Dört yıl oldu bile aramızdan ayrılışın.
Gerçekten de çok üzdün gidişinle.
Daha 38 yaşında hayatın ve Ailenin senden beklediği çok şey varken hem de.
Geride kalan eşin ve iki yavrun sensiz yaşamaya alışmak zorunda olduklarının bilinci ile yaşam yolunu ona göre çizdiler ve sürdürüyorlar ayrılışından sonra da.
Hoş,"geride kalana bir şey olmuyor, gidene yazık" doğru kabul edilebilir bir söylem olsa da, kalana da çok şey oluyor ve çok şey kaybediliyor aslında.
10 yıla yakın bir süre ETV de birlikte görev yaptığımız sevgili kardeşimiz Kemal'in ani ölümü bizleride yıkmış ve üzüntüye boğmuştu o gün.
Başta sevgili Seyide olmak üzere tüm birlikte görev yapanlar olarak "elimiz ayağım tutmuyor" söylemine tam oturan bir ruh hali içinde kalmıştık.
Sakin, efendi, saygılı ve munis tavır ve davranışlarıyla herkesin beğenisini ve sevgisini kazanmış olan sevgili Kemal bizim için aileden biriydi adeta.
İsteneni yapma konusunda olsun, yapılması gerekeni bulma konusunda olsun başarılı ve becerikli bir elemandı ayni zamanda.
Kameraman olarak kendisi ile bu süreçte çok güzel ve saygı-sevgi dolu günler geçirdik ve görevler yaptık.
Hiçbir zaman itirazı olmadı görevi sırasında.
Geçmişe dayalı rahatsızlığı vardı kendisinin.
Her şeyden önce önemli bir Hipertansiyon hastasıydı.
Beş altı yıl önce bir baş dönmesi ile tespiti yapılıp uzun süre tedavisi devam eden bir rahatsızlıktı.
Birkaç kez Tıp Fakültesi hastanesinde yatarak tedavi de görmüştü ama yüksek tansiyonunu normale döndürmek kolay olmuyordu her seferinde.
Hatta doktorlarının kalıtımsal olduğunu ve farkına varmadan uzun yıllar bu durum ile yaşam sürdüğünü dahi söylediklerini anlatmıştı bize.
Tıp Fakültesi Hastanesini tanıyalım Programlarını çekerken özellikle kameraman olarak gelip
Doktorları ile yakın ilişkiler kurmaya çalışırdı.
Televizyondaki görevinden ayrılışının en önemli nedenlerinden biri de rahatsızlığıydı aslında.
Televizyonculuk ve habercilik stresli bir iştir ve Stres onun hastalığının tetikçisiydi ve sık sık rahatsızlığı nüksediyordu.
SGK de taşeron işçi olarak çay ocağında çalışmaya başladıktan sonra çok rahatladığını ve huzurlu olduğunu söylemişti karşılaştığımızda.
Ama olmadı ve o illet ona çok önemli bir kalp krizi geçirtmişti ve buda sonu olmuştu sevgili Kemal'in.
Hastaneye göğüs ağrısı nedeniyle geldiğinde kriz büyükmüş ki acilen Fakülteye nakledilmiş ve ameliyata alınmış ama akciğerlerin havasız kalması sonucu bütün uğraşlara rağmen hayata döndürülememişti.
Takdiri ilahi böyleymiş demek ki
Yaşayacağı ömür bu kadarmış.
Dört yıl oldu bile hakkın rahmetine kavuştuğu.
İnanın ETV de birlikte görev yapan tüm arkadaşları olarak aklımıza geldiğinde burnumuzun direği sızlıyor ve özlemimiz artıyor.
Şu anda da ayni duygular ve üzüntü içindeyim yine.
Unutamadığımız ve unutmayacağımız Kemal Kardeşime kabir rahatlığı diliyorum.
Allah Mekanının cennet etsin inşallah.
