Ülkemiz Avrupa’da en çok genç nüfusa sahip bir ülke .

Ülkemizin yarıya yakını gençlerden oluşuyor.

Bu geleceğimiz için büyük güvenceyi oluşturuyor.

Bu gençler iyi yönlendirilip gerekli fikirlerle donatıldığı iş olanakları  sağlandığı zaman  ülkemiz için gelecekte endişe etmeye gerek yok.

Ülkemizin geleceğinin belirlenmesinde en önemli yol gençlerimizin siyasi partilere girip söz sahibi olmaları. Bugüne kadar gençler “ Sen çocuksun aklın ermez” diye tanımlandı.

Gençlerimiz  Bu engelleri yavaş yavaş  aşıyor.

Siyasette gençlere öncülük tanınması, onların gelecekleri için daha çok söz sahibi olmalarının yolunu açtı.  Bugüne kadar ülkeyi idare eden siyasi partiler gençleri dikkate almadılar.

Onların  haklı taleplerine kulaklarını tıkadıklar , bu durum devam etmesi halinde ülkeye istikrarın  gelmesi  mümkün olmayacaktır.

Bugüne kadar devam eden siyasete gençlerimiz  teknolojinin gelişmesi, sosyal medyanın etkin olmasıyla farklı bir boyut kazandı.

Mahalli seçimlerde, bazı bölgelerde ortaya çıkan sürpriz  sonuçlarda gençlerimizin oyları etkin olmuştur. Günümüzde öyle babadan oğla geçen körü körüne siyaset anlayışı önemini yitirmektedir.

Genç kuşaklar geleceklerini dikkate alarak kendileri için en iyi ortamı yaratacak siyasi partilerin çevresinde toplanma alışkanlığı kazanmaya başlamışlardır.

Ülkemizin bazı bölgeleri henüz bu  gelişimin farkında  olmasa da önümüzdeki yıllarda onlar da siyasi kararlarını gözden geçireceklerdir.

Bugün gençlik gelecek endişesi yaşıyor. Bunu kendilerine reva görenlere destek vermesi  beklenmemeli.

Gençlik kendilerini önünü açacak geleceklerini güvence altına alacak  iş imkanı sağlayacak politika ve politikacılar peşinde.

Bunu hangi parti sağlarsa  gençlerin oyunu alacaktır.

Onun için bugünkü partiler gençlere yönelik siyasetlerini tekrar değerlendirmek  zorundadır.” Gençlerimiz de babasının yolunda siyaset yapar anlayışı” Geride kaldı.

Genç kuşak daha sağlıklı ve objektif düşünüyor.yaşlı kuşaklar gibi körü körüne siyaset  yapmıyor.

Bu da demokrasimizin geleceği açısından  çok yararlı olacaktır. Eski klasikleşmiş kör doğuşuna dönen siyaset anlayışı bir süre sonra Geride kalacak gençlerimiz siyasette daha çok söz sahibi olacaklardır.

FESTİVAL SAYISI ARTMALI

Edirne’de Kırkpınar, Kakava şenlikleri ve festivaller olduğu zaman Edirne şenleniyor. Ülke gündemine geliyor. bu kentimizin tanıtımı açısından çok önemli. Böyle etkinliklerin yapıldığı günlerde esnaflarımız kazanıyor, otellerimiz doluyor kentimizde farklı illerden gelen insanlarımızla tanışma imkanımız oluyor.

Edirne’ye gelen bir daha Edirne’yi unutamaz.”Bunu Edirne’de yaşayıp başka illere gidenler söylüyor”

Turistlerin gelişleri günübirlik gezilerle değil,  onların konaklamalarını sağlayarak daha da kalıcı hale getirmeliyiz.

Bir günlüğüne gelip giden turistlerin komşu ülkelerden gelenler hariç, ilimize fazla getirisi yok

Özellikle Ramazan ayında gelenlerin çoğu yiyeceklerini de yanında getiriyor.

