Nisan, lale ayıdır. Kısa ömürlü olan bu muhteşem çiçek işte bu güzel ayı en görkemli biçimde süsler.

Bir döneme adını veren (Lale Devri) laleler insanın gözünü ve gönlünü açar. Duygularımız ne yapacağını, nereye konacağını bilemez.

Kentimizin önemli caddelerin kenarlarında açmaya başladılar bile. Geçtiğimiz günlerde bastığımız yerler onları bayağı hırpalamış. Buna rağmen özellikle güneş gören yerlerde rengarenk olarak gülümsemekteler, gelen geçene.

İstanbul’da da binlerce lale soğanı ekildiği basına yansımıştı. Onlar da açınca, o güzel kent daha da güzelleşecek.

İstanbul deyince öğrencilik yıllarım aklıma geldi. Aşıyan tepelerine ekilen yüzlerce ve rengarenk lale tarlaları gözümün önünde canlanıverdi. Oraya arada sırada gider bu güzelliği izler, şaşar kalırdık. Renkleriyle, duruşuyla, göz alıcı görüntüsüyle bahçelerimizin en güzel çiçeği desek yeridir.Ne yazık ki, ömrü kısa olan bir güzellikler toplamı.

Edirne’nin başkent olduğu yıllarda, sanırım Hollanda ile lale alışverişi yapılmış ve bir bakıma da yarışılmış sanıyorum. Bir çok şiire ve şarkıya can suyu olmuş, yazılmadık bir şeyler kalmamıştır.

Selimiye’nin ters lale motifi bile dillere destandır.

Lale Devri ozanlarının şiirlerinde bol bol lale vardı. Günümüz şairleri bile lale şiiri yazmadan edememişlerdir. En çok lale şiiri yazan şairlerimizden biri olan Abdullah Satağlu

Bunlardan biridir “LALE BAHÇELERİNDE” kitabından bir şiirle yazımızı sürdürelim:

BİR DEMET LALE

Öyle bir lâle ki, dört mevsim solmak bilmeyen

Ve öyle bir lâle ki kokusu eksilmeyen:

Kumral saçları bana aşkın sihrini saçmış

Bahçe olmuş da göğsü renk renk lâleler açmış

Göğsümdedir baharın özlenen güzelliği

Semâ gözünden almış renk denen özelliği.

Lâleye benzetirim baktıkça gözlerine

Zevk alırım bir demet lâleden mey yerine.

Saklı, rûhumun en gizli yerinde lâleler

Açsın haşre dek kabrim üzerinde lâleler!...

Abdullah SATOĞLU

Lâle üzerine ansiklopedik bilgiler:

“Lâle zambakgiller familyasından tulipa cinsini oluşturan güzel çiçekleri ile süs bitkisi olarak yetiştirilen soğanlı, çok yıllık otsu bitki türlerinin ortak adı. Anavatanı Pamir, Hindikuş ve Tanrı Dağlarıdır.

Vikipedi

Bilimsel adı: Tulipa”

İstanbul bu işe gönül vermiş bir lale-kent özelliğinde öncü olup Festival düzenlemektedir

Bu güzel çiçek adıyla sanıyla da yaşatılmaktadır.

Yalnızca Edirne’de:

Altın Lâle Kız Öğrenci Yurdu-Pansiyonu

Lâle Kız Öğrenci Evi vardı. Bazı Apartman adları da sözcüğü kullanmakta

Muzaffer Kendel’in “Şimdi LÂLE ZAMANI” şiirinden bir bölüm:

Ne güzeldi o günler, saçlara yağmadan kar

Bize bahar getirin gidin ey zalim yıllar

Şimdi lâle zamanı, sizin olsu sonbahar

Koca dağları aşıp şafak sökmeden gidin.

Çevrenizde Lâle yoksa, bari bir lÂle şarkısı söyleyerek, hiç olmazsa avutun kendinizi..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.