Edirne’de siyasi partilerin belediye başkan adayları belirlendi. Bundan bazı partililer sevinirken bazı partililer ise burukluk yaşadı. İktidar partisinde olduğu kadar muhalefetteki Millet İttifakı olan partilerde de bu durum söz konusu.
Bu seçimde her parti boyunun ölçüsünü almak istiyor. Özellikle İYİ Partinin seçim başarısı onun geleceğini belirleyecek.
Diğer taraftan MHP için de aynı şey söz konusu.Onlar da AK Parti ile bütünleşmiş görünen güçlerini test edecek. Böyle çok bilinmeyenli bir seçimin arifesindeyiz.
Aynı şekilde belediye ve il genel meclislerinde oluşacak kadrolar da partiler arasında güç gösterisine dönüşecek.
İYİ Parti mecliste daha güçlü bir şekilde temsil için ısrarcı olacağı biliniyor. Edirne dışında kentin en büyük ilçeleri Keşan ve Uzunköprü’de yeni adaylar seçimde mücadele edecek.
Özellikle Keşan ilçesinde CHP’nin AKP’nin güçlü adayı karşısında zorlanacağı kuşkusuz. Uzunköprü’de de aynı durum söz konunu.
Buralarda İYİ Parti’nin desteği ne oranda olacak, Ayrıca bu seçimde bu partinin gerçek gücü nedir?
Bir önceki seçime bakarak bunu test etmek mümkün değildir
Diğer yandan, MHP oylarının AKP’ye destek verileceği yerlerde partililer buna ne oranda destek sağlanacaktır. Bunlar şimdilik muamma.
Bu seçimde sonuçları en çok ülkenin ekonomik durumu, hayat pahallılığı etkileyecektir.
İnsanların geçim derdi ,çarşı pazardaki pahalılık, halkın bir noktada siyasi tercihini etkiler.
Bunun yansıması seçimlere ne yönde olacak .
Onu da 31 mart seçimi sonrası göreceğiz.
Bu seçimde bir nisan şakası olursa şaşırmamak gerekir.
------------------------
KREŞ SORUNU GÜNDEMDEN DÜŞMEMELİ
Okul öncesi çocuklar için en güvenli yer olan sağlıklı ve eğitimli yetişmesini sağlayan kurum ve kuruluşların kreş sayısı her geçen yıl azalıyor.
Bakıyoruz, siyasilerin söylemlerinde kreş konusunda bir çözüm önerisi göremiyoruz.
Yeni nesillerin yetişmesinde en önemli etken olan kreşler konusu neden ihmal ediliyor?
İşçiler için de sendikala imzalanan toplu sözleşmelerinde işyerlerinde imkanlar oranında kreş açma talebi olmasına rağmen bu bir türlü hayata geçmiyor.
Bakanlar,tüm kamu kurumlarında kreş açılmasının takipçisi olacağız” demesine karşın bu talebe uyulmamaktadır.
Türkiye’de 0-6 yaşındaki çocukların %86,7’sine anneleri bakmaktadır.
Bunların arasında bir de çalışmak zorunda kalan anneleri düşünelim. Onlar çocuklarının bakımı için ne zorluklarla karşılaştıklarının hesabını yapan var mı?
Kamu ve Özel kuruluşlarda kreş sayısının azaltılmasıyla adeta anneler evlerine kapatılmak istenmektedir.
Kreşlere ve okul öncesi eğitim kurumlarına gönderilme imkanı bulunmayan 3-6 yaş arasında 4 milyon çocuk okul öncesi eğitimden mahrum kalmaktadır.
Ülkede her bin çocuktan sadece ikisi 0-3 yaş arasında kreşe verilmektedir.
Türkiye’de kreşlerin yarıya yakını üç büyük kentte bulunmaktadır.
Diğer kentler bundan mahrumdur.
Çocukların ilkokul öncesi eğitimleri onları kişiliklerinin belirlenmesinde etken olmaktadır.
Çocukların bu yaşlarda emin ellerde olması ve eğitilmesi ülkemiz geleceği açısından çok önem taşımaktadır.
Ülkeye hizmeti ön planda tutanlar, bu konuda nutuk atanlar her nedense kamu ve özel kuruluşlarda kreş açmaya gerek görmemektedir. Bunu ölü ve gereksiz bir yatırım olarak görmektedir.
Özel bakım yerleri ve kreşler dar gelirlilerin çocuklarını vereceği yerler değildir.Ücretleri yüksek olduğu için maddi imkanları da buna yeterli olmaz.
Bu durum yüzlerce kadın işçi çalıştıran fabrikalar için de geçerlidir. Eğer işyerlerinde çocuklar için kreş açılmış olsa anneler evlatlarını tatil zamanlarında görme imkânı bulsa o işyerinde daha yüksek verim alınır.
Evladını evde bakıcılara veya yakınlarına bırakan anne “ Acaba çocuğum nasıl” diye merakta olması çalışan anneler için iş kazalarına ve iş veriminin azalmasına neden olmaktadır.
Kreş sorunu gelecek iktidarların ana konusu olması gerekir.
Yetişme çağındaki çocuklarımız. En iyi ellerde bakıma ve eğitime muhtaçtır.
Bu durum ne yazık ki ihmal edilmektedir.
Buradan siyasilerimize bir kez daha duyurmak istiyorum. Vaatlerinizin arasına kreş sorunun da alınız. Anneleri evlere mahkum etmek isteyen, kadınların çalışmasını engellemek isteyen görüşe alet olmayın.
---------------------
ŞEYTAN CEHENNEMDE NASIL YANAR,?
Bir gün bir adam bir alimin yanına gidip :
Hocam Allah şeytanı ateşten yarattı ve şeytanı cehenneme attı peki şeytan nasıl yanıyor diye sormuş.
Alim yerden bir avuç toprak alarak adamın kafasını atmış ve adam ahhh diye bağırmış.
Alim : Evladım Allah seni topraktan yarattı ama bir avuç toprak senin canını yaktı demiş.
Adam acısı ile oradan uzaklaşmış.
ÖZLÜ SÖZLER
Yeşiller toprağın çirkinliğini kapatır.
Tatlı sözler insanın kusurlarını örter.
SOKRAT
----------------------------------------------------------------------------
Düşmanının dost görünen yumuşak yüzüne,tatlı sözlerine,armağanlarına kanacak olursan,
Ey Türk Ulusu yok olacaksın.
Ülkende de birliğini korursan yaşayacaksın.
BİLGE KAAN.
