Havsa ilçesi Oğulpaşa köyünde meydana gelen sel felaketi köyde büyük hasara neden oldu.
Sel felaketinde bir vatandaş yaşamanı yitirdi.
Köyü ziyaret ettiğimde selin izlerinin yaptığı zararın ortada olduğunu izlerinin devam ettiğini gördüm.
Evleri su altında kalan vatandaşların zarar gören kullanılamaz duruma gelen ev eşyaları için devletten bir yardım gelmemiş.
Köylüler” bu bir doğa felaketi bizim bunda bir suçumuz yok. Bu tür felakete uğrayanlara devletimizin yardım etmesi gerekmez mi.?
Bu iş cüzi bir yardımla geçiştirilmemeli herkesin evinin zarar tespiti yapılıp yardım sağlanmalıydı.
Evinin buzdolabı, çamaşır makinesi ev eşyaları kullanılamaz durumda olan insanlarımız var.
Bunları geliri kısıtlı insanlar zararları giderilmesi gerekirdi.
Ne yazı ki bu konuda yardım yapılmadı. Geçimini zorlukla sağlayan insanlar kendi imkanlarıyla evlerini onarmaya , harç borç ev eşyası almaya çalışıyor.Diye yakındılar.
Sel felaketi sonrası yatağının DSİ tarafından genişletilip olası bir taşkınlığa karşı önlem alınması köylülerin tekrar sel felaketine uğrama riskini azaltmış. Dere yatağının geliştirilmesiyle köyün yağışlardan zarar görmesi mümkün görülmüyor.
Köylüler” keşke daha önce başlatılan yarım bırakılan dere yatağından temizleme işlemi tamamlanmış olsaydı. Biz bu tehlike ile karşılaşmasaydık” diye sitemlerini dile getiriyorlar.
Köylülerin zararları karşılanmalı.Halkın evini onarıp eşyalarını tekrar alma gücü yok.
Köylülerde bu konuda şikayetler var..
-----------------------------------------------------------------------
TOPLUMA CAMBAZA BAK DENİYOR
Her zaman Ülkemizde halkın geniş kesimi ilgilendiren bir sorun olduğu zaman bakıyorsunuz hiç gündemde olmayan, halkın ilgisini güncel konularından uzaklaştıracak bir sorun gündeme taşınıyor. Ya toplumla ilgisi bulunmayan konular gündeme geliyor ya halkın dikkatini başka yöne yöneltecek, dikkatini dağıtacak haberler oluşturuluyor. Bakıyorsunuz o günlerde ya bir petrol bulunur ya da halkın duyarlı olduğu konularla ilgili haberler gündeme taşınır.
Medya’nın büyük bölümünün de bu sorunu gündeme taşıması siyasilerin de katkısı ile ülkenin önemli konusu suni gündemle unutulup gidiyor.
Özellikle bu günlerde ekonomik sıkıntının doruğa ulaştığı zamanlarda halk cambaza bak algısı ile kandırılıyor.
Bu yöntem bugüne kadar defalarca uygulanmasına karşın halkımız yine bu oyuna geliyor. Bir süre sonra da ülkenin önemli konusu unutulup gidiyor.
Dilim varmıyor fakat insanlarımıza “balık hafızalı” denmesi böyle olayları kısa sürede unutmamız nedeniyle bu söz haklılık kazanıyor.
Dileğim o ki, toplum daha ne kadar cambaza bak aldatmacasına kanacak. Kendisi için hayati önemi olan sorunları unutmaya devam edecek. Böyle devam ettiği sürece daha çok bu senaryolar sergilenir. Cambaza bak senaryoları uygulanır.
*************************************************
ADI VAR KENDİ YOK SENDİKALAR
Bir toplumda sendikalar ne için vardır.?
Kendine bağlı aidatları ile varlığını sürdürdüğü meslek guruplarının veya işçilerin haklarını savunmak amacıyla faaliyet gösterirler..
Bu görevleri nedeniyle de belli bir ücret alırlar. Bu ücretler işçilerin aldığı ücretlerden kat kat fazladır. Bu ücretler işçilerin ve memurların alacağı maaşlarından ve aylıklarından kesilir.
Son yıllarda bakıyoruz. İşçi ve memur haklarını savunması gereken sendikalarımızda tık yok.
Tabanlarından gelen tepkiler bu tuzu kuru sendikacıları ilgilendirmiyor.
Daha önceleri sendikalar göstermelik de olsa ara bir sorunları hakkında kamuoyuna açıklamalar yaparlardı. Onlar da son buldu.
Size koltuklarınızda oturun gününüzü gün edin diye o görevler verilmedi.
Ekonominin açmazda olduğu bir dönemde yasalar çerçevesinde sizin topluma açıklayacağınız bir talebiniz yok mu ?
İşçinin hiçbir sorunu yok her şey tıkırında mı gidiyor.
Bazı iş dallarından işçi çıkarmaları var. Bu zamanda işsizliğin ne demek olduğunu ancak onu yaşayanlar bilir.
Sizin işinden atılanlar hakkında bir açıklamanız olmayacak mı?
Her şeyi yukardan gelecek talimatlara göre mi kabulleniyorsunuz.
Eğer öyleyse sizlerin oralarda durmanıza ne gerek var.
ORTALIK TOZ DUMAN
Belediye Başkanlığına soyunanlar bakıyorsunuz her gün yeni bir kamuoyu yaptırıp kendilerini üstün çıkaran sonuçları halka açıklıyor. Sosyal medya ve bazı basın organların bu günlerde yaptıkları haberlere bakıldığında taraf oldukları partilerin koşulsuz taraftarı gibi hareket ediyor
Bu günlerde mahalli yönetime talip olanlar tarafından Edirne’nin her yeri ziyaret ediliyor. Bugüne kadar yüzü görülmemiş, selam dahi verilmeyen insanlar kucaklanıp hal hatır soruluyor, talepleri alınıyor.
Endişem o ki, siyasi partilerin üst yönetimlerinde doruğa çıkan ağır sözleri içeren suçlamalar önümüzdeki günlerde tabana da yansıyacak endişesini taşıyorum.
En tehlikeli olan bu.
Doğruluğu tartışılan üst yöneticilerin kullandığı ağır sözler parti tabanı tarafından benimsenip propaganda malzemesi olarak kullanılması toplumda derin yaralar açar.
Dostluklar zedelenir, akrabalar dahi birbirine rakip hale gelir. Bundan kaçınmak gerekir.
Bu sonuçta bir mahalli idare seçimidir. Seçim yapılınca her şey bitmeli . Seçimde çok oy alan kazanır. Seçim bitince yine herkes yoluna devam dostluklar baki kalır.
Bunu farklı mecralara çekmek toplumun birliğine zarar verir. İnşallah halkımız, Partilerin üst yönetimlerinin sert üslubundan, birbirilerine yönelik ağır eleştirilerinden etkilenmez.
Özellikle Edirne halkı kendine has sağduyusunu kullanıp seçimlerin dostça yapılmasına katkı yapar.