OKUL KORKUSU NASIL GİDERİLİR ?

    Okulların açılmasıyla birlikte okula yeni başlayan bazı öğrenciler, okul korkusu nedeniyle ailelerine ve öğretmenlerine sıkıntı çıkararak okula gitmek istemeyebiliyor. Bu konu hakkında detaylı bilgiler veren Özel Trakya Hastanesi'nde görev yapan Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurettin Kargı, böyle durumlarda sert davranmak ve şiddet göstermenin yanlış bir davranış olduğunun altını çizerek, sevecen ve sabırlı davranılması ancak aşırı ilgi gösterilmemesi gerektiğini ifade etti. 
“AŞIRI KORUYUCU DAVRANIŞ GÖSTERİLMEMELİDİR”
    Uzm. Dr. Nurettin Kargı, çocuğa fazla müdahale edilmemesi ve aşırı koruyucu davranış gösterilmemesi gerektiğini söyleyerek; “Okul korkusu, okul çağı ve 5-7 yaşlarında okul öncesi çocuklara görülen sorunlardandır. Sorunun ana nedeni, çocuğun anne, babaya aşırı bağımlı olarak yetiştirilmesinden kaynaklanmaktadır. Çocuk doğumdan itibaren sıcak, huzurlu bir aile ortamında yetiştirilirse fiziksel ve ruhsal yönden sağlıklı bir birey olarak gelişim gösterir. Fakat çocuğa verilen sevgi ve ilgi hiçbir zaman aşırıya kaçmamalı, dengeli olmalıdır.  Çocuğun yaşına gören bazı becerileri, bağımsız olarak yapmasına olanak sağlanmalı fazla müdahale ve aşırı koruyucu davranış gösterilmemelidir. Beslenme, oyun ve iletişim konularında; çocuğun özgür hareket etmesine ve yeteneklerini göstermesine olanak sağlanmalıdır.” dedi.
    “AİLEYE VE ÖĞRETMENE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞMEKTEDİR”
    Çocuğun okul korkusunu bazı hareketleriyle gösterebileceğini belirten Kargı, “Çocuk, akranlarıyla oynarsa daha sağlıklı büyür, kendine güven duygusu gelişir, sosyalleşir. Akranları içerisinde kendini değerlendirir. Uyum sağlamayı öğrenir. Youwin Elbette böyle bir çocuk anaokulu, kreş ve ya ilkokula başlarken daha kolay uyum sağlayacaktır. Okul korkusu her şeye rağmen çocukların bir kısmında sık görülür. Çocuk anne-babadan ayrılmak istemez, okula gitmeyi reddeder. Bu tepkisini ağlayarak gösterir. Çocuk huzursuz, çekingen, sıkıntılıdır. Sıkıntısını tırnak yiyerek, altını ıslatarak, karın ağrısı, kusma, uykusuzluk, yemek yememe şeklinde fiziksel belirtiler gösterir. Böyle bir durumda aileye, çocuğu yetiştirecek öğretmene önemli görevler düşmektedir. Sabırlı olup çocuğun sıkıntılarına anlayış göstermeli ilgiyle kaygıları anlaşılmaya çalışılmalı fakat en önemlisi ailenin ve öğretmenin kararlı tutum ve davranışı çok önemlidir.” ifadelerini kullandı. 
    “SERT DAVRANMAK VE ŞİDDET GÖSTERMEK YANLIŞ”
    Kargı, böyle durumlarda sert davranış ve şiddetin yanlış olduğunu sevecen ve sabırlı bir tavır izlenmesi gerektiğini belirterek; “Belki okul korkusu ve adaptasyonun zorluğu yaşayan çocuğu birkaç gün daha erken okuldan alarak sıkıntısı azaltılabilir. Okul korkusu yaşayan çocuğa sert davranmak, şiddet göstermek yanlış bir davranıştır. Sevecen ve sabırlı bir tavır izlenmeli, fakat aşırı ilgi gösterilmemelidir. Kararlı bir duruş sergilenmelidir. Çocuğun en büyük korkusu anne tarafından terk edilme endişesidir. Çocuğu sınıfta öğretmene teslim ederken annenin sevgisini belli ederek güven duygusu verip çocuğu kucaklayarak okuldan ayrılması yararlı olacaktır. Bütün uğraşlara rağmen sonuç alınamazsa ilgili uzmandan yardım alınabilir. Bu vesileyle çocuklarımıza sevgilerimi iletir, başarılar dilerim. Değerli öğretmenlerimize başarılar diler, ailelere de tebrik ve saygılar sunarım.” şeklinde konuştu.