Bakıyoruz haberlerde ve diğer sosyal etkinliklerde ağırlıklı olarak Edirne merkezli haberler yer alıyor. Edirne coğrafi bakımdan  karadiniz kıyısına yakın bir yerden  Saroz körfezine  kadar uzanan bir  yere sahip. Oralardaki gelişmeler ilçelerden daha etkili olması gereken Edirne basınında ve burada odaklanan ulusal basınımızda da konu olmalı.

Ne yazık ki buna özen göstermiyoruz. Bırakınız ilçeleri ve onun köylerini hangimiz Edirne’nin kenar mahallelerine gidip oradaki sorunları gündeme taşıyor.

Bu habercilik anlayışı eksik. Ben bunu İstasyon mahallesi  sorunlarını öğrenmek amacıyla bu mahalle muhtarıyla görüşmemizde iyice anladım. İstasyon mahallesi gibi şehir merkezine yakın bir mahallede ihmal edilen hizmetler var.

--------------------------------------------------------------------------------------------------

NEDEN KANALIN ÜZERİN KAPATILMIYOR?

Mahalle muhtarı açık yüreklilikle mahalledeki sorunları  söyledi. En önemli sorunu mahalle sınırları içinden geçen ve büyük bölümünün üzeni açık olan su kanalı. Bir ilde üzeri örtülmeyen ve çevresi kanaldan çıkan toprak yığılmış su kanalı olur mu?

Mahalle muhtarı konunun üzerine gidiyor ve ilgili yerlere dilekçe veriyor. DSİ Bu görev bizim değil  kirişhane Sulama Kooperatifinin  diyor.

Muhtar bu kez oraya başvuruyor. Onlar da bizim imkanlarımız kısıtlı su kanalın üzerini ötrece paramız yok diyor.

Peki bu kanala bir çocuk düşüp boğulsa sorumlusu kim olacak. Muhtar ayrıca kerestecilerden yana da şikayetçi malzemelerin yolu kapladığını söylüyor. Yine mahalle sınırları içinde bulunan hurdacılardan gelen lastik kokuları ve  diğer ürünlerin yanması durumunda çıkan kokuların mahalleye yayıldığını söylüyor.

Yakınımızdaki bir mahallede görünen çoğumuzun göremediği aksaklıklar bu.yetkililerin bunları görmesi mümkün olmayabilir. Bizbasın olarak bunları gündeme taşımalıyız.

Ben Televizyonda görevli olduğum zamanlar her mahalle muhtarı ile “ mahallelerimiz ve muhtarlarımız” adında görüntülü pragram yapardım.

Böylece yetkilileri sorunları iletmiş olurdu.Bunlar Edirne merkezinde bir mahalle sorunları ya Yıldırım, Yeniimaret, Küçakpazar gibi mahallelerin böyle sorunları yok mu?

---------------------------------------------------------------------------------------

İLÇE VE KÖYLER NE ALEMDE.?

Edirne dışında ilçeler ve köylerle ilgili kaç haber gazetelerimizde yer alıyor. Bazen gazetelere aktarılan haberlerin dışında haber kaynaklarımız yok.

Edirneli vatandaşlarımızın can verdiği çorlu tren kazısı için mağdurlar hak arayışlarını sürdürüyor.

Hangimiz bu mağdur insanların yanında oluyoruz?

 Ergene nehrinin kirlilikten arındırılması için ne sözler verildi. Bugün yine bakıyoruz,  bir zamanlar Trakya’ya bereket saçan Ergene  Nehir adeta siyah batak akıyor.

Bu nehrin yüzeyindeki karalık aslında   nehrin  temizlenmesi konusunda söz verip bu sözlerini yerine getirmeyenlerin  yüz  karası değil midir?

Nehir kirliliği nedeniyle bu yöredeki insanların ürünleri yok fiyatına alınmak isteniyor. Bunun suçlusu o insanlarımız mıdır?

-----------------------------------------------------------------------------------

MADEN SAHALARINDA ORMANLAR  YOK OLUYOR

Bu köşemde defalarca vurguladım.

İlin en önemli kömür havzası olan Uzunköprü ilçesinin sınır köyleri olan Çavuşlu,Harmanlı, Süleymaniye ve çevresindeki köylerde linyit  madeni işleticileri madeni almak için açık işletme yapıyorlar.

Bu ne demek? Madenin üzerindeki  verimli  toprak çoğu kez ormanlık alan  sıyrılıp bir kenara atılıyor.

