Bir madencilik şirketi tarafından Edirne’nin içme suyunun arıtıldığı tesislere 205 metre uzaklıkta yapılmak istenen ‘Kurşun Kırma, Eleme, Yıkama’ tesisine tepkiler dinmek bilmiyor. Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde tesise karşı çıkan Edirne’deki Sivil Toplum Örgütleri, Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesi vermişlerdi. Dün de Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve Sivil Toplum Örgütleri tesisin yapılmak istendiği alana giderek incelemelerde bulundu.
GÖKERKÜÇÜK: “YAPILMAMASI İÇİN GEREKEN TÜM MÜCADELEYİ VERECEĞİZ”
Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, tesisin yapılmaması için her türlü mücadeleyi vereceklerini söyleyerek, “Kentini seven bir vatandaşın Kent Konseyi’ne ihbarı ile başladı bu süreç. Burada kurşun kırma eleme yıkama tesisi yapılacağını söyledi. Biz de geldik incelememizi yaptık ve belediye ile temasa geçtik. Belediye burada çok önemli çünkü belediyenin suyu buradan geçiyor. Sonrasında imza dilekçelerimizi verdik. Alanın içerisinde bir yanda yeni yapılan su tesisimiz, diğer yanda başka bir su tesisimiz var. İkisinin de içerisinde açık çökertme havuzları var. Buradan çıkacak kurşunun tozu, su başta olmak üzere her şeye zarar verecek. Kentte hava kirliliği de yaratacak. Dolayısıyla bu tesisin buraya yapılmaması için kentliler olarak her türlü mücadeleyi vereceğiz.” dedi.
EREN: “TOPRAĞIN ÜSTÜ, ALTINDAN DAHA DEĞERLİDİR”
Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren ise, “Kentimiz için çok önemli bir yerdeyiz. Arıtma tesisimiz hemen 200 metre yakında. Zehirli bir maden olan kurşunun çevreye vereceği zararları önlemek amacıyla geldik. Cuma günü sivil toplum örgütleriyle birlikte Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne itirazlarımızı yaptık. Bugün de bu çalışmanın devamı olarak belediyemizle birlikte tepkimizi ortaya koyuyoruz. Trakya; kömür şirketlerinin, nükleercilerin artık düz ayak ettiği bir yer haline geldi çünkü burası stratejik bir yer. Avrupa’ya, kara yollarına yakın, çok geniş alanlar var. Bu nedenle madenciler akın akın gelmeye başladı. Oysa ki biz Türkiye’nin buğday, ayçiçeği, pirinç deposuyuz. Burada, mutlak korunması gereken birinci sınıf tarım topraklarımızı korumazsak; bütün Türkiye’ye karşı da sorumluyuz. Bu nedenle toprağın üstü, altından daha değerlidir diyoruz ve topraklarımızı korumak için mücadelemize devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
ÜSTÜN: “KESİNLİKLE İSTEMİYORUZ”
Hasanağa Köyü Muhtarı Mehmet Üstün de, “Birinci sınıf tarım arazilerinin olduğu bir yer, uluslararası yolumuz var, termal suyumuz var, Edirne için can damarı olan içme suyu tesisimiz var. Bunlara çok yakın bir mevkide böyle bir tesisin kurulmak istenmesi bizim için çok üzüntü verici. Kesinlikle bu tesisin kurulmasını istemiyoruz.” şeklinde konuştu.
