Çağatay'ın şifa yolu !

Carpe Diem Gelişim Merkezini sahibi, gelişim uzmanı Saba Deniz Uzun Doğum esnasında serebral palsi olan oğlu ile ilgili tedavi sürecini paylaştığı blogta yer alanları ve daha bir çok iyileşme bilgisini kitapta birleştirerek ' Mucizenin Doğumu' adlı kitapta oğlu Çağatay 'la yaşadığı serüveni anlatırken bir yandan da hem hastalıklarda bilinmeyen veya az bilinip önemsenmeyen yöntemleri anlatıyor.

Çağatay'ın şifa yolu !

Carpe Diem Gelişim Merkezini sahibi, gelişim uzmanı Saba Deniz Uzun Doğum esnasında serebral palsi olan oğlu ile ilgili tedavi sürecini paylaştığı blogta yer alanları ve daha bir çok iyileşme bilgisini kitapta birleştirerek ' Mucizenin Doğumu' adlı kitapta oğlu Çağatay 'la yaşadığı serüveni anlatırken bir yandan da hem hastalıklarda bilinmeyen veya az bilinip önemsenmeyen yöntemleri anlatıyor.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
14 Ağustos 2017 Pazartesi 09:39
Çağatay'ın şifa yolu !

    Eğer ailenizde hasta bireyler  varsa sağlıklı bireylerin nasıl ayakta kalacağı, hastalara nasıl destek vereceği, kendilerine evde nasıl çalışma yapabilecekleri, bu kadar büyük bir sınavdan geçerken sadece hastalıkta değil, kendi hayatlarında değişik sınavlardan geçerken hayatta nasıl var olacakları, tekrar nasıl ayağa kalkacaklarıyla ilgili yöntemler içeren kitabı Edirneliler paylaşıyor. 
Bir çok insanın yaşam öyküsünü  bulabileceği Kitap  'Mucizenin Doğumu' yazarı  Saba Deniz Uzun oğlu Çağatay'la doğumdan bugüne kadar yaşadıkları gelişmelerin yanında diğer insanlara nasıl ışık tutuğunu  anlattı.
Türkiye'nin ilk tescilli dijital dergisi Evros Angels ve Kırmızı Türk Spikerler Derneği tarafından bu yıl 5.kez düzenlen 'Türkiye'nin ilk ve tek internet ödülleri olan 5. dijital dünyanın enleri' ödülleri,halka açık oylama sonucunda,dünyada en çok takip  edilen ve 55 ayrı kategoride ödül verilen törende,Edirne'den Carpe Diem Gelişim Merkezi  Kurucusu ve Yöneticisi 'Mucizenin doğumu 'kitabın yazarı Saba Deniz Uzun yılın en iyi ruhsal gelişim uzmanı  seçildi.
Gelişim Uzmanı Saba Deniz Uzun  kitabında yer alan hayat hikayesinden kesitleri  Edirnelilerle şöyle anlatı; “Edirne'de doğmuş büyümüş,Edirneli  bir ailenin çocuğuyum. Carpe Diem Gelişim Merkezi'nin kurucu yöneticisiyim. Carpe Diem Gelişim Merkezi Edirne'de ve Trakya'da ilk kurulan kişisel ve ruhsal gelişim üzerine hizmet sunan bir merkezdir.Kurumsal ve bireysel eğitmenlik ve danışmanlık yapıyorum.Kurumlara kurum içi hizmet geliştirme eğitimleri veriyorum, Sosyal sorumluluk projelerinde eğitmen olarak yer almaktayım. Ayrıca bireysel danışmanlık hizmet alanında uzmanlığım somatik deneyimleme  beden terapisi , aile dizimi ve genetik bağlantıları üzerinedir. Evli iki çocuk annesiyim. 14 yaşında kızım 6 yaşında oğlum var.
ÖDÜLE GÖTÜREN MUCİZENİN DOĞUMU ADLI KİTABIM OLDU
 Ben bir blog yazıyordum. Doğum esnasında sıkışma yaşayarak serebral palsi olan ve buna  bağlı olarak mikrosefalisi gelişen bir oğlum var. Oğlum doğduktan sonra beyninde oluşan yüzde doksan hasardan dolayı göz merkezi etkilendiği için gözleri görme yeteneğini kaybederek, hiçbir ışık algısı yoktu. Eşim Çocuk Doktoru İsmail Uzun ile birlikte zor bir sınava tabi tutulmuştuk,yeni ve hiç kolay olmayan bir hayat sürecimiz başladı. Ben ruhsal gelişim alanında eşim de tıbbi alanlarda,çocuğumuzun gelişebilmesi için bilinenden farklı olan bir şeyleri deneyip uygulamak zorundaydık.Çünkü çocuğumuzla sınanıyorduk ve onun yol alıp ilerlemesini istiyorduk..Her anne baba gibi. Bu zorlu süreçten geçerken kendi yaşadığımız şifa yolculuk serüvenlerimizi  yazdığım blogda anlatıp paylaşmaya başladım. Bu  Kitabımız  satışa çıktıktan bir yıl sonra  çok okunanlar listesine girdi. Sıkıntıların, üzüntülerin, hastalıkların, çaresizliklerin kolaylık rehberi olarak nitelendirdi okurlarımız, kıymet veren tüm okuyuculara teşekkür ederiz.. Onlara yol açmak için hazırlanmış bir rehber olarak ta düşünebiliriz Mucizenin Doğumu'nu. Okurlara farklı  yollar açtığı için de,kitabın yazarı olarak  bana 5.Dijital Dünyanın En'leri En iyi ruhsal gelişim uzmanı ödülünü verdiler.”.
