Böyle toplumsal ve siyasi sorunların yoğun olduğu zamanlarda toplumun en çok morale ihtiyacı oluyor.

Sokağa çıkıp eş dostla konuştuğunuzda  toplumun büyük kesiminin buna ihtiyacı olduğuna tanık olursunuz.

 Halkın evlerde mahsur kalması, sağlık endişesi taşımaları insanları ister istemez karamsarlığa sürüklüyor.

Bu koşullarda gelecek konusunda fikir yürütmeniz mümkün olmuyor.

”Acaba” ile yorumlanan yaşam koşulları bir yılı  yakın  devam eden  süresinde her yaşta insanımızın yaşam tarzını alt üst etti.

Özellikle gençlerimiz, gelecekleri için güzel hayaller  kurup yaşamlarını devam ettirecek genç kuşaklar bugünün şartlarında bu beklentilerinin gerçekleşmesi konusunda iyimser olabilirler mi?

Özellikle yıllardır okullarda dirsek çürütüp istikballeri için zemin hazırlama peşinde olan, bu alanda her türlü şartlara sahip gençlerimiz,bugün harçlık almak için anne babaya muhtaç duruma gelmeleri,bunun ezikliğini duymaları ülkemiz ve halkımız  açısından acı bir toplumsal gerçek değil mi?

Bu geçlerimiz o okullara laf olsun diye gidip eziyetine katlanmadı.

Amaçları gelecekte iyi bir işe sahip olup mutlu bir yaşam sürmek amacıyla uzun yıllarını okullarda harcadılar.

15 yıldan fazla zamanı okul sıralarında geçen bilgi donanımlı bir evladımızın bugün asgari ücretle dahi bir iş bulamaması başvurduğu yerlerde eli boş dönmesi ne acı bir olay.”Bir eli yağda bir eli balda” olan arkasında sağlam dayanağı olanların böyle bir endişesi olamaz.

Bir sınavda en yüksek notu alıp sözlü sınavda elenen gençlerimizi sınavların adil bir şekilde yapıldığına inandırabilir misiniz?

Maalesef ,günümüzde böyle acı gerçeklerle her gün karşılaşıyoruz.

Bir iş bulmadan umudunu kesen insanlarımız bu konuda siyasi gücü olan kişilere başvurmak zorunda kalıyor.

Toplum, bir iş bulmada sadece o alanda bilginin yeterli olmadığına inandırıldı.Gençler karamsar,”okusam ne olacak,sınavı kazanmam bir işe yaramıyor işlere torpilli olanlar giriyor” anlayışı ne yazık ki kimseyi rahatsız etmiyor

Bu yoldan iş bulanlar yarın aksi durumla karşılaşabileceğini hesap etmiyor .Haksızlık da olsa kendi işinin olduğuna bakıyorlar.

Bu kuralların geçerli olduğu bir ortamda huzur ve güven olur mu?

-----------------------

AİLE KAVGALARINI TETİKLİYOR

Toplumda yaşanılan bu haksızlıklar gençlerde olduğu gibi aileler arasındaki huzursuzluğu da tetiklemiş oluyor.Karı koca arasında tartışmalar, kavgaya sonunda boşanmalara kadar gidebiliyor.Nasıl ki vücudumuzun bir yerindeki ağrı her yanında hissedildiği gibi geçim sıkıntıları işsizlik aile düzenini alt üst ediyor.

Bugün en çok gündemde olması, çözüm bulunması gereken sorun bu olmasına rağmen bakıyoruz siyasilerimiz böyle sorunlar yerine kendi aralarında söz düellosuna ağırlık vererek her gün karşısındakine laf  yetiştirme gayretinde.

Siyasette böyle suni gündemlerin geçerli olduğu bir ülkede gerçek sorunların, toplumun biriken meselelerinin çözümü mümkün  mü?

Bakıyoruz, toplumun güncel sorunları gündeme gelme durumu olduğunda bir anda  hiç gündemde olmayan “uzaya gitme” ve toplumun dikkatini çekecek bir başka hayali konu gündeme oturuyor.

Etkili medya kuruluşları da bunu günlerce haber konusu yapıyor.

Bu tür konularla toplumun yönlendirilebileceği bilincinde olan siyasiler sık sık bu yolu tercih ederek önemli toplumsal meseleleri gizlemeyi biliyor.Bu arada muhalefet partileri de bu kervana katılınca halkın sorunları bir süre sonra unutulup gidiyor.

-----------------

KISSADAN HİSSE

SU, AHLAK, ATEŞ

Geçmiş zamanlarda bir gün su, ahlak ve ateş askere gitmeye karar vermiş.

Askerde bir gün tatbikat sırasında Bir birlerini kaybettikleri zaman

Nasıl bulacaklarını sormuşlar bunun üzerine, Ateş:

“Nerede bir duman gördüğünüzde beni orada bulabilirsiniz,oraya gelin ”demiş.

Su ise:

“Nerede bir şırıltı duyarsanız oraya geldiğinizde beni orada bulabilirsiniz” demiş.

Ahlak ise:

“Beni bir kere kaybederseniz bir daha bulamazsınız ,boşuna aramayın “diye yanıtlamış..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.