"Oy yoksa hizmet de yok."Bazı iktidar parti sözcüleri konuşmalarında bu tür hataya düşüyor. Ne demek benim partime oy vermiyorsan oralara ben hizmet götürmem.
Aslında iktidar partisi AK Partinin böyle bir politikasının olduğunu sanmıyorum. Aslında seçimde başarısız olunan yerlere daha çok hizmet götürüp halkın güveninin kazanılması daha iyi olmaz mı?
Böylece halkın iktidar partisine ilgi duyması ondan yana oyunu kullanmasını sağlamak daha mantıklı bir yaklaşım değil midir?
"Sen bana oy vermiyorsan ben de sana hizmet getirmem" diyerek muhalefeti cezalandırma yoluna gitmesi ne kadar doğru bir yöntem. Böylece kendi partisine oy veren halkı da hizmetten mahrum etmiş olmuyorlar mı. ?
AK Partinin hizmette böyle bir amacının olmasa da bazı parti sözcülerinin partisini böyle tanıtması onlara başarı sağlamaz.
Özellikle, Trakya gibi seçmen profili farklı olan bir bölgede parti sözcülerinin konuşmalarında daha dikkatli davranması, halka yaklaşımda ve partisine güven kazandırılacak alanlarda daha barışçıl, tüm halkı kucaklayacak bir üslupla konuşmaları gerekmez mi?
Bazı iktidar parti sözcülerinin böyle halkı ayrıştırıcı konuşmaları karşısında halkın reaksiyon göstereceği, bundan İktidara oy veren halkın da huzursuz olabileceği dikkate alınmıyor mu?
Trakya'da kazanılıp daha sonraki seçimde kaybedilen belediye seçimlerini kazanamama nedenlerini iktidar partisi çok iyi tahlil etmeli. Bu bölgede başarılı olmak isteniyorsa tekrar aynı hataya düşmemeli.
Bölge halkı için böyle ayrıştırıcı ifadeler kullanılmayıp halkı kucaklayıcı yaklaşım olsa iktidar partisi bölgemizde daha başarılı olur.
Parti sözcüleri konuşmalarında "Bana oy verirsen size hizmet var" söyleminden vazgeçmeli.
Parti üst yönetimleri de örgütlerini bu tür yaklaşımda bulunmamaları konusunda uyarmalı. Trakya halkının iradesine saygı duyan, toplumu kucaklayan siyasi partilere sonunda güven duyacağı unutmamalı.
Daha önceki seçimlere bakıldığında bunun örneklerini görürüz. Halkımız "iyi de yapsa kötü de yapsa ben seni destekliyorum" anlayışından uzaklaştığını, oylarıyla gösterir. Bu konuda uyarıda bulunduğunu dikkatten uzak tutmamalıyız. İktidar parti sözcüleri konuşmalarında bölge halkını kucaklayıcı söylemlerde bulunulması durumundan iktidatir partisi yarar görür. "Ben varsam hizmet var" anlayışı hiç bir siyasi partiye yarar getirmediği gibi iktidar partisine de başarı sağlamaz.
-------------------
ÇOK DAHA FAZLASI OLMALI
1.5 yılı aşkın ekonomik durgunluğun ardından Edirne ekonomisinde kısmen de olsa olumlu gelişmelerin olması, yurt içi ve yurt dışında turistlerin gelmesi sevindirici.
Bu hastalık tehlikesinin tekrarı dikkate alınarak bölgemizdeki meslek kuruluşlarının dikkatli olması gerekli önlemlerin alınması için bir araya gelmesi gerekir.
Ülkemizde tekrar bir kısıtlamaya gidilmesinin bu defa tahribatı çok olacaktır . Onun için Edirne bölge ekonomisinin gelişmesinde söz sahibi olanlar bir araya gelmeli. Her türlü kötü ihtimal gözönüne alınarak alınması gereken tedbirler masaya yatırılmlı.
Bugüne kadar yapılan ve sonuç alınamayan teklifler gözden geçirilmeli
Meslek kurum temsilcileri, oda ve borsa yetkilileri günübirlik görevleri dışında Edirne ekonomisinin geleceği konusuna da kafa yormalı. Bugüne kadar böyle bir ortak çaba olmadı. Ekonomi kötüye giderse bugüne kadar rahat koltuklarında oturup suya sabuna dokunmayan yöneticilerin de saltanatı son bulur.
----------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
HASTANE SÖZCÜĞÜ 1843'TE KULANILDI
Tarihihimizde ilk" hastane "sözcüğü 1843 yılında Sultan 2.Mahmut'un eşi ve Sultan Abdülmecit 'in annesi Bezmialem Sultan tarafından İstanbul ' da yaptırılan hastanesine Gureba Hastanesi adının konulmasıyla başladı.
İlk adı Bezmi Alem Gurebayı Müslimin Hastanesi'ydi. 1843 yılına kadar sağlık kurumlarına bimerhane, darüşşifa, şifahane denirdi.