Bazıları Edirne’de yapılan iftar yemeklerine katılıp geri gidiyorlar.

Bize gelir getirecek turistler gerekli.

Bando ve Ciğer Festivali gibi etkinliklerin adedini artırmalıyız.

Gelen turistlerin Edirne’de daha uzun süre kalmalarına imkan yaratmalı onları cezp edecek ortam yaratmalıyız.

Edirne’ye gelen turist sayısı yüksek olabilir. Önemli olan gelen turistlerin Edirne ekonomisine katkıları ne kadar?

Yurt içinden gelen turistlerden bunun yeterince sağlandığı kanısında değilim.

Turizm konusu enine boyuna tartışılıp bu alanda daha çok gelir elde etme imkanları araştırılmalı.

Yoksa Edirne’ye gelip alışveriş yapmayan turistlerin sayısı çok alsa da bir işe yaramaz.

Kentimizin Tanıtımını sunulacak  ürün çeşitlerimizi artırmalıyız.

Avrupa ülkeleri ve ülkemizde bazı bölgeler bunu çok işi yapıyor.

Edirne’nin turistlerin ilgisini çekecek o kadar çok  imkanları var ki.

Avrupalılar  bölgelerindeki  bir otu , bir maden parçasını  oraya has ürünleri turistlere sunarak gelir elde ediyor. Bizde bu tür tanıtımların yeterli olduğunu söyleyemeyiz.

Biraz da bu yönde kafa yormak zorundayız. Tabi ki,  turizm konusunda faaliyet gösteren resmi  ve özel kurumlarımıza  tanıtım  yönünde de önemli görevler düşmektedir.

İÇOĞLANLARI ÖRGÜTÜNÜ YILDIRIM BEYAZIT KURDU

 Tarihimizde ilk İçoğlanları Örgütü Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt tarafından kuruldu. Devşirmelerden titiz bir seçim sonucunda alınan içoğlanları Edirne, Galata, Sultanahmet’teki İbrahim Paşa ve İskender Çelebi Saraylarında özel eğitim ve öğretim gördükten sonra çeşitli saray görevlerine getirilirdi.

İçoğlanı olarak alınacak devşirmeler devlet merkezine getirildikten sonra Divanı Hümayun’a verilirler, padişah arz odasında bunları bir bir görürdü.

Padişahın buyruğu üzerine Kapıağası devşirmelerin içinden en yakışıklı, en güler yüzlü ve en güzel vücutlusunu seçer, geri kalanları Acemi Ocağı için Yeniçeri Ağasına yollardı. İçoğlanları üç ayda bir aylık alırlardı.

ÖZLÜ SÖZ

Evinizde çok büyük kütüphane olacağını, kafanızda yeterli bilgi olması daha iyidir.

 SEYLAN ATASÖZÜ    

----------------------------------------------------------------------------------------------

FIKRA

KARDEŞ PAYI     

Fatih Sultan Mehmet   bir gün dilencinin birine bir altın vermişti. Dilenci, Padişahın verdiği altını az bularak şöyle bir soru sorar:
- Bu nasıl olur Padişahım? Ben senin kardeşin olduğum halde nasıl olur da bana bir altın verirsin?
Dilencinin ne demek istediğini tam anlamayan Fatih dilenciye  sorar:
- Sen benim nereden kardeşim oluyorsun?
Dilenci şu açıklamayı yapar:
-“ İkimizde de Adem babamız ve Havva anamızdan dünyaya gelmedik mi? Böyle bir durumda kardeş sayılmıyor muyuz?”
Fatih bu cevap karşısında  gülümser. Çünkü Bu cevap hoşuna gitmiştir . Fatih,dilencinin kulağına eğilerek alçak sesle  şöyle der:
- “Bu söylediğini diğer kardeşlerimiz de işitip gelirlerse, senin payına bir altın bile düşmez,haberin ola” der.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.