Oğlu  Çağtay doğumdan sonra iyileşme sürecinde ki  denenmemiş yöntemleri deneyerek farklı  yollar açtıklarından bahseden Saba Deniz Uzun; “ Dünyanın değişik yerlerinde denenmemiş yöntemleri deneyip uyguluyorduk.  Ruhsal gelişim alanında neler yapabiliriz  kendimize nasıl dönüştürürüz, hastalığa bakış açımızı nasıl değiştiririz, bu kadar büyük travmadan nasıl çıkarız, çocuğumuzun yanında nasıl oluruz' mucizeye,Allah'ın her şeyi verebileceğine, yeni kapılar açılabileceğine, hayatta her şeyin değişebileceğine dair inancımızı nasıl geliştirebiliriz diyerek çabalarken bir taraftan da  içinden geçtiğimiz süreç ve duyguları blog da paylaşıyordum. Sonra blogun binlerce tıklayanı olmaya başladı ve çok okunuyordu,anladık ki bizim gibi çok aile vardı aynı acıyı yaşayan.. Aileler bizi arıyor buluyor ve birlikte bir çok yolu alıyorduk. Bir yayın evi de 'bu yaşadıklarınızı kitaba dönüştürmek ister misin?' teklifiyle bize geldi.Blog ta yer alanları ve daha bir çok iyileşme bilgisini kitapta birleştirdik. Mucizenin Doğumu adlı kitap Çağatay 'la yaşadığımız serüveni anlatırken bir yandan da  hem hastalıklarda  bilinmeyen veya az bilinip önemsenmeyen yöntemleri anlatıyor hem de eğer ailenizde hasta bireyler  varsa sağlıklı bireylerin nasıl ayakta kalacağı, hastalara nasıl destek vereceği, kendilerine evde nasıl çalışma yapabilecekleri, bu kadar büyük bir sınavdan geçerken sadece hastalıkta değil, kendi hayatlarında değişik sınavlardan geçerken hayatta nasıl var olacakları, tekrar nasıl Kaçak Bahis ayağa kalkacaklarıyla ilgili yöntemler içeriyor. 
    OĞLUMUN GÖRMEYEN GÖZLERİ AÇILDI
    Oğlum 1.5 yaşındayken tıbbi olarak çok fazla yapılacak bir şey yok denildiği için  Brezilyalı bir şifacıya gittik. Çocuğumuzun  görmeyen gözleri açıldı  ve şimdi yüzde yüz görmeye ulaştı..Bu olayı 3 yıl önce  Ayşe Arman röportaj yaptı.. Sonrasında biz  John Of God'a gitmeye devam ederken diğer ailelerin de yolculuklarına destek vermeye başladık. Bu şifacıya giderken yanımızda gelen ailelerde ve bizde ruhsal iyileşmeler, dönüşümler gördük. John Of God bana Casa kızı ünvanı ve  gönüllü rehberlik yetkisi verdi. John Of God, dünya üzerinde bugüne kadar bilinen gelmiş geçmiş en büyük şifacı olarak tanınır. Son 2000 yılının en büyük medyum ve şifacısı olarak tanımlanır. Bu görevi bana verdikten sonra büyük şehirlerde meditasyonlar düzenleyerek, kitapta yazılan bilgileri anlatmaya  başladım. Bir nevi seyyah olup yollara döküldüm..Meditasyonlarımız İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Adana Gaziantep ve  Bursa da düzenleniyor. Meditasyonlarımıza yüzlerce insan gelmeye başladı. Bu insanlar bembeyaz giyinip geliyorlar,en saf ve temiz halimizle birlikte el ele nasıl yol alırız diye birbirimizle paylaşımlarda bulunuyoruz.. Kendi ruhsal gelişimleri için eğitim ve seanslar yapıyor seminerler düzenliyoruz.Bundan dolayı da bu ödülü verdiler sanıyorum.Yani aslında birleştirici ve paylaşımcı bir platform geliştirdik.Sanırım öldürmeyen acı büyütüyor. Edirne'mize de bu ödülü kazandırdığım için onur duyuyorum... Çok mutlu”
‘' ÇAĞATAY'IN ŞİFA YOLU'’
