“CUMHURİYETİN KURUCU AYARLARINDA ORMAN SEVGİSİ VARDIR”

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Cumhuriyetin kurucu ayarlarında, orman köylüsünün haklarının olduğunu, Türk Hava Kurumunun saygınlığı olduğunu, ağaç sevgisinin olduğun, ranta göre değil, halkın çıkarlarını gözeten bilim ve mantığa göre benimsenmiş siyaset anlayışın olduğunu ifade ederek, “Bu nedenle Cumhuriyetin Kurucu ayarlarına dönelim diyoruz” dedi.

“CUMHURİYETİN KURUCU AYARLARINDA ORMAN SEVGİSİ VARDIR”

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Cumhuriyetin kurucu ayarlarında, orman köylüsünün haklarının olduğunu, Türk Hava Kurumunun saygınlığı olduğunu, ağaç sevgisinin olduğun, ranta göre değil, halkın çıkarlarını gözeten bilim ve mantığa göre benimsenmiş siyaset anlayışın olduğunu ifade ederek, “Bu nedenle Cumhuriyetin Kurucu ayarlarına dönelim diyoruz” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
10 Ağustos 2021 Salı 06:24
“CUMHURİYETİN KURUCU AYARLARINDA ORMAN SEVGİSİ VARDIR”

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, “Neden Cumhuriyetin kurucu ayarlarına dönelim diyoruz?” sorusunun cevabımı, bir bir sıraladı.

Gaytancıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, yeşilin her tonunu bir araya getirmek ve orman oluşturmanın çok zor olduğunu dile getirdi.  Türkiye yüzölçümünün yüzde 30’unun ormanlarla kaplı olduğunu da hatırlatan Gaytancıoğlu, “Bu nedenle aslında Türkiye şanslı bir ülke konumundadır. Çünkü ormanlar nefes almamıza yardımcı olur, yağmur yağmasına yardımcı olur, sellere karşı mücadele eder, yeraltı su kaynaklarını doldurur, rüzgârı engeller, kirli havayı ve toprağı, bize besin maddesi ve ilaç sağlarlar” dedi.

“Ormanlar ülkemiz için bu kadar önemli olduğu halde AKP hükümetinin vurdumduymazlığı, rant hırsı ile birleşince Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangını olan Muğla ve Antalya yangınlarında 1 milyon hektar orman alanımız maalesef yandı” diyen Gaytancıoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:

“Marmaris’teki arı üreticilerinin temel geçim kaynağı olan ve ünü tüm Türkiye’ye hatta Dünyaya yayılmış “Marmaris Çam Balı” üreticileri 3 bin kovan kaybettiler. Yine on binlerce dekar zeytin ağacı yandı, sadece orman köylerinde yetişen ıhlamur, adaçayı, defne ağaçları zarar gördü. Orman köylüsünün hem geçimini sağladığı hem de üretime katkıda bulunduğu on binlerce keçi, koyun ve inek telef oldu.

NEDEN BU VURDUMDUYMAZLIK VAR

Pekiyi neden vurdumduymazlık var. Çünkü bu kadar orman varlığı olan bir ülkenin envanterinde yangın söndürme uçağının olmaması açıklanamaz. Yangın söndürme uçağı neden gereklidir, çünkü Türkiye’deki ormanların %85-90’ı engebelik alanlarda ve karayolu ile ulaşılamayacak durumdadır, bu nedenle uçakla müdahale önem kazanmaktadır.

Yine topraklarının %30’unun ormanla kaplı olan bir ülkenin Tarım Bakanlığının bünyesinde değil ayrı bir Orman Bakanlığı bünyesinde örgütlenmesi gerekir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, “Ormansız bir yurt vatan değildir” diyerek ormanın önemini kısaca açıklamıştır.  Cumhuriyeti kuran o bilge insanlar Atatürk’ün direktifleriyle Cumhuriyet ilanından hemen sonra 1924 yılında ülkenin 8 yerinde Orman Başmüdürlüklerini oluşturarak orman varlığını korumaya önem göstermişlerdir. Atatürk’ün çok önem verdiği konulardan birisi olan ormanların Devlet eliyle işletilmesi 1937 yılında çıkartılan Orman Kanunu ile gerçekleşmiştir. Bu tarihe kadar özel girişimcilere ihale edilen odun üretimi bu tarihten sonra kurulan Orman Genel Müdürlüğü ile Devletçe değerlendirilmeye tabi tutulmuştur.

Bugün Türkiye yüzölçümünün dörtte birinden daha fazla bir alan olan yaklaşık 22 milyon hektar orman varlığımız bulunmasına rağmen bu ormanların kenarlarında yaklaşık 19 bin köyde yaşayan milyonlarca orman köylüsünün durumu maalesef içler acısıdır. Orman köylüsü ciddi bir şekilde sömürülmekte ve Devlet olanaklarından neredeyse hiç yararlandırılmamaktadır. AKP döneminde orman köylüsü tamamen unutulmuş, ormancılık faaliyetleri ticarileşmiş hatta taşeronlaşmıştır. AKP’nin bu sömürü politikasıyla geçimini ormandan sağlayamaz duruma gelen orman köylüsü hızla göçe zorlanmış ve orman köylerinde neredeyse genç nüfus kalmamıştır.

Orman alanları bugün ticari rant uğruna bilinçsizce tahrip edilmektedir. Sanayileşme, aşırı nüfus artışı, kentleşme, çevre kirliliği vb. uygulamalar, hızla orman varlığının azalmasına neden olmaktadır. Küresel iklim değişikliği, atmosferdeki karbon oranı ve sera gazlarının artışı, hava kirliliği, çölleşme, kuraklık, temiz su rezervlerinin azalması, dünyayı ve insanlığın geleceğini ve ayrıca Dünya ve Türkiye orman varlığını tehdit etmektedir. Bu olumsuzluklar, ormanların önemini bir kat daha artırmaktadır.

Ormanların önemi her geçen gün artmasına ve 19 yıldır iktidar olan AKP hükümetinin sürekli siyasi propaganda malzemesi olarak kullandığı “kestiğimizden çok ağaç dikiyoruz” söylemlerine karşın, Türkiye’de orman varlığında bir artma söz konusu olmasına rağmen bu artışların nerede ve nasıl olduğunu incelemekte yarar vardır. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de 2006 yılında arazi varlığımızın % 27,2’si olan orman alanları, 2019 yılı itibariyle % 28,7’ye yükselmiştir. Bartın Üniversitesinden Prof. Dr. Erdoğan ATMIŞ ve arkadaşları tarafından yayınlanan Türkiye’de Ormanlarda Değişim ve Ormansızlaşma Analizi isimli çalışmadan elde edilen bilgilere göre, Türkiye’de söz konusu dönemde 60 ilin orman alanlarında artış olurken, 19 ilin orman alanında azalma olmuştur. Türkiye’de orman alanının artış gösterdiği şehirler, kırsal nüfusun göç verdiği iller, orman varlığının azaldığı şehirler de nüfusun ve sanayileşmenin arttığı şehirler olarak tespit edilmiştir. Kısacası AKP mantığı ile bakarsak, Türkiye’de nerede rant azalıyorsa, orada orman artmakta, nerede rant iştah kabartıyorsa, orada orman varlığı azalmaktadır. Yani AKP rant gördüğü her yeri burası orman koruyalım, burası mera koruyalım demeden talan etmektedir.

Türkiye ormanları, özellikle AKP döneminde yürütülen politikalar sonucu toplumsal fayda yerine, sermayenin çıkarları doğrultusunda şekillenmekte ve hızla tahrip edilmektedir. Bilindiği gibi ülkemiz ormanlarının % 98’i devlet ormanı olup işletilmesi de ülkemizin en köklü kurumlarından olan Orman Genel Müdürlüğü eliyle yürütülmektedir. Ne yazık ki 180 yıllık geçmişi olan devlet ormancılığımız bir kuşatma altındadır.

CHP, neden sürekli “CUMHURİYETİN KURUCU AYARLARINA DÖNELİM” demektedir? Çünkü Cumhuriyetin kurucu ayarlarında orman köylüsünün hakları vardır, Orman Bakanlığını tepeden tırnağa oluşturan ciddi bir örgütlenme yapısı vardır. Türk Hava Kurumunun saygınlığı vardır, ağaç sevgisi vardır, ranta göre değil, halkın çıkarlarını gözeten bilim ve mantığa göre benimsenmiş siyaset anlayışı vardır.

CHP iktidarında ormanların önemli bir bölümünün geliri orman köylüsünün olacaktır. Bu ilke uyarınca ormanların içinde veya bitişiğinde yerleşmiş olan orman köylülerinin kalkındırılması için Bölgesel Entegre Kırsal Kalkınma ve Ormancılık projeleri geliştirilerek, sınırları belirlenecek orman alanlarının korunması ve işletilmesi orman köylüsüne ve kooperatiflerine terk edilecektir.”

Bülent Sarıçiçek

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.