Siyaset Serisi olarak kaleme aldığım köşe yazımlarımda bu gün Genel Seçim başarısı elde edemeyen ama Edirne'de Belediye Başkanlığı seçimlerinin abonesi haline gelmiş olan CHP den bahsedeceğim.

1923 yılından 1950 yılına dek iktidarda kalan Cumhuriyet Halk Partisi, son 18 yıldır devam eden AK Parti iktidarı boyunca ana muhalefet partisi adı altında siyasi varlığını devam ettirip İktidar partisinin ardından en yüksek oy oranına sahip bir parti olmasına karşın Yereldeki başarısı ile sempatizanlarını sevindirmeyi başarıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi son kez hükümet kurma fırsatını Bülent Ecevit’in Başbakan olduğu 42.TC hükümeti yıllarında yakalamıştı.

Türkiye’nin 1950’den bu yana yaklaşık 71 yıllık sandıkla buluşma sürecinde CHP hiç tek başına iktidara gelemedi. Toplam hükümet faaliyeti de yaklaşık 6 yıl. Bu 6 yıllık sürenin 4 yıl 9 ayı koalisyon hükümetleri içinde, 14-15 ayı da azınlık hükümeti içinde geçmiştir.

Yani CHP bu dönemin sadece % 9.2’sinde iktidarda kaldı.

Benim siyasi yazılarımda belirttiğim gibi CHP Ana Muhalefet Partisi sıfatına veya ünvanına alıştı sanki.

Bu ünvanı İktidar Partisi ünvanı ile değiştirmek için caba göstermiyor demiyeceğim ama başarılı ve etkin çalışmalar sergileyemiyor bana göre.

CHP artık ; "Ben Ana Muhalefet Partisi olarak yıllardan beri sürdürdüğüm siyasi mücadeleyi İktidar olup ülkeyi yöneterek devam ettirmeliyim?" demek zorundadır.

Türk toplumu yıllardan bu yana CHP yi onun kurucu olan Ulu Önder Atatürk kadar sevmiyor veya kabullenmiyor anlamı çıkıyor bundan.

CHP nin genel seçim sonuçlarına baktığınızda öne geçtiği seçimler ya ihtilaller yada muhtıralar sonrasında gerçekleşmiştir.

Söylem olarak savunduğu koruyup kolladığı kesim olarak bilinen köylü çiftçi emekçi,fakir fukara kesimden çok Memur ve bürokrat kesimden oy alır

CHP Ecevit Dönemi hariç her zaman Memur ve Bürokrat Partisi olarak kabul edilmiştir.

Savaş yıllarında yaşanan yokluk ve kıtlıkların sorumlusu olarak gösterilmesinin tezahürü olarak kabul edilen tenkit ve eleştirilerin etkisi olabilir mi? bilemiyorum ama o yılları siyaset sahnesinin malzemesi yapmayı şahsen doğru bulmuyorum.Ama herkes benim gibi düşünmüyor belkide.

Savaş yılları olağanüstü durumların yaşandığı süreçlerdir.

Ha..İsmet Paşanın 1938 den 1950 yılına kadar süren İktidar sürecindeki hataları bu durumun müsebbibi olarak gösterilebir mi ? bilemem.

Cumhuriyet ile yaşıt Atatürk’ün kurduğu parti olan Cumhuriyet Halk Partinin yetkili kurulları o günden bu güne neler yaptılar hangi düşünceleri hayata geçirdiler bilemeyiz elbette ama bu partinin artık çok daha iyi akıllı ve toplumun her kesimine hitap eden ve gönül almasını bilen kadrolarla yönetilmesine ihtiyacı olduğu kesin.

20 Genel Başkanlık yapmış olan Deniz Baykal'a bir kez olsun Başbakanlık koltuğunu vermeyen Türk halkı,yakışıksız bir plan ile Genel Başkanlığa geldiği iddia edilen Kemal Kılıçdaroğlu'na verecek mi? sorusunun cevabını bende merak ediyorum.

Ben birçok kez yazdığım hatta öneri olarak hatırlattığım "Parti Yöneticileri halka,topluma ve oy kullanacak olan partililere nasıl davranmalı ve neler yapmalı" başlıklı yazımda belirttiğim hususların dikkate alınmadığını görebiliyorum.

CHP Genel Seçimlere göre Yerel Seçimlerde daha başarılı sonuçlar aldı siyasi hayatında.

SHP dönemindeki seçim ve 2019 seçimleri bunun en önemli göstergesi oldu.

NOT;CHP İLE DEVAM EDECEĞİZ...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.