GÜRKAN: “AÇIK HAVUZLARA ULAŞMAYACAĞINI KİMSE İDDİA EDEMEZ”
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, tesisten çıkacak çeşitli gazların ve kimyasalların Edirne Belediyesi’ne ait 2 su arıtma tesisinin açık havuzlarındaki sulara ulaşmayacağını kimsenin iddia edemeyeceğini söyleyerek, “Geçtiğimiz hafta Kent Konseyi Başkanlığı’nın telefon etmesiyle olaydan haberdar olduk. Cuma günü de bize Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden görüşümüzün ne olduğuna dair yazı geldi. Kent Konseyi, Çevre Gönüllüleri Derneği ve diğer STK’larımız zaten Perşembe ve Cuma günü ÇED Raporuna karşı itirazlarını yapmışlardı. Biz de hem Edirne Belediyesi hem de vatandaş olarak ÇED’e karşı itirazlarımızı yaptık. Baktığımızda vatandaş iş yapmasın mı, tabii ki yapsın ama bunun yapılacağı yerlerin buna göre düzenlenmiş, seçilmiş yerler olması gerekir. Elbette o da bir ihtiyaçtır, ona bir itirazımız yok. Bizim Edirne’de iki tane içme suyu tesisimiz var. Yeni tesisimize kuş uçuşu 205 metredeyiz. Zaten ÇED başvurusunda da bu 300 metre olarak belirlenmiş. Bu yolun hemen karşısında, 80 metre öteden içme suyunda arıttığımız suyu şehre taşıdığımız ana hat geçiyor. Hem buradaki yeni içme suyu arıtma tesisimizde hem de 1 buçuk kilometre ötedeki arıtma tesisimizde tesislerimizin yapısı gereği açık dinlendirme havuzları var. Burası bir kurşun kırma, yıkama ve eleme tesisi. Burada doğaya salınacak çeşitli gazların, kimyasalların rüzgar vasıtasıyla bir taraftan 1 buçuk kilometre ilerdeki Edirne’nin en son evine ulaşmayacağını ve buradan 200 metre ötedeki içme suyu tesislerindeki açık havuzlara ulaşmayacağını kimse iddia edemez.” dedi.
GÜRKAN: “EDİRNE’NİN NÜFUSU 26 BİNMİŞ(!)”
Başvuru dosyası ve ÇED’le ilgili ön raporda Edirne’nin nüfusunun 26 bin olarak belirtildiğini ifade eden Başkan Gürkan, “İşin bir başka komik tarafı var. Başvuru dosyasında ve ÇED’le ilgili ön raporda Edirne’nin nüfusu 26 bin olarak belirtilmiş. Ya Hasanağa köyü ile karıştırdılar bizi ki orada da o kadar nüfus yok, ya başka bir yerle karıştırdılar, ya da bu tesisi başka yere kuracaklardı yanlışlıkla buraya geldiler. Edirne’de yaklaşık 200 bin vatandaş yaşıyor, yılda 5 milyon turist alan bir şehirden bahsediyoruz. 26 kişi yaşadığını düşünsek bile bu tesise izin vermek mümkün değil.” şeklinde konuştu.
GÜRKAN: “ASLA RUHSAT VERMEYECEĞİM”
Söz konusu işletmeye asla işyeri açma ruhsatı vermeyeceğinin altını çizen Başkan Gürkan, “Bu tesisin bulunduğu yer daha önce beton santraliydi. O zaman niye müdahale edilmedi diye sorulabilir. Bizden önce beton santraliydi ve devlette devamlılık vardır. Beton santralinin bu anlamda kimyasal sorunu yok. Bu açılmak istenen yer gayri sıhhi müessese. Dolayısıyla bu bir işyeri olacak ve işyeri ruhsatı olması gerekiyor. 2 nedenle burası olmaz; birincisi hem belediye sınırları içerisinde, hem de mücavir sınırlar içerisinde ve burası tarım arazisi. Burada işyeri açılması için önce buranın imar planına alınması gerekir. Ben böyle bir şey yapmayacağım. Kimse de yapamaz. Diğer taraftan, bütün bunları oldu varsayalım, işyeri açma ruhsatı alması lazım, bu ruhsatı da asla vermeyeceğim. Yavaş yavaş eleklerini kurmaya başlamışlar ama bizim arkadaşlara tavsiyemiz; bunları toparlayıp uygun bir yere, ÇED alabilecekleri bir yere taşısınlar. Edirne’nin insanlarına kurşun bulaşmış bir suyu içirmeyeceğimizi herkesin bilmesini isterim. Kendilerini tanımayız, etmeyiz, şahsi bir problemimiz yok ama bunu tavsiye ediyoruz. Bu noktada Sayın Valimizin de, Edirne’deki ÇED raporuna dahil olması gereken resmi kamu kurumlarının da bizim gibi düşüneceğinden eminim. Tüm kamu kurumlarının da bu ÇED’e karşı olumsuz görüş bildireceğinden eminim. O nedenle arkadaşla, boşu boşuna masraf yapmadan buradan toplasınlar eşyalarını, malzemelerini uygun yer neresiyse oraya kısa sürede taşısınlar. Burada asla bir kurşun kırma, yıkama, eleme tesisine Edirneliler olarak izin vermeyeceğimizin altını çok kalın çizgiyle çiziyorum.” ifadelerini kullandı.
Kerem Filiz