Çocuğu için dünyayı  dolaşıp şifa arayan Uzun ailesi  onun gibi terepiye ihtiyacı olan ailelere de rehber olduğunu belirten Saba Deniz Uzun “ Kitaba ulaşamayanlar için '' Çağatay'ın şifa yolu'' Google üzerinden bloga ulaşabilirler..." "Dünyanın her yerine gidiyor ve insanlara nasıl  hizmetler veriyorsunuz?” “Çocuğumuz için dünyayı dolaşıyoruz. Amerika, Hindistan ve Brezilya.. Hindistan'da Dr. Gunvant Oswal'ın homeopatik ve ayurvedik çalışmalar sunan  kliniğine gidiyoruz. Özellikle beyin sıkıntısı yaşayan insanlarla çalışıyor bu merkez..  serebralpalsi, MS, otizm, SSPE,Down Sendromu, beyin felci gibi rahatsızlıklarda birebir kişiye özel tamamen yan etkisiz kürler hazırlıyorlar…. Hindistan'a 6 ayda bir kendi çocuğumuz için gidiyoruz. Bizimle beraber Dr.Oswal'ı ve kliniği tercih eden aileler de geliyor. O ailelerin çocuklarında da çok güzel gelişmeler gözlemliyoruz..Bu süreçlerinde onlara rehberlik hizmeti sunuyoruz... O arada Dr.Oswal'a oğlum 4 yaşındayken başladık, bir yılda  kafa çapında 4cm büyüme oldu, bu durum bu yaştaki mikrosefali hastasında kolay gözlemlenecek bir durum değil..  beyni gelişti, zekası tamamen normale döndü..  Kullanamadığı ellerini kullanmaya başladı. Amerika'ya gidiyoruz ve orada da Anat Baniel diye bir hanımla çalışıyoruz. O da beyninde sıkıntı olan çocuklarla çalışıyor. Onun da metodu çok güzel. Onları da kitabımda paylaştım. Biz kurum olarak engelli yakınlarına ebeveynlerine özel destek veriyoruz. Hayatta kalabilmeleri, korkularını yenebilmeleri için onların yanında olmayı prensip edindik. Hatta bu işe olan sevgimden bu yıl sosyal hizmetler okumaya başladım... Çünkü; hasta yakını olan bir ailenin içinde olamayacak, yapamayacağız, iyileşemeyecek' inancı varsa bu çocuğu da hastalığı semptomu da birebir etkiliyor. Öncelikle biz şuna inanıyoruz. Bilim de her gün gelişiyor ve bilimde her gün yeni bir yöntem bulunabilir. Yaradan mucizelerini esirgemeden bize sunabilir. Bunun için insanların inançlarını kuvvetli tutmalarına yardım ediyoruz. Bilinç altındaki korkularına destek veriyor bu korkularını yenmelerine, çocuklarının yanlarında güçlü durabilmelerine, kendi hastalıkları semptomlarında da inançlarını kaybetmeden ilerlemelerine destek veriyoruz. Ruhsal çalışmalar yapıyoruz. Özel inziva ve huzur alanlarında kamplar düzenleyerek yeni ve farklı olan yöntemleri anlatıyoruz... Kendi hastalık süreçlerinde de onlarla birlikte oluyoruz. Ve yeni başlangıç yapmalarına, yeni yollar bulmalarına destek sunan yöntemleri paylaşıyoruz, sohbet programları düzenliyoruz... Merkezimizde aile dizimi, somotik deneyimleme,nefes, koçluk gibi tekniklere yer veriyoruz. İş artık şuna dönmeye başladı. Çaresiz denen hastalıklarda gelip bizi buluyorlar. Biz de elimizde olan kaynakları insanlarla paylaşıyoruz, paylaştıkça da hep beraber büyümeye başladık. Çağatayın  isminin anlamı çağ atlayan tay demektir.Çağ atlayan tayımız  Hepimizde değişik  bakış açıları geliştirdi..Ona ve bize kattıklarına minnetarız. Oğlum Ekim ayında 6 yaşında olacak ve bana göre yeni bir dönem başladı. Çağatay'ın serüveni herkese ışık oluyor. Çağatay'ın serüveni bize hastalıkla gelen ders ,aslında çok büyük kazanımlar, farkındalıklar da getirdi. Mevlana'nın bir sözü var: Birilerinin derdi birilerine çare olur, birilerinin gülmesine yararlı olur. Bizim için yeni bir sayfa açtığı gibi aslında insanlara da yeni bir kapı araladı. Bu dünyada hiçbir şey kesin değilken bu hastalık bize her şey mümkündürü öğretti. Ve herkese de bunu tavsiye ediyoruz. Kimse umudunu kaybetmesin, yaşama güvensin, her gün yeni bir yol olabilir. Hastalıkla savaşmak yerine barışarak 'Bana ne öğretmek istiyor, nasıl yol alabiliriz, öğrenmem gereken dersi aldıktan sonra yolum nasıl açılır, neler fark ederim, burada olanları gördükten sonra nasıl genişlerim, nasıl iyileşirim' diye düşünerek lütfen düşünsel sorumluluk alsınlar. Kendilerine güvenerek, yardımlara açık olup, Yaradan'ın mucizelerine inanarak ilerlesinler. Yaradanın imkânları sınırsız ve hepimiz için daima yeni farklı kapılar var.”

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.