. Ne günahları vardı?

O bölgede boşaltılan evler… Bir önlemdi. Ama bu kez de hırsızlar fırsat bu fırsat dediler ve boşaltılan evleri soymaya başladılar. Bu ne rezalet!.. deme bakalım. İnsanlar can derdinde edepsizler cep derdinde.

Ve teröristlerin daha ötelerde okullara saldırmaları. Kaçıncı olduğuna göre, kasıtlı demektir. Okulların kutsallığı vardır, camiler gibi. Kansızlara anlatamazsın ki.

Eşkıya için ağlamak mı?

Bence tam tersi: Teröriste ağlayan insan değil

Gençlerimiz … Üniversite bitirenler bile işsiz. Onlar niye çıkmıyorlar kan dökmeye, mehmetçiğimizi şehit etmeye? Çünkü onlar insan.

Teröriste acıyan, ağlayan; bence kandile gaz dolduranlardan biridir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.