Bölgemizde işçilerin haklarını temsil etmesi gereken sendikalarımız var. Bunları görevi çalışanların haklarını her koşullarda savunmak ve işverene bu hakların alınması konusunda direnmek. Benim bildiğim sendikaların asli görevi budur.

   Şöyle  birkaç aylık gazete arşivlerini taradım. Sendikalarla ilgili bir haberin olup olmadığını araştırdım. İnanın bir tek habere rastlamadım. Sendikalarımız belli günlerde  kamuoyuna açıklama  yapmaları ve görüşlerini iletmeleri gerekir. Onu da görmedim.

 O zaman  sormazlar mı sendikacılık  konforlu odalarda oturup  gününü gün etmek midir?

           Uzun yıllar sendikal çalışmaları izlemiş, işçilik yapmış ve bu konuda demokratik hakların kazanımına katkı veren biri olarak söylüyorum, bugün sendikacıların  konumunda olmak, hiçbir etkinlikte bulunmadan elleri kolları bağlı olarak  oturmak  insana huzur vermez.

       Sendikalar işçilerin desteği ve  maddi katkısıyla  o konuma geliyorlar.İşçiler tezgah başında gece gündüz görev yaparken onlara  kendilerini savunmaları için imkanlar veriliyor. Sendikacılarımız bunun sorumluluğunda olmalı. Sendikal hakların tırpanlandığı hakların ellerinden alındığı bir zamanda bu beylerin demokratik kurallar içinde yapabilecekleri bir iş yok mudur?

 Sendikalar her şeyi Olağanüstü Hal gerekçesine bağlayıp yan gelip yatmaları onlara vazifelerini yapmıyoruz duygusunu yaratmıyor mu?

  Ben sendikacılarımızın yasalar dışında bir görev yapmalarını isteyemem. hiç olmazsa  ulusal bayram günlerinde ve işçileri ilgilendiren meselelerde  seslerini duyurmaları gerekmez mi,?

       Daha önceleri sendikalar  bu konumdaydı. Onun ötesinde sendikacılarımız hiç olmazsa birkaç ayda bir basın mensupları ile bir araya gelip sorunlarını aktaramazlar mı?

       Bakıyorum böyle bir girişimleri dahi yok. Memur sendikalarımızın bazıları  az da olsa  tavırlarını koyuyor. Demokratik haklar konusunda görüşlerini açıklayabiliyor.

       Çalışan kesimlerin odağında olan en çok çile çeken, hak mahrumiyeti yaşayan işçi sendikalarımızın su pus olmasını işçilerimizin de hatırlatması ve kendilerine “ bizi bizler oraya getirdik sizin sendikal haklar konusunda söyleyecek bir lafınız yok mu “ diye sormaları gerekmez midir?

   Bu da olmadığına göre herkes memnun demektir. O zaman  böyle işçiye öyle sendika demekten  başka sözümüz olamaz

        DÜNYA MADENCİLER GÜNÜ

         Dünya Madenciler Günü har yıl 4 Aralıkta kutlanıyor. Bu yıl da birkaç kuru demecin dışında  bu günün kutlaması yapıldı. Bu günün özel bir anlamı vardır.

     Hıristiyanlıkta en çok bilinen ve azizlerden olan, madenci, jeolog, çan imalâtçı, demirci, duvarcı, marangoz, çatı kaplamacısı, elektrikçi, mimar, itfaiyeci mesleklerinin piri olarak düşünülen Aziz Barara her yıl 4 Aralıkta dünyanın dört bir yöresinde anılıyor.

 Bir rivayete göre Roma İmparatorluğu zamanında, babasının gazabından kaçarak, İzmit yakınlarında madencilerin çalışmakta olduğu bir mağaraya sığınan, çalışmakta olan madencileri koruduğuna inanılan ve bu nedenle madenciler tarafından azize kabul edilen Santa Barbra’nın 4 Aralık tarihinde bu mağaraya yerleşmesi, önce Anadolu’da daha sonra da Avrupa ve tüm dünyada “Dünya Madenciler Günü” olarak kutlanılmaktadır.

      Türkiye, dünyanın en önemli maden yataklarına sahip bir ülke olması nedeniyle madencilik sektörü gelişmiş sanayi kollarından biridir. Ülkemizde maden dendiğinde genellikle kömür madeni ve orada meydana gelen kazalar ve toprak altında can veren işçilerimiz akla gelir

   1941 yılında bu yana Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki kömür ve diğer maden ocaklarında meydana gelen kazalarda maalesef 3 binden fazla insanımız maden kazalarında hayatını kaybetmiştir.

    İlimiz Uzunköprü ve Keşan ilçeleri sınırları içinde linyit maden ocakları bulunuyor. Soma Maden kasasına kadar bu maden ocaklarında çalışmalar iptidai şekilde yapılıyor ve her yıl birkaç madenci maden ocaklarında can veriyordu. Yeni çıkarılan yasalarla kısmen de olsa bu kazaların önüne geçmenin önlemleri alınıyor.

      Kömür madeninde çalışan biri olarak diyebilirim ki, işçiliğin en ağırı toprak altında madende görev yapmaktır. Orada her an göçük altında kalma tehlikesi ile başbaşa iş yapıyorsun. Madencilerin kömür karası yüzleri aslında işçilikte emeği ile geçinenlerin en ak yüzlü insanlarıdır. Madencilerin gününü kutlar bu uğurda yaşamları yitirenlere Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar dilerim .

ÖZLÜ SÖZ

Yükselip de düşmektense olduğun yerde otur

 ÇİN ATASÖZÜ  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.