EKMEK KADAR SU KADAR

SEVGİYE İHTİYACIMIZ VAR

BUNU KALBİNDE DUYMAYANLAR

ZAVALLILAR ZAVALLILAR.

Bir şiirimde sevgiyi ve sevgiye olan ihtiyacımızı böyle anlatmışım.

Hiç tartışmasız, bütün canlıların aynen insanlarda olduğu gibi sevgiye ihtiyaçları vardır.

Duyarlı bir halk olan Türk insanı da var olduğu günden bu yana sevgiyi önemsemiştir. Türkülerimiz,şarkılarımız ve şiirlerimiz çok ağırlıklı olarak sevgi üzerine kurulmuştur.

Ben, hem bir Türk insanı, ve hem de bir öğretmen olarak bütün davranışlarımda sevgi duygusunu hep ön planda tutmuşumdur.

Zaten öğretmenlik mesleği de gerçekten bir sevgi mesleğidir. İşini seven öğretmenler, zaten öğrencilerinin ona bakışlarında, ona karşı duruşlarında bunu fark ederler ve verdikleri  sevgilerinin mutluluğunu yaşarlar.

Doğaldır ki; sevgiyi sadece okullarımızda paylaşmakla, o güzel duyguyu okulun duvarları arasına hapsetmiş oluruz. O halde sevgiyi hayatımızın her dönemine ve her mekanına taşımamız gerekiyor.

Bundan 3-5 yıl önceleriydi. Bir akşam üstü Saraçlar Caddesinden Zindanaltı’na doğru yürüyordum. 40-45 yaşlarında bir adam yoluma çıktı. İki kolunu açarak bana yaklaştı ve; “Hocam seni öpebilir miyim?...” dedi. Bende ; “Tabii öpebilirsin ama neden?” diye sordum. Adam, gayet içtenlikli bir eda ile ; “Çünkü hocam sen bize Edirne ‘yi sevmeyi öğrettin.” dedi.

Geçtiğimiz Pazar günü Meriç kıyısındaki Emirgan Çay Bahçesine gittim. Mutad olduğu üzere kahvaltımı  yapacaktım. Rahmetli Osman Söz’ün çocukları Yılmaz ve Yalçın’ a vasiyeti olduğu üzere ; haftada bir gün ve sadece Pazar günü olmak üzere, kahvaltımı Emirgan ‘da yapıyordum.

 Bu Pazar günü yaptığım kahvaltıda diğerlerine bakarak bir ayrıcalık vardı. Emirgan Çay Bahçesi’nin emektar  çaycısı Seçkin ZİHİR usta ; “Hocam bugünkü kahvaltını ben servis edeceğim.” dedi ve mükellef bir kahvaltı tabağının yanında getirdiği ocağı yanan bir semaverli çay servisini de kendisi yaptı.

Seçkin usta bu servisi yaparken Emirgan’ın genç patronu Yılmaz Söz de; “Hocam, ben de sizin bir fotoğrafınızı çekeyim. Bu güzel anıyı birlikte yaşatalım. Siz bize babamızdan yadigarsınız, hepimiz seni çok seviyoruz…” dedi.

Şimdi bana sorsalar; “Beyazıt Hoca, serviste sana sunulan kahvaltı menüsü mü daha tatlıydı yoksa Seçkin ustanın servisi ve genç patron Yılmaz Söz’ün size hitapları mı?”

Tabii ki yenilenler, içilenler unutulur gider. Ama içten gelen duygularla size yansıtılan sevgi sözcükleri , beyninize nakşeder ve sonsuza dek yaşar.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.