On bir ayın Sultanı Ramazan ayına eriştik yine.
Gelişine sevindiğimiz, gidişine üzüldüğümüz Ramazan ayının bereketi tüm insanlığın üzerine olsun inşallah.
Sağlık ve afiyette olup oruç ibadetini yerine getirme bahtiyarlığı elde edenlere ne mutlu.
Bu konudaki hassasiyetimi ve duyarlılığımı yakın çevrem çok iyi bilir.
Ramazan Ayı ailemiz içinde çok büyük önem taşır.
Bizim için bayram havasında geçen coşku ve neşe dolu ibadet günleriydi çocukluğumuzda da.
Daha önceki Ramazan yazılarımda mutlaka bahsetmişimdir.
11 yaşında iken arkadaşlar ile iftarı beklerken yaptığımız bir güreş sırasında ayağım kırılmıştı ve ben o anda oruçlu olduğum için verilen suyu dahi içirtmemişlerdi.
Yani Ramazan ayında olması gereken ne varsa uyulması gereken hangi kural varsa onu harfiyen yerine getirmede dikkat ederim.
Ama gelin görün ki; 2015 yılında yaşadığım bir rahatsızlığın sıkıtılarının hala varlığı nedeniyle maalesef bu çok önemsediğim ibadeti yapamaz durumda kaldım ve bu yüzden de çok mutsuzum ve üzüntülüyüm.
Allah affetsin ve bağışlasın inşallah.
Bu günlere erişebilene ne mutlu.
Ramazan ayı bereket ayı, mağfiret ayı olması bakımından Müslümanlar için çok önemli bir ibadet ayıdır şüphesiz.
En uzun ve en sıcak günleri yaşadığımız günlerde bile bu ibadetini yerine getiren bir kişi olarak üzüntümü ifade etmeliyim.
Yüce Rabbimiz Ramazan hakkında bakın ne buyuruyor;
“Ramazan ayı,içinde insanlara doğru yolu gösteren, doğru ile yanlışı birbirinden ayırıp açıklayan, bir rehber olmak üzere Kuran’ın indirildiği aydır.Sizden kim o aya erişirse oruç tutsun. Hasta olan veya seferde bulunan, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun.
Allah, sizin için kolaylık ister, zorluk istemez.
Sayıyı tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allahı takdir etmenizi ister.Umulur ki şükredersiniz.”
Bizim oruç tutmamız,adeta yüce Rabbimizin bize sunduğu Kuran nimetine bir teşekkür kabilindedir.
Mademki yüce Allah bizi yaratıp, başıboş bırakmamış, bize gönderdiği elçisiyle indirdiği mesajlarıyla, hayatımızı nasıl düzenleyeceğimizin yol ve yöntemlerini bildirmiş, bizi dalaletten, sapmalardan ve şaşkınlıktan kurtarmış; öyleyse biz de bu nimetin farkında olduğumuz mesajını “oruçla” Rabbimize bildirmiş oluruz.
Ne demiş oluruz; "Rabbimiz! Sen indirdiğin kitabında bize iki cihanımızı aydınlatacak nurlar bahşettin, biz de sana hamd ediyor, şükrediyor ve senin için gün boyu ağzımıza tek lokma bile koymadan, bir yudum su bile içmeden sana bağlılığımızı arz ediyoruz."
Ramazan Ayı, kulun Rabbini tanıdığını ve ona itaatini arz ettiği zaman dilimidir.
İki dünyamızı da cennete çeviren hayat iksirini, yudum yudum, kana kana içtiğimiz, Allahın boyası ile hayatımızı renklendiren yüce kitabın, yüce Mevlamızın içinde bizimle konuştuğu, bize gönderdiği mektupların yer aldığı o kitabın, şerefli, hikmetli kitabın indiği ay olduğu için mübarektir.
Müslüman, sadece Allah rızası için oruç tutuyor.
Hiç kimsenin onu görmediği yerlerde de Allahın kendisini gördüğünün farkında olarak, yemiyor, içmiyor, ağzından kötü söz çıkmıyor, her daim Allahın murakabesi altında olduğunu unutmuyor.
Allah ülkemizi ve tüm insanlığı Ramazan ayı hürmetine bu Corona müsibetinden kurtarsın inşallah.
Ramazanının Mübarek Oruçlarınız kabul olsun.