Daha sonra maden alınıyor.İş bitiminde yasa gereği maden alınan yerin aynen bırakılması gerektiği halde.

Öyle çukurlar halinde  terk ediliyor. Böyle yüzlerce örnek var.

Bu durumda ormanlar ve verimli topraklar çölleşiyor. Burada gezen hayvanlar çukurlara düşüp telef oluyor.Verimli topraklar  yağmurlarla verimsiz hale geliyor.

Buradan bir kez daha duyurmak istiyorum.

Edirne merkezinde ağaçla uğraşan, tepkilerini koyan sayın çevrecilerimiz bir yol olsun buraları ziyaret edin.

Doğanın , ormanların nasıl acımasızca katledildiğini gözlerinizle görün.

Ağaçla uğraşacağınıza ormanın yok olmasına karşı tavır alınız,

Şair ne demiş:

-“ Orada bir köy var uzakta- O köy bizim köyümüzdür- Gitmesek de gelmesek de- O köy bizim köyümüzdür”

 İlgililerin bir kez daha dikkatine sunarım.

ÖĞRENCİLERİN YURT VE KREŞ SORUNUNA EL ATILMALI

Okula giden ve okul öncesi çocukların en büyük sorunu  yurt ve kreş sorunu. Her ne hikmetse devletimiz toplum için çok elzem olan bu soruna gerekli duyarlılığı göstermiyor.

Yurt ve ev bulamadığı için eğitimine devam edemeyen öğrencilerin olması  ülkemiz açısından çok acı bir durum.

Bir süre önce ülkelerin eğitime ayırdıkları kaynak açıklandı:

Ülkemiz diğer ülkeler arasında  en alt sıralarda yer alıyor.

Devletimizin başka alanlarda  gereğinden fazla olan harcamalar, Geleceğimizin güvencesi için çocuklarımız   çok önem arz eden öğrencilerimiz için kaynak bulunamıyor.

Bu  mantıkla biz nasıl muasır medeniyetlerin düzeyine ulaşacağız.

Bu geleceğimizi tehlikeye atmak gençlerimizi diğer ülke gençlerinin gerisinde bırakmak anlamına gelmiyor mu?

Bakıyoruz siyasilerimizin yurt ve kreş konusunda söylemleri sadece sözde kalıyor.

Yeni eğitim öğretim yılında öğrenciler  yer ve yurt arama peşinde. Parası olanlar için böyle bir sorun yok. Bu  zor koşullarda  fakir aileler ne yapsınlar.

 Çağdaş Edirne  halkımızın da gelen öğrencilere kolaylık sağlamalı.

Öğrencilerin Edirne ekonomisine büyük katkı yaptığını unutmayalım.

Edirne’den iyi izlenimlerle ayrılan bir öğrenci gittiği yörelerde Edirneli gibi bizleri savunur. Fahri turizm elçisi gibi hareket eder.

Altın yumurtlayan tavuk kesilmemeli. Bunun içi de hepimize önemli görevler düşmektedir. Bunu hiçbir zaman akıldan çıkarmayalım.

ARANAN ELEMANA BAK

Ünlü ve zengin bir Amerikalı, kendine bir yardımcı arıyordu Bulacağı elemanı hem sağ kolu yapacak, hem de bazı tesislerin idaresini ona bırakacaktı.

Sınavda ilk elemenin ardından başvuruda bulunan  yüzlerce kişiden toplam üç kişi kalmıştı.

Amerikalı, “ şimdi sizin üçünüze de  aynı kolaylıkta test sorusu soracağım.” Dedi

“Bu soruma en iyi cevabı  vereni işe alacağım.Sorum çok basit:” iki kere iki kaç eder.?”

Birinci dört eder diye yanıt verdi. İkinci ise on eder dedi. üçüncü başvuran ise  beş dedi

Amerikalı, “beş diye üçüncü kişiye seçtim” dedi. “Çünkü birinci dört diye cevap verdi. Yani çok basit ve endişeli, gerçeklerden yoksun olduğunu kanıtladı.

Diğeri 10 dedi  abartılı cevap verdi. Bu kişiye arkamı dönsem  bana kazık atabilir. Onun için üçüncüye seçtim. Çünkü cevabın esprisi var. mantıklı  olmasını da biliyor: Üstelik bu kişi  yeğenim..” 

ÖZLÜ SÖZ

Konuşarak aptallığınızı  ortaya koyacağınıza , konuşmayın da  herkesin hiç olmazsa şüphesi kalsın.
LİNCOLİN

